Avrupa Konseyi’nden taşımalı seçmen eleştirisi: Bazı hanelerde 100 kişinin kayıtlı olduğu durumlar var

Avrupa Konseyi’nden taşımalı seçmen eleştirisi: Bazı hanelerde 100 kişinin kayıtlı olduğu durumlar var
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Birimleri İdaresi Kongresi'nden 31 Mart yerel seçimlerini izlemek için Türkiye'ye gelen heyetten açıklama: "Seçmen taşınması ihtimaliyle ilgili bilgi almıştık... Bazı hanelerde 100 kişinin kayıtlı olduğu durumlar var."

Artı Gerçek - 31 Mart yerel seçimlerini izlemek için Türkiye'ye gelen Avrupa Konseyi'nden 26 kişilik gözlemci heyeti, Şırnak, Bitlis, Kars ve Urfa'da özellikle gündeme gelen taşımalı seçmenlere tepki gösterdi. Heyetin açıklamasında "seçimlerin genel olarak iyi organize edildiği ve halkın iradesine saygı gösterildiği" belirtilse de, "Bazı hanelerde 100 kişinin kayıtlı olduğu durumlar var. Bu konuda net bir yanıt almış değiliz ama ilgilenmeye devam edeceğiz" ifadeleri kullanıldı.

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Birimleri İdaresi Kongresi'nin heyetinde, 16 ülkeden 19 Kongre üyesi, bir uzman ve beş sekreterya üyesi bulunuyordu. T24'ten Ceren Bala Teke'nin haberine göre, heyet üyesi Vladimir Prebilic bugün gazetecilerin, STK temsilcilerinin ve bürokratların katılımıyla bir değerlendirme toplantısı yaptı. Prebilic, taşımalı seçmenlerle ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'ye gelmeden önce seçmen taşınması ihtimaliyle ilgili bilgi almıştık. Belli illere kamu görevlilerin taşınması aracılığıyla oy kaydırılması ihtimali olduğu belirtilmişti. YSK ile de görüştük. Takipte olacağız. Adil seçimlerin yapılması ve seçmen iradesinin yansıtılması en önemli durum. YSK ile yaptığımız toplantıda bize bir kişinin bir yerde oy verebilmesi için orada yaşadığını kanıtlaması gerekiyor dediler. Ancak net olmayan bir konu bazı hanelerde 100 kişinin kayıtlı olduğu durumlar var. Bu konuda net bir yanıt almış değiliz ama ilgilenmeye devam edeceğiz."

'KAYYIM ATAMALARI BIRAKILMALI'

2019 yerel seçimlerinin ardından HDP’li belediyelere kayyım atanmasını eleştiren Prebilic, seçimler bitse de sürecin takipçisi olacaklarını belirterek şöyle konuştu:

"2019 seçimi sonrasında belediye başkanları yerine kayyımların atanmasından endişe duymuştuk, çağrımız bu kayyım atama uygulamasının bırakılması yönünde. Seçim sürecinin bundan sonraki aşamalarını da takip ediyor olacağız. Seçim anlaşmazlıklarının çözümü konusunda da takipte olacağız. Seçmenlerin iradesinin kabul edilmesi gerekir. Özellikle de adaylığı uygun görülen ve seçimi kazanmış kişilerin göreve başlaması mümkün olmalı. Bu da tüm AB Konseyi üye ülkelerini bağlayan şartlar gereğince yapılmalı. Son olarak ise olumlu bir noktaya değinirsek; yerel seçimler siyasi paritlerin değişebileceğini, seçmenlerin seçime aktif katılabileceğini ve tercihlerin değişebileceğini gösterdi. Seçmenin iradesinin tam olarak yansıtılmasını görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Seçim sürecine olan güven demokrasinin yapıtaşlarından biridir. Ön rapor önümüzdeki günlerde Strazburg’da tartışılacak ve Türkiye’deki yetkili makamlara iletilecek."

'MEVCUT BAKANLARIN KAMU GÖREVİ NERE SONA ERİYOR?'

17 bakanın seçim kampanyası sürecinde Cumhur İttifakı ve AKP’nin adaylarıyla sahada olmasını da eleştiren Prebilic, "Seçim kampanyalarının finansmanı ve denetimi konusu da önemli. Ne kadar para harcandı bu parayı kim verdi bunlar net değil. Şeffaflık açısından bu bir sorun. Bir başka konu ise kamu kaynaklarının kötüye kullanımı potansiyeli. Mesela mevcut bakanların kamu görevi nerede sona eriyor ve bu insanların görevi nerede bitiyor bunu ayırt etmek zor görünüyordu" dedi.

MUHTARLIK SEÇİMLERİNE ELEŞTİRİ

Prebilic, muhtarlık seçimlerinin şeffaf olmadığı eleştirisi de getirdi:

"Muhtar seçimlerinde resmi oy pusulası olmaması aynı gün yapılan seçimler için farklı seçim kurallarının işletilmesi gerektiğini gösteriyor. Muhtar seçimlerine ilişkin pusulaların oy verme yerinde bir masaya konulması ve seçmenin o masadan alıp gitmesi oy verme gizliliğini etkiliyor. Oy verme alanında muhtarların olması ve hatta propagandaya yani seçim çalışmalarına devam ediyor olmaları seçmende muhtarlık seçimlerinin daha önemli olduğu etkisini yaratabilir. Seçim gününden sonrasına da bakmak gerekiyor. Oy verme gününden önce ne olduğuna ve bu seçimlerden sonra nereler olacağına da odaklanmak gerekiyor. Türkiye ile ilgili endişeler çözülmüş değil, 2019’da verilen vaatlerin yerine getirilmesi bekleniyor."

'KAMU YAYINCILIĞINDA TARAFLI DAVRANILDIĞINA DAİR SÜREKLİ BİLGİ GELDİ'

Devlet televizyonu TRT’nin yerel seçim sürecinde muhalefet partisi adaylarına süre vermemesine de değinen Prebilic, kamu yayıncılığında hukuki gerekliliğin yerine getirilmediğini vurgulayarak, “İfade özgürlüğünün olduğu bir siyasi ve medya ortamının yaratılması için daha fazla şey yapılması gerekiyor" dedi.

"Bağımsız yargı tarafından denetlenen bir çerçeveye ihtiyaç olduğunu görüyoruz" diyen Prebilic şöyle devam etti:

"Rekabeti memnuniyetle karşıladık, alternatif çoktu. Ancak 2024 yerel seçimlerinin kutuplaşmış bir ortamda gerçekleştiğini ve yerel demokrasiye kısmen uygun olduğunu söyleyebiliriz. Kamu yayıncısı hukuki yükümlülüğünü yerine getirmedi. Tüm kampanyaların eşit bir şekilde yer alması ve tüm siyasi partilere eşit yer verilmesi açısından hukuki sorumluluk yerine getirilmedi ve taraflı davranıldığına dair tarafımıza sürekli bilgi geldi. Muhalefet de dahil olmak üzere tüm partiler için eşit ve adil kampanya yapacak adımların da atılması gerekiyor. Kampanyanın ve parti finansmanının düzenlenmesi ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılması noktasında da çalışmalar yapılması gerekiyor." (Kaynak)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar