Babacan'dan Gare çıkışı: Düğün evinden cenaze evine telefon açıp adeta şov yapmaktan hiç çekinmiyorlar

Babacan'dan Gare çıkışı: Düğün evinden cenaze evine telefon açıp adeta şov yapmaktan hiç çekinmiyorlar
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Altınordu İlçe Kongresi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Gare harekatında, alıkonulan 13 asker, polis ve MİT görevlisinin hayatını kaybetmesinin ardından yaşanan gelişmelere tepki gösteren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Düğün evinden cenaze evine telefon açıp adeta şov yapmaktan hiç çekinmiyorlar. Bu ülkenin kıymetli gençlerinin, birilerinin siyasi rantı için feda edilmesini reddediyoruz" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Altınordu İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde TSK'nin Gare harekatı, Anayasa tartışmaları, ekonomik kriz ve Covid-19 vardı. Gare'deki harekatta 13 asker, polis ve MİT görevlisinin hayatını kaybetmesinin ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'sorumluluk' almadığını söyleyen Babacan, şöyle konuştu:

'ŞOV YAPMAKTAN ÇEKİNMİYORLAR'

"Haftanın başında Cumhurbaşkanı müjde açıklayacağını duyurdu ama acı bir haber aldık. Her fırsatta konuşuyor ama ortada müjde yok. Savunma ve güvenlik uzmanları ‘Davul zurna çalarak, erkenden yapılan müjde duyurularıyla kurtarma operasyonu yapılmaz’ diyorlar. Bir başarısızlık olduğu çok açık. 16 vatandaşımızın canıyla bedelini ödediği bu başarısızlığın hesabını birilerinin vermesi lazım."

"Hesap vermesi gerekenler, bir şehit annesini, kendi partilerinin güle eğlene kongresini yaptıkları lebalep dolu salondan telefonla arıyorlar. Utanmak yok, sıkılmak yok. Düğün evinden cenaze evine telefon açıp adeta şov yapmaktan hiç çekinmiyorlar. Biz bu lakaytlığa, bu zihniyete son vermeyi boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Bu ülkenin kıymetli gençlerinin, birilerinin siyasi rantı için feda edilmesini reddediyoruz." 

'ALDIĞINIZ YANLIŞ KARARLARIN FATURASINI BAŞKALARINA KESEMEZSİNİZ'

Erdoğan'a seslenen Babacan, "Hepimiz biliyoruz ki operasyon başarılı olsaydı, müjde haberleriyle kameraların karşısına geçecektiniz. Vatandaşlarımız beş seneden fazla bir süredir terör örgütü tarafından alıkonulmamış gibi, bunu bir başarı olarak sunacaktınız. ‘Ben başardım’ diyecektiniz. Ama böyle olmadı ve siz bu başarısızlıktan dolayı hiçbir sorumluluk üstlenmiyorsunuz. Aldığınız yanlış kararların faturasını başkalarına kesemezsiniz. Bu kararların sorumluluğunu taşımak zorundasınız. ‘Nerede hata yaptım’ diye hiç mi düşünmüyorsunuz?" diye sordu.

Babacan, Erdoğan'aşu soruları yöneltti:

"Terör örgütünün elinde başka vatandaşlarımız var mı? Varsa kaç kişiler? Ne zaman bu vatandaşlarımızın sağ salim ailelerine kavuşabileceğini düşünüyorsunuz? Vatandaşlarımızın örgütün elinden kurtarılması için samimi bir çabanız var mı? Eğer terör örgütünün elinde hala kaçırılmış ve zorla tutulan vatandaşımız yoksa, buyurun kamuoyuna açık yüreklilikle ‘yok’ deyin; biz de rahatlayalım."

MERKEZ BANKASI REZERVLERİ

Babacan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle oldu:

- Bir rivayete göre, DEVA Partisi olmasaydı Merkez Bankası’nın 130 milyarlık rezervlerinin çarçur edildiğinden kayınpederin haberi bile olmayacaktı. Rezervlerin 50 milyar dolar eksiye düştüğünden de hiç haberi olmayacaktı. Doların, enflasyonun hâlinden de haberi olmayacaktı. Cumhuriyet tarihi boyunca oluşan borç stokunu iki senede ikiye katlandığını da muhtemelen bizden öğrendi. Çünkü artık gerçeklerle, hakikatle bağlarını koparttılar. Bırakın milletin gündemini, kendi yaptıkları yıkımdan bile haberleri yok. Bu milletin parasını çarçur edenler, kendilerine yazlığı ayrı, kışlığı ayrı saray hayatlarını inşa ettiler. Biz bu aymazlığı kabul etmeyeceğiz.

YOKSULLUK İNTİHARLARI

- Yoksulluk intiharları hükûmetin bu ülkeye sunduğu bir hediyedir, daha önce yoktu. Geçtiğimiz hafta 22 yaşında bir gencimiz genel merkezimizin hemen yanında tamamlanmamış bir inşaatın çatısına çıkmış, ‘4 buçuk aylık bebeğime mama, bebek bezi alamıyorum. Evde eşimin yüzüne bakacak durumum yok’ diyor. Partimizin bir gönüllüsü ikna ediyor. Bunlar bu ülkenin gerçekleri. Marketlerde bebek mamasının çalınmasın diye kilitli ambalajda satıldığını düşünebiliyor musunuz? İnsanlarımız muhtaç olmasa bunu yapar mı? Ülkeyi bu duruma düşürdüler. Bu işin sorumlusu, ‘verin bana başkanlığı, memleketin sorunlarını çözeceğim’ diyen kişidir.

- Türkiye’yi en hızlı şekilde yüksek gelir ve refah düzeyine sahip ülkeler grubuna yükselteceğiz. ‘Asgari gelir desteği’ uygulamasıyla vatandaşlarımızı yatağa aç gitmekten, çöplerden yiyecek toplamaktan, ekmek kuyruğunda saatler geçirmekten kurtaracağız. Bir yandan ürettiği ürünün hakkını alamayan, diğer yandan artan girdi fiyatları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşayan çiftçilerimizi, köylümüzü yeniden bu milletin efendisi yapacağız.

AŞI GÜNDEMİ

- Salgınla mücadelede gömleğin ilk düğmesini baştan yanlış iliklediler. Ta en başta ‘ölümleri nasıl en aza indiririm?’ kaygısıyla hareket etmeleri gerekirken, bu salgına ‘elimizde kaç yoğun bakım yatağı var’ diyerek yaklaştılar. Aşıyı da geciktirdiler. Ellerindeki propaganda aygıtıyla, tozpembe bir senaryo kurguluyorlar. Salgına karşı gereken her şey yapılmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Varsa yoksa algıları yönetmeye çalışıyorlar. Bu milletin tek bir ferdinin canından daha kıymetli bir şey yoktur, olamaz. Şeffaf olun, insanları artık algı yönetimiyle oyalamaktan vazgeçin, gerçeklere odaklanın. Artık bir an evvel halkımızın adil bir şekilde aşıya erişimini sağlayın.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar