Bir yanda Beşiktaş’ı iflasın eşiğine getirenler diğer yanda onlara nazire yaparcasına yüceltenler… Abartısız, gerçek bu kadar açık ve de net; yönetemeyenler ve onların becerisizliklerine karşın yüceltenler. Beşiktaş’ın Ankaragücü’nü 4-1 yendiği maçın sahadaki analizini yapmadan Siyah-Beyazlı kulüpte yaşananları masaya yatırmalı ki aktarımda yanılgı payı olmasın…
Fikret Orman ve avanesi Beşiktaş Kulübü’nü altından kalkamayacağı borç batağının içine soktu, bilinçli ve sistematik olarak. Umutları seçim öncesi gelen emirle mavi boncuk dağıtan TBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın borçları yeniden yapılandırma vaadiydi lakin… Yıldırım Demirören de gitti, seçim de bitti, sonuç fosss… Çıkmazı aşamayacaklarının bilincinde olanlar yüzleri kızarmadan yeniden aday oluyorlar bu da yetmezmiş gibi karşılarına aday olarak çıkanları kuralsız şekilde yarış dışına itiveriyorlar, bunu üstlenecek cesaretleri olmadığı için de başkalarını kullanıyorlar! Bildik şeyler; teknik direktöre para yok, futbolcuya ödeme yok, kulüp personeline maaş yok, alacaklılara günü belirlenen ödeme sözü yok…
Ama buna karşın kazanan ve Beşiktaş’ı yukarıya taşıyanlar mevcut. Dün gece sahada gördük ki Fikret Orman ve avenesi kaybettiriyor onların ödeme yapamadıkları ise sahada kazandırıyor. Ümraniye Belediyesi’nin Beşiktaş’a katkısı yönetimden çok gerisi laf salatası!.. Fikret Orman’ın laf salatasında rakipsiz olduğu gerçeği tartışılmaz. Fikret Orman’a bir soru: ‘Paralar nerede?’ demeyeceğim onu tribünler zaten sordu, "Kulüp çalışanlarına 5 aydır verilmeyen maaşları ne zaman ödenecek?" Sayın Fikret Orman lütfen laf salatası yapmayın direkt soruya yanıt verin… Yönetim katından sahaya inip oyuna müdahil olalım…
Jeremain Lens sağda bazen solda, Güven Yalçın solda yavan kalır olmazzz. Ancak oldu, o da Şenol Güneş’in şansıyla deneyiminin harmanlanmasından kaynaklandı. Burak Yılmaz müthiş vurdu ağları havalandırdı. Sonrasında oynayan Beşiktaş değil, bir puan için yanıp-tutuşan puan cetvelinin alt basamağındaki Ankaragücü oldu. Karşılaşmanın skoru ikinci yarıdaki oyunun özetini içeriyor zira karşılaşmanın ilk bölümünde Beşiktaş’ın skor tabelasındaki üstünlüğüne karşın sahada baskın olan taraf konuk Ankaragücü’ydü. Beşiktaş ikinci yarıda daha organize oldu, top kayıplarını en alt seviyeye çekti ardından da goller geliverdi. Oyuncu değişimleri de işe yaradı ve bireysel beceriler ön plana çıkarken ayaklar takım oyunu için çalışmaya başladı. Ve bir kez daha görüldü ki Beşiktaş ligin en istikrarlı futbolunu oynuyor zaman zaman bocalasa da. Atılanlar, atanlar, kaçanlar ve olmayan penaltı! Takıldım, o topun Atiba Hutchinson’ın koluna değdiği inancında değilim hâlâ. Ekrandaki perspektif yanılgısı gibi geliyor…
Ve yönetici taifesinin beceriksizliğine karşın (kendi işlerinde çok becerikliler) Beşiktaşlı futbolcular, takımlarını ligin bitimine dört hafta kala şampiyonluk potasına soktular üstüne üstlük laf ola beri gele bağlamında değil. Beşiktaş kalan maçlarını kazanırsa şampiyon olur. Ne yazık ki Fikret Orman da yeniden başkan!..
(Çocuklar için gösterdikleri özen nedeniyle futbolcuları ve teknik kadroyu ayrıca alkışlamak gerekli)
