Eser Karakaş
Türkiye bunu kaldırmamalı
Cenevre’de (İsviçre) “Global Initiative Against Transnational Organized Crime” (Ulusal Sınırları Aşan Organize Suçlarla Mücadele İçin Küresel İnisiyatif) isimli uluslararası bir Sivil Toplum Örgütü (NGO) var ve bu NGO organize suçlarla ilgili her sene çok sistematik raporlar yayınlıyor.
Yayınladığı son organize suçlar raporu (2021) NGO’nun Ağustos-Eylül 2022 bülteninde tekrar yer alıyor.
Araştırmada 193 ülke incelenmiş ve bu ülkeler belirli organize suç kategorilerindeki karneleri doğrultusunda sıralamaya tabi tutulmuşlar.
Raporun İngilizce versiyonunun 27. sahifesinde suçluluk skorları (criminality scores) nasıl hesaplanıyor, detaylı bir biçimde anlatılıyor. 142 ve 150. sahifeler arasında da araştırmada kullanılan kavramların tanımları var. Araştırmanın metodolojisini öğrenmek isteyenler başvurabilirler.
150. sahifede de söz konusu 193 ülkenin organize suç kriterleri bazında sıralaması var ve ülkemiz Türkiye bu sıralamada sondan on ikinci.
Bizler için kabullenilmesi çok zor bir durum ama esas yöneticileri için kabullenilmesi utanç verici bir durum.
Kimler bu yöneticiler dediğim?
Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Adalet Bakanı, Emniyet Genel Müdürü ilk aklıma gelenler.
Cumhurbaşkanı ya da İçişleri Bakanı hemen ekranlardan bu çirkin, utandırıcı manzara hakkında vatandaşlara bilgi vermek zorundalar.
Ama bu çok çirkin skor, 193 ülke içinde sondan on ikinci olmamız, ortaya çıkan en çirkin manzara da değil.
Sahife 164’de “Criminal Actor Scores” (Suçlu faillerin skorları) da verilmiş ve bu sahifede de suç aktörlerinin bir dökümü yapılmış ve dört kategori tanımlanmış:
1-Mafya,
2-Suç şebekeleri,
3-Devlet içi görevliler (State-embedded actors),
4-Yabancı suç aktörleri.
Burada ülkemizde yaşananları, Sedat Peker’in anlattıklarını düşündüğünüzde insanın aklına ister istemez üçüncü kategori, devlet içi aktörler (State-embedded actors) geliyor.
Ve işin, Global Organize Suç istatistiklerinin, en can sıkıcı yeri de burası.
Türkiye’nin suç puanı 9.0. Bizden yüksek ülkeler sadece Suriye (10.0), Lübnan (9.5) ve İran (9.5).
Kongo, Venezuela, Güney Sudan, Afganistan, Nikaragua ve Mozambik ile aynı puandayız (9.0).
Bu tablo yüzümüze tutulan çok kötü görüntülü bir ayna.
Kimdir bu devlet-içi suç aktörleri? Neden Türkiye bu konuyu konuşmuyor? Anayasanın 104. Maddesi Cumhurbaşkanına devlet organlarının düzenli çalışmasının denetimi görevini veriyor. Cumhurbaşkanı bu “devlet içi suç aktörleri” konusunda ne yaptı, ne yapıyor? Topluma neden bu utanç verici tablo hakkında bir açıklama yapılmıyor?
Önümüzdeki ay muhtemelen aynı raporun 2022 versiyonu yayınlanacak. Rapor çıktığı zaman ilk bakacağım bu “State-embedded actors” (devlet içi suç aktörleri) verileri olacak.
Mevcut görüntü burada bir normal devletin olmadığı yönünde, suça bu kadar bulaşmış devlet görevlilerinin içinde bulunduğu devlete devlet denmez ama ne denmesi gerektiğini burada yazamayacağım.
İşin en ilginç yanı devlet yöneticilerinin bu konuyla ilgi düzeyi yok mertebesinde. Neden acaba?
Türkiye bu çirkinliği taşımamalı, kaldırmamalı.
Ben de Twitter’da “en son” yerine “en yeni” tabirini kullanmışım; birileri de bu raporun o korkunç çirkinliklerini değil de benim Ekim 2021’de ilk kez yayınlanan (son rapor şimdilik) rapor için kullandığım “yeni” tabirini eleştiriyor.
Allah akıl fikir versin.