Atilla Kart: Mühürsüz oylar için AİHM’e CHP adına gitmem engellendi
Artı Gerçek - Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, 16 Nisan 2017’de gerçekleşen anayasa değişikliği referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılmasına itiraz etmek için kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) CHP adına götürmesinin parti yönetimi tarafından engellendiğini iddia etti. Kart'ın aktardığına göre, o süreçte Tekin Bingöl arayarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Parti adına gitmesin kendi adına gitsin" dediğini aktardı.
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, Nevşin Mengü'nün YouTube kanalına konuk oldu ve 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda geçerli sayılan mühürsüz oylara dair açıklamalarda bulundu.
Kart, YSK'nin mühürsüz oyların geçerli sayılması kararını AİHM'ye CHP adına götürmesinin parti yönetimi tarafından engellendiğini söyledi.
Mengü'nün programda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaorğlu'nun referandum sonrası bu karara sert tepki göstermediğini belirtmesi üzerine Atilla kart şunları anlattı:
Başkanlık referandumunda oy verme işlemi sürerken YSK mühürsüz pusulaların da geçerli olacağı kararını almış CHP’den anlamlı bir itiraz gelmemişti. @atillakart perde arkasını anlattı pic.twitter.com/jAz8fKtPl7
— nevsin mengu (@nevsinmengu) September 19, 2023
"GENEL MERKEZDEN YETKİ ALDIM, 'GEREĞİNİ YAP' DEDİ"
"Mühürsüz zarf ve oylar meselesi dediğiniz zaman benim yaramı acıtıyorsunuz. Genel Merkezden yetki aldım. 16 Nisan referandumundan söz ediyorsunuz. Ben gittim 4 gün sonra anlattım, 'Dava açarım, sonuç alırım' dedim. Bülent Tezcan da [Kemal Kılıçdaroğlu'nun] yanında, birbirlerinin gözüne baktılar, kararlı olduğumu görünce 'Tamam kardeşim, gereğini yap' dediler. Bana özel vekalet verildi partim adına 20 Nisan 2017'de. Ben Danıştaydan sonuç alamayacağımı biliyorum, iç hukuk bitmiş Türkiye'de. Ama nedir? Bir an evvel AİHM'ye götürmek istiyorum. 8-10 ayda bitirilecek davayı 45 günde bitirdim.
Adalet Yürüyüşü'nün 3. günü, 15-16 Haziran, 45 sayfa dava dilekçesini hazırladım, 250 sayfa eklerini hazırladım, klasörü götürdüm, Kızılcahamam'da karavanda Sayın Genel Başkan'a sundum. 'Bana izin vermenizi istiyorum. Strasbourg'da davayı doğrudan açacağım, postayla değil, zaman önemli çünkü' dedim. İnceledi, 'Emeğine sağlık, yolun açık olsun' dedi. Uçak biletim alındı.
"GENEL BAŞKAN 'PARTİ ADINA GİTMESİN' DEDİ"
Görüşmeden bir gün sonra önce Haluk Koç, sonra Tekin Bingöl aradı. 'Atilla Bey, Genel Başkan diyor ki parti adına gitmesin kendi adına gitsin' dedi. Ben Atilla Kart olarak dava açmayı bilemez miydim! Önemli olan parti adına açmak, partinin görev ve sorumluluğu. Bir saat sonra Bülent Tezcan aradı, 'Atilla Bey nereden çıktı bu' dedi. Ne diyorsun nereden çıktı! Beraber değil miydik, siz bana yetki vermediniz mi? Durup dururken mi açtım! 'Evet o zaman öyle düşünüyorduk ama bugün yönetim olarak böyle düşünüyoruz' dedi.
"TRAVMA YAŞADIM, GENEL BAŞKAN BİR GÜN BOYUNCA DÖNMEDİ"
Travma yaşadığını söyleyen Atilla Kart, Kılıçdaroğlu'nun aramasına bir gün boyunca dönmedğini söyledi. Bunun üzerine durumu anladığını söyleyen Atilla Kart, vatandaş olarak başvurmak zorunda kaldığını aktardı.
AİHM bünyesinde en üst düzeyde randevu aldığını söyleyen Kart, "Yemekte bir araya geldik. Tercüman var, 3 kişiyiz. Her sayfanın sonunda en üst düzeydeki kişi diyor ki, 'Mükemmel, mükemmel, bu dava böyle açılır'… 10. sayfaya geliyoruz. Davacı kim? Atilla Kart. Adam dedi ki, 'Sen ne diyorsun. Türkiye'de CHP adına dava açıyorsun, buraya Atilla Kart olarak geliyorsun'. Ben de 'Yurttaşım, bireysel başvuru hakkım var' diyorum ama kendim de inanmıyorum. Çünkü taraf ve dava ehliyeti kopuyor" dedi.
"TEŞKİLATLARA 'İTİRAZ ETMEYİN' DENİLDİ"
"Genel Başkan edilgen bir bürokrat" diyen Atilla Kart, "Saat 16.10'da YSK o işlemi tesis ediyor, 20 dakika sonra Bülent Tezcan imzasıyla teşkilatlara mesaj yayımlanıyor. Deniliyor ki 'YSK şu işlemi tesis etmiştir, bilgilerinize'. Yani 'İtiraz etmeyeceksiniz' deniliyor" dedi.
Atilla Kart, "İnsanlar itirazlarını şikayetlerini ilçelerden ulaştırıyorlar Genel Merkezde yetkili bulamıyorlar" ifadelerini de kullandı.
YARKADAŞ: BÜLENT TEZCAN ÇIKIP KONUŞMALIDIR
Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da konuya dair X'ten (Twitter) yaptığı paylaşımda Bülent Tezcan'ı açıklama yapmaya çağırdı.
"Bülent Tezcan çıkıp konuşmalıdır. Kılıçdaroğlu’nu mühürsüz 2,5 milyon oyun kabulüne nasıl ikna etti" diyen Yarkadaş paylaşımında özetle şunları aktardı:
Cumartesi gecesi @tv100 ‘de bu olayın tüm detaylarını anlattım.
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) September 19, 2023
Bugün kendisine “değişimciyim” diyen arkadaşlar mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmesi için Kılıçdaroğlu’nu ikna ettiler. Buna itiraz eden ve YSK’ya gidilmesi için çaba gösteren tüm vekiller ise bugünkü… https://t.co/NYdL5tn9RC
"Sandıklarda görevli olan bizler direndik itiraz ettik ama sonuç alamadık. Ertesi sabah ise YSK’ya tamamen bizim ısrarımız sonucu verilecek olan itiraz dilekçesine vekillerin ve parti örgütünün de gelmesi için uğraştım. Vekillerin mesaj grubuna sürekli yazdım. Kılıçdaroğlu ile konuştum. Talebimi kabul ettirdim. Levent Gök aradı, 'Genel Başkan ile konuşmuşsun. Şimdi aradı seninle konuşmamı istedi. Vekiller de YSK’ya gelecek, şimdi SMS yollayacağız' dedi. YSK’ya vekillerle gittik.
2- YSK twitine ek olarak:
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) September 19, 2023
Dönemin Bilişim Sorumlusu Erdal Aksünger de konuşsun…
Sandıkların kapanmasına kısa bir süre kala, partinin avukatı odasına gelip “Sandıklar kapanıyor, mühürsüz oy pusulalarını da kabul ettik” deyince hangi tepkiyi gösterdi.
Avukat, “Bülent Tezcan…
Bülent Tezcan, bizim topluca YSK’ya gelmemizden hiç memnun olmadı. Tezcan dilekçeyi verdi, açıklama yaptı arabasına bindi, kapısını kapattı. Yanına gittim 'Abi nereye gidiyorsun' dedim. 'İşim var' cevabını verdi. Ben de saf saf 'Ne işin var abi.. Türkiye’nin en önemli işi bu' dedim. Sonra da ekledim: 'Parti örgütünü de buraya, YSK’nın önüne çağıralım. Oturma eylemi yapalım. Milyonlarca insan bunu bekliyor' diye konuştum. Tezcan, 'Ben gideceğim, Kamil Hoca ile konuş' dedi. (Kamil Okyay Sındır)
Süreç 2,5 milyon oy pusulasının kabulü itiraz eden vekillerin ise tasfiyesiyle sonuçlandı. Ve tabii ki başkanlık rejimine geçilmesiyle… Bu işlerin mimarları şimdi 'değişim' diyor… Önce hesap verin, sonra 'değişim' isteyin…" (HABER MERKEZİ)