Beşiktaş’ın ilk yarıdaki ‘rezil’ futbolunun ardından devre arasında art arda gönderdiğin telefon mesajlarıyla sokuşturmayacaktın o lafları! "Sen ‘Dar Paça Apo’ yu savunmaya devam et ama onunla olmaz" demeyecektin. Hele hele "Bu futbolun sorumluluğunu Fikret Orman’ın üzerine atmaktan vazgeç" uyarısını hiç yapmayacaktın. Can arkadaşım, dostum Zafer Arapkirli… Gerekli yanıtı ben değil Abdullah Avcı verdi sana!
Futbolun iki önemli kuralı vardır… Birincisi takım oyunu oynamak, ki başarı çoğu kez bu şekilde elde edilir. Bir diğeri de üstün yetiye sahip becerili futbolcularla sonuca gitmeye çalışmak. Dün gece Slovan Bratislava karşısındaki Beşiktaş ise iki özellikten de yoksundu en azından karşılaşmanın ilk yarısında. Tyler Boyd’un beceriksizliği, Oğuzhan Özyakup’un ‘ukalalıkları’, diğerlerinin de oynama istemlerini yitirmeleri ile harmanlanınca izlenen futbol değil abartısız kısmından ‘eziyet’ olup çıkıverdi. Gereksiz ve çok sert oynayan oyuncuları da 35’inci dakikada ilk kez geldiler ve golü atıverdiler. Zafer Arapkirli haklıydı! Sahaya bu kadroyu süren teknik adamın ‘iş bilirliği’ sonuna kadar tartışmaya açıktı. Ne var ki Abdullah Avcı ikinci yarıya Tyler Boyd – Adem Ljajic ve Pedro Rebocho – Georges Kévin N'Koudou değişikleri ile başladı ve ilk yarıdaki silik Beşiktaş’ın yerini; koşan, rakibe baskı kuran ve gol arayan Beşiktaş aldı. Ancak futbolcuları en fazla ‘motive’ eden unsurun Arnavut hakem Enea Jorgji olduğunun da altını çizelim! Arnavut hakem vermediği ‘açık’ penaltıyla ve Bratislavalı futbolcuların sertliklerine kayıtsız kalınca futbolcular da sevgili Vedat Okyar’ın ‘Hakemi de yeneceksin’ öngörüsünü anımsayıp, oynamaya başladılar. Enzo Roco eşitliğini sağladı sonra da Adem Ljajic penaltı atışını golü çevirdi ve Beşiktaş bu sezon Avrupa Ligi’ndeki ilk yengisini aldı…
Ve doğal olarak bir başka arkadaşım da maç bitiminde beklenen o soruyu yöneltti! "Madem bu kadar iyi oynayabiliyorlar neden hep böyle oynamıyorlar?
Öyle ya Beşiktaş, Sloven Bratislava karşılaşmasının ikinci yarısındaki futbolunu her maçta sergilese tribünler dolar-taşar, takım da başarıdan başarıya koşar. Ancak ‘Dar Paça Apo’nun işi kolay değil Zafer Arapkirli neden biliyor musun?
Fikret Orman ve taifesi, futbolcuların ödemelerini o kadar çok aksattılar ki oyunculardan hiç birisinin ‘yönetime’ güveni kalmadı. Sende biliyorsun ki onları Türkiye’ye getiren Beşiktaş aşkı değil sadece Euro ve Dolar… Profesyonellikle bağdaşmaz elbette yaptıkları ama onlar genç adamlar ve aksayan ödemelerin etkisinde kalıyorlar. Ha bu arada Fikret Orman’a bu kez ben yüklenmiyorum, mevcut başkan Ahmet Nur Çebi demiş ki, "Şu an yaşadığımız sorunlardan birisi son 2 yıl içerisinde saçma sapan yapılan transferler. Bu transferler yüzünden 150 milyon Euro gitti. 150 milyon Euro bugün 1 milyar TL yapıyor. Borcun üçte biri neredeyse." Tamam mı Zafer Arapkirli, şimdi oldu mu?
