Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Haziran 2017 Perşembe günü Ankara'da başlattığı ADALET YÜRÜYÜŞÜ, yirmi beş gün sonra İstanbul Maltepe'de görkemli bir miting ile sona erdi.
Kılıçdaroğlu yürüyüş ve miting ile Cumhuriyet tarihi açısından pek çok "ilk"e imzasını attı. Bu kadar uzun mesafeli bir yürüyüş yok. Hele ana muhalefet partisi liderinin her santimini adımlayarak kat ettiği zorlu bir parkur hiç olmadı. Dile kolay 434 kilometre...
Yürüyüş adıyla da gündemi belirledi. İktidar çevresinin sivri unsurları eyleme ve adına o kadar kızdılar ki, "ADALET" kelimesinden nefret eder hale geldiler. Oysa bu kadar tepki göstermeden önce kafalarını kaldırıp partilerinin levhalarına baksalardı, orada da göreceklerdi:
"ADALET ve Kalkınma Partisi."
Ama artık çok belli oldu ki, ADALET hem kavram olarak, hem de kelime olarak AKP'den bir hayli uzaklara düştü.
En son Maltepe'deki mahşeri ADALET Mitingindeydi. İki milyonu aşkın insan var güçleriyle haykırıyorlardı:
-HAK, HUKUK, A-DA-LET!
Müthiş bir disiplin, sorumluluk, özgüven sarıp sarmalamıştı her yanı.
Mitinge katılanların tamamının CHP'li olduğunu düşünmek safdillik olur. Türkiye'de başta sol, sosyalist, komünist parti ve yapılar olmak üzere AKP'nin dışında kalmış, ötekileştirilmiş, etnik yapılar, dini oluşumlar da Maltepe'de ADALET için bir araya geldiler.
Kılıçdaroğlu yürürken epeyce düşünmüş olmalı. Bundan sonra ne yapacağını bilmeyebilir ama geriye doğru bakarak şunu kesin öğrenmiştir:
-Ne yapmayacağımızı biliyorum!
Yasama dokunulmazlığı ile oynamak yapılmayacak işlerin başında geliyor olmalı. Anayasaya göre siyasi partiler kapatılamıyor. Eskiden kapatılıyordu. Ancak milletvekilleri yeniden bir parti çatışı altında toplanabiliyorlardı. Tayyip Erdoğan'ın da başına geldi böyle şeyler. Refah Partisi kapatılınca Fazilet Partisi kuruldu. Bütün Refahlılar Fazilet'te toplandılar.
Şimdi parti kapatılamıyor. Fakat liderleri cezaevine kapatılabiliyor. Hangisi daha kötü? Yaşayarak öğrenildi. Hepsi kötü, en sonuncusu en kötü!
Kılıçdaroğlu uzun ve güzel konuşmasında parti kapatmadan, liderlerini hapsetme meselesine biraz değinseydi ADALET yelpazesini daha adil biçimde genişleşmiş olurdu.
Maltepe Mitingi görkemli kitleselliğiyle moral verdi, umut oldu. 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumunda İstanbul'da sandıklardan HAYIR, önde çıkmıştı. Maltepe Mitingi bu olguya bir kez daha vurgu yaptı:
-Türkiye aydınlık yüzünü güçlü biçimde gösterdi!
