Ali Babacan: Erdoğan, Demirtaş ve Kavala üzerinden mesaj veriyor

Ali Babacan: Erdoğan, Demirtaş ve Kavala üzerinden mesaj veriyor
DEVA lideri Babacan: "Erdoğan siyaset çevrelerine Demirtaş üzerinden, sivil toplum ve iş dünyasına Kavala üzerinden bir mesaj veriyor. 'Benim kafamı bozmayın, içeri attırırım. Orada süründürürüm diyor."

Artı Gerçek - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dün gerçekleşen Altılı masa toplantısı sonrası Halk TV'de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programında açıklamalar yaptı.

Ortak adayı konuşmadıklarını söyleyen Babacan, "Seçimdeki bir yol kazası Türkiye'yi daha içine kapatır. Bu Türkiye'nin son fırsatı" dedi. Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AİHM kararlarına rağmen tahliye edilmeyen HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala üzerinden siyasete ve sivil toplum kuruluşlarına mesaj verdiğini söyledi.

Babacan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

'SÜREKLİ DÜŞMAN LAZIM'

"Şu anda ülkeyi yöneten zihniyet yani sayın Erdoğan bütün yönetim tarzını kutuplaştırmak üzerinden götürüyor. Onun zihniyetinde ya onun yanındasınız ya karşısındasınız. Kafa öyle çalışıyor. Ülkelerle ilişkiler de öyle. Sürekli düşman lazım... Kendisine sürekli düşman arıyor. Zihni siyah, beyaz üzerine çalışıyor. Türkiye'nin bu yönetiminin acilen değişmesi gerekiyor. Sayın Erdoğan'ın haftanın düşmanı panosu var. Mutlaka bir şey yazıyor. İç düşman, dış düşman. Buna ihtiyacı var. Korku üzerinden, düşmanlık üzerinden siyaset üretiyor."

'HANGİSİNE İNANACAĞIZ

"Al birini vur ötekine. İçişleri Bakanı iç güvenlikten sorumlu. 'Biz şurada hata yaptık' demiyor suçu hemen başkalarına yansıtıyor. Siz dış politikanızı düzeltin, sürekli kendinize düşman aramayın, dünya ile iyi geçinin 'Bu terör dünyanın başına beladır gelin beraber çalışalım' diyeceksiniz. Bu yok. Sürekli ona saldır, buna saldır. Sen iç güvenlikle ilgili ne yaptın ondan bahset.

Bu konu bütün boyutlarıyla soruşturulmadan kesin hükümler vermek zor. Ancak terörün önlenmesinin en önemli yollarından birisi istihbarat çalışması yapılması. Bunun iyi yapılması gerekiyor. İstihbarat zafiyeti olduğu zaman bu olaylar başımıza gelebilir.

Dün İçişleri Bakanı bir şey söylüyor bakıyoruz uluslararası bir ajansa üst düzey yetkili başka bir şey söylüyor. Biz hangisine inanacağız?"

'BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE'YE UYANACAĞIZ'

"Seçimlerin olduğu gece bambaşka bir Türkiye'ye uyanacağız. 85 milyon derin bir nefes alacak. Seçimlerin ertesi günü yepyeni bir Türkiye'ye uyanacak vatandaşlarımız. 'İyi ki bu korkulu rüyaymış' diyecekler. Geçtiğimiz 4-5 yılı kabus olarak görecekler. Türkiye yepyeni bir umuda uyanacak. Bütün sorunların temelinde kötü yönetim var.

Biz DEVA Partisi olarak üç ayrı alanda çalışıyoruz. Teşkilatlanma. İkincisi ülkenin her alanındaki sorunlara çözüm için eylem planları açıklıyoruz. Üçüncüsü de altılı masa çalışmalarına katkı veriyoruz. Bizim DEVA Partisi olarak her konuda çözümlerimiz hazır. Mesela tarımdaki çözümlerimizi açıkladık.

Ekim ayının başında yaptığımız toplantıda bu çalışmaları masa olarak ortaklaştırma kararı aldık. Biz bu çalışmaları masaya koyduk. Çalışması olan diğer partilerde masaya koydu. Ortak, tek bir çalışma haline geliyor bunlar şu anda.

Yerelde yerinden yönetim eylem planımız var. Yıllarca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı da bırakmadı. Başkanların üzerine adeta çöktü. Büyük projeler mutlaka önüne geldi. 2019 seçimlerinde 'Yeter artık elini çek' dedi."

'BU TÜRKİYE'NİN SON FIRSATI'

"Ortak aday olmadan birinci turda bu seçimi kazanmanın imkanı yok. Erdoğan da kazanamaz, ki kazanamadı da. Erdoğan son seçimi MHP'nin çoğunluğuyla kazandı. Ortak aday çıkmadığı için son seçimlerde Türkiye 5 yıl kaybetti.

Seçimdeki bir yol kazası Türkiye'yi daha içine kapatır. Bu Türkiye'nin son fırsatı.

Ben Türkiye'nin yarınlarıyla ilgili hiç olmadığım kadar umutluyum. Her ne kadar altılı masaya dışarıdan bakan, dışarıdaki tartışmalara bir sürü yazan çizen var hükümetin desteklediği, organize ettiği... Bir tarafta öyle bir gürültü var bir taraftan biz altılı masaya oturduğumuz zaman keşke hani olmaz ama olsa da sizi misafir olarak alsak. Sizin bile umudunuz kat kat artar. Dışarıdaki bütün bu algıya ilişkin bir şey yok. Masada merkez çek kuvveti var. Şu andaki mevcut sistemde seçimi kazanmak ancak birlik ve beraberlikle mümkün. Beraber yaparken çok farklı kimlikleri olan, farklı geçmişleri olan partiler bir araya gelince toplumun çok geniş bir kesimini temsilen orada oturmuş oluyoruz."

'KASIMA KADAR METNİ HAZIRLAYACAĞIZ BİR LANSMAN İLE'

"Bugüne kadar biz parlamenter sistemle ilgili çalışmamızı açıkladık, Kasıma kadar anayasa metnini hazırlayacağız bir lansman programı ile. Bugüne kadar tek bir kelimesine itiraz duymadım. Altı parti mutabık kaldı ve tüm Türkiye'ye hitap eden bir çalışma çıktı. Daha iyi tanıtmanız lazım diyorlar. Doğru, bununla ilgili de bir İletişim Komisyonu kurduk.

Parlamenter sistemdeki cumhurbaşkanı kesinlikle partiyle ilgisi olmayan bir cumhurbaşkanı. Varsa bile ilişkisini kesecek. Eski anayasada nasıldı? Cumhurbaşkanının yetkisindeydi. İstediğine yetkiyi verebiliyordu. Şimdi öyle değil. Cumhurbaşkanı mecliste en yüksek milletvekiline sahip olan siyasi partinin genel başkanına yetkiyi veriyor. Bizim hedeflediğimiz anayasada öyle hükümetin olur olmaz indirilmesi yok.

Dünkü en uzun toplantıydı. Bundan sonra daha sık bir araya geleceğiz. Komisyonlarımız her konuda anlaşamayabiliyor. 'Buna liderler karar versin' diyorlar. Bazen arkadaşlarımız 'Anlaşamadık' diyor. Oturuyoruz altı genel başkan beş dakikada bitiyor. Makulde hemen buluşuyoruz.

Dün çok önemli kararlar aldık. Çalışmalarda çok önemli mesafeler kaydettik. Bundan sonra ne kadar çalışma varsa bir an önce bitirme, Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme ve seçime doğru yürüme kararı aldık.

Ortak aday konuşulmadı. Çünkü konuşmama kararımız var. Önce çalışmaları bitireceğiz sonra adayı konuşacağız. Çalışmaları bitirmeden ismi geçen insanlar kimliği ile değerlendiriliyor."

'BENİM KAFAMI BOZMAYIN, İÇERİ ATTIRIRIM'

"Demirtaş ile ilgili AİHM kararı var. Kararda, 'Bu kişinin içeride tutuklu kalmasını gerektiren bir durum yok' diyor. Sadece Demirtaş değil ki Osman Kavala içinde aynı şeyi söylüyor. Kavala meselesinde savcılık beni o günkü hükümete bakan olmam sebebiyle mağdur olarak değerlendirdi. Benim hiçbir başvurum, şikayetim yok. Savcılığa dilekçe verdim. Benim mağduriyetim yok, çıkarın ismimi diye. Bu konularda gerçekten sayın Erdoğan siyaset çevrelerine Demirtaş üzerinden, sivil toplum ve iş dünyasına Kavala üzerinden bir mesaj veriyor. 'Benim kafamı bozmayın, içeri attırırım ve orada süründürürüm' diyor."

Öne Çıkanlar