Babacan'dan İmamoğlu ve Yavaş açıklaması: Hem siyasi hem de hukuki açıdan iyice irdeledik
Artı Gerçek - Millet İttifakı'nın Saadet Partisi Genel Merkezi'nde yaptığı toplantısı sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmesinin ardından DEVA Partisi lideri Ali Babacan, ilk kez TV programına katıldı.
2 Mart'ta Millet İttifakı'nın aldığı toplantıda Cumhurbaşkanı adayının ilk kez konuşulduğunu söyleyen Babacan, yürütülen toplumsal tartışmaları dikkate alarak süreci yürüttüklerini belirtti.
Akşener'in açıklamasını değerlendiren Babacan, "Yani planladığımız şekle girdi tabii arada evet gelgitler oldu. Cuma günü iyi Parti'nin bir açıklaması oldu. Biz de tabii üzüldük keşke olmasaydı dedik ama artık onların hepsi geçmişti" dedi.
Geçiş süreci yol haritasındaki İmamoğlu ve Yavaş maddesini açıklayan Babacan, Anayasada buna dair bir maddenin olmadığını belirterek, "Yani şu andaki yasal çerçeve buna izin vermiyor tabii. Şimdi de siyasi değerlendirmesi gerekiyor ama biz ne yaptık en son madde olarak o önümüzdeki yol haritası olarak koyduk" ifadelerini kullandı.
FOX TV’de Çalar Saat Programına konuk olan Babacan, şunları söyledi:
"Dün tarihi bir aşamayı geçtik ve yakın tarihimizde demokrasimizin şimdiye kadar gerçekleştirdiği en önemli başarı elde ettik. Niye derseniz seçimlere doğru giderken anayasa değişikliği paketini hazırlayan, 2300 maddelik ortak politika metnini hazırlayan bir hükümet hazırlığı var.
'ÜZÜLDÜK KEŞKE OLMASAYDI DEDİK'
Zaten cumhurbaşkanı adayı olabilecek isimlerle ilgili çok yoğun bir toplumsal tartışma devam ediyordu ve biz bu toplumsal tartışmada çok yakından takip ediyorduk. Pek çok isim vardı ve bu isimler ile ilgili tartışmalar geldi. Yani mesela bundan diyelim ki bir sene önceki tartışma başka bir noktadaydı. Bugün itibariyle zaten başka bir noktaya gelmişti.
Zaten partilerde ve toplumda kanaatler vardı ve bu kanaatleri masaya koyup o kanaatlar üzerinden hareket edince sonuca vardık. Evet perşembe günü ilk oturduğumuzda bitiremedik ama dedi ki pazartesi tekrar toplanalım gün verdik saat verdik ve 14.00'te dedik. İşte 15:30'da toplandık. Yani planladığımız şekle girdi tabii arada evet gelgitler oldu. Cuma günü iyi Parti'nin bir açıklaması oldu. Biz de tabii üzüldük keşke olmasaydı dedik ama artık onların hepsi geçmişti.
Ülkeyi yeniden inşa etmek o bizim işimiz ve şu da var İlker Bey. Bakın çok önemli özellikle deprem sonrasında bu işin ekonomi yönetimi çok kritik olacak deprem sonrasında hatırlayalım 99 depremi vurduktan sonra o günkü hükümet zaten sıkıntıda olan ekonominin üzerine bir de depremin yaşayınca iki defa büyük kriz yaşatıyor.
'MERKEZ BANKASI DÖVİZ REZERVLERİNİ TÜKETTİ'
Bu depremin enkazını kaldırma döneminde çok kaynaklar gerekecek. Yani en az 50 ila 100 milyar dolar arasında bir kaynak gerekeceğini bir hesap ediyoruz. 50 ile 100 diyorum çünkü daha henüz tam Pazartesi durumda güçlendirme çalışmaları yıkılıp tekrar inşa edilecek şehirler yani yapılacak çok iş var.
Ak akçe kara gün içindir diye bizim. Ne var ne yoksa hepsini tüketmiş durumda. Merkez Bankası net döviz rezervi -65 milyarlarda geziyor yani döviz rezervlerinin tüketilen eksiye düşürdüler. Merkez Bankası'nın yedek akceleri kara günler için deprem gibi işte biriktirmiş damat döneminde sıfırladılar. Ertesine bir daha sıfırladılar bir daha sıfırladılar. Merkez Bankası'na yedekte diye bir şey bırakmadılar yani Akakçe kara gün içindir işte aynı deprem yaşadığımız dönem gibi yani.
'ÜLKENİN TAZE DÖVİZ KAYNAKLARINA İHTİYACI VAR'
Böyle bir dönemdi bu depreme yakalandılar. Ne yapıyorlar gidiyorlar işte Veliaht prensten 3 milyar 5 milyar yok Katar'dan 3 milyar 5 milyar sağa sola tek tek tek tek adeta yalvarıncasına 3-5 milyarı oradan bula bula. Şu andaki depremin yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Halbuki 100 milyar dolarsa bir kaynak gerekecek bu kaynağın bir kısmı iç kaynak olacak bir kısmı dış kaynak olacak. Dış kaynak kısmına çok önemli. Çünkü depremler aynı zamanda döviz ihtiyacına dayanan harcamalar enerji gerekecek. Demir gerekecek çimento gerekecek ve bütün bunlar dövize bağlı harcamalar. Ülkenin taze döviz kaynaklarına ihtiyaç olacak. Bütün bu kaynaklar eğer zamanında bulunamazsa ülkeleri ödemeler Yani bir döviz krizi yaşayabilir.
'ERDOĞAN 48 SAATİ AÇIKLASIN, NE OLDU?'
Kurumların başında ne kadar zayıf insanlar var. Kurumlarla alakalı tecrübeli alakasız insanlar o kurumların başına getirilmiş. AFAD'a bakın Kızılaya bakın. Sormaya devam edeceğiz ilk 48 saate ne oldu?
Şemayı hatırlarsınız 3 sene önce attığı bir tweet çok konu oldu. Şeyma kardeşim 3 sene önce ne yazmıştı. “Deprem ülkesinde yaşayan ve deprem tehlikesi yüksek illerden Kahramanmaraş'ta yaşayan biri olarak bir gün Burası da Elazığ'ın İzmir'in kaderini yaşarsa benim için ailem için veya herhangi biri için Melek oldu diye iyileştirmeler yapmayın. Hakkınızı arayın” dedi.
İnsanlar ilk 48 saatte öldü. İnsanlar donarak öldü. İnsanlar nefessiz kaldı, öldü. insanlar vinçler iş makinaları kurtarma için geç hareket ettiği için insanları öldü. Hazır olmadığı için Türk Silahlı Kuvvetler personelinin ve maden işçilerinin derhal harekete geçmedikleri için. Ancak üçüncü dördüncünün alanında yoğunlaştılar, insanlar hayatını kaybetti. Depremin olduğu günün sabahı bir talimat verdiniz mi ? bir talimat aldınız mı? Ne yaptınız? hangi gün hangi saati itibariyle kaç tane TSK personeli sahada çalışıyordu. Vinçler, iş makineleri niye şehirlerde parklarda bekledi iki günde ancak ondan sonra harekete geçti. Arama kurtarma çalışmalarını soruyorum kimden talimat bekledi.
48 saatte ne yaptınız dakikada açıklayın açıklama yok ama ben söyleyeyim. Sistem tek kişi endekslenince kurumlardaki liyakat ehliyet çökertilince devletin kurumsal yapılısı zayıflatınca ve tek kişiden talimat almadan hiçbir iş yapamayan bir devlet yapısı. Siz oluşturduğunuzda işte sistem kilitleniyor ve deprem gibi en önemli anda devlet kurumları ancak üçüncü dördüncü gün harekete geçebiliyor. İlk gün biz güçlendirilmiş parlamenter sistem dedik. Tek kişi odaklı bir kişinin her şeye karar verdiği, bir kişinin keyfi bir şekilde yönettiği, hukuk tanımadığı bir yönetim sistemi olmaz dedik. Parlamenter sistem dedik. Onun için buradan başladık. Yani hastalığın teşhisini yaptığımızda büyük resme baktığımızda hastalığın tam da ortasında mevcut Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi denen aslında tam bir sistemsizlik olan bir yapı yatıyor tek bir kişi endeksleri.
BABACAN PAZAR GECESİNİ ANLATTI
(Akşener'in masadan ayrılmasının ardından yaşananları anlattı) Pazar günü öğleden sonra bu hareketlilik bize intikal etti. Arkasından akşam ve gece yoğun bir telefon trafiği yaşadık.Müzakere ortamı olduğu için hem ikili bazda bu trafikler oluyor bazen daha biraz daha açıyorsunuz üçlü beşli istişareler oluyor ama sonuçta hepsi bitti ve uzlaşıyla bitirdik. Biz bu işi çok kıymetli bir şey .Tabii ki Demokraside farklı fikirler oluruz. İstişare ve müzaker biraz pazarlık kısmı. Yani Onu söylemek istiyorum ama en sonunda da uzlaşıyla iş bitirilir. Yani şu anda gelmiş olduğumuz noktada bu sanırım herkesin içine sinen ve iyi bir çözüm oldu bu. Çünkü vatandaşlarımızın gönlünden geçen ya şu mu olsun o mu olsun .Nasıl olsun diğer listelerin hepsi beraber. Biz hep beraber buradayız.
Ne zaman olacak hukuki ve siyasi yönlerini tabii dün toplantımızda uzun uzun konuştuk. Yani hem siyasi açıdan hem hukuki açıdan makul bir formatta olması gerekiyordu onu da makuldü bulduk uzlaştık.
'YASAL ÇERÇEVE BUNA İZİN VERMİYOR'
(Babacan, İmamoğlu ve Yavaş hakkındaki kararı değerlendirdi) yani şu andaki yasal çerçeve buna izin vermiyor tabii. Şimdi de siyasi değerlendirmesi gerekiyor ama biz ne yaptık en son madde olarak o önümüzdeki yol haritası olarak koyduk. Cumhurbaşkanı yardımcısı görevlendirmek cumhurbaşkanının anayasal yetkileri içerisinde bir konudur. Cumhurbaşkanı uygun gördüğü bir zamanda bu görevlendirme yapar dedik. Bu süreç içerisinde hem siyasi hem de hukuki değerlendirsin çok önemli. Herhalde Cumhuriyet Halk Partisi iki belediye başkanının yani Ankara ve İstanbul gibi önemli iki şehrin, en büyük iki şehrin nüfus olarak belediye başkanlıklarının anahtarlarını AKP’ye teslim etmez.
Ekrem bey ve Mansur beyi takıma güçlü bir şekilde kattık, devam ediyoruz. Artık onlar takım oyuncusu.
'PERŞEMBE GÜNÜ ALTI LİDER İMZALADIK'
Toplantı sonrası dört gün mola vermeyi önerdiğini belirten Babacan, şunları söyledi:
“Her partinin kendi iş değerlendirmesi ve yeni çözüm buluşu arayış içinde iyi bir fırsat penceresi açıldı. Bunu önerdim bütün genel başkanlarda uygun gördü ve çok şükür çalıştı. Yani o dört günlük mola yeni fikirler oluşturdu. Ama cuma günü bir açıklama oldu. Perşembe günü kalkmadan önce altı genel başkanı imzasıyla Pazartesi günü saat 14.00'te tekrar toplanacağımız ilan ettik çok önemliydi. Yani buna bir şeyler çapalamak denir diplomaside.
Dolayısıyla o perşembe günkü altı imzanın çapası pazartesi günkü toplantının gerçekleşmesi de çok önemli bir rol oynadı. Tabii bu arada da diploması için ve yeni fikirlerin üremesi için her partinde kendi içinde değerlendirdi.
'CUMARTESİ GÜNÜ YAYINLADIĞIMIZ SİYASİ DEKLARAYON'
Cumartesi günü bir araya gelmişiz beş lider oturmuşuz ama beş imzalı bir şey yayınlamadık. Dikkat edin. Sadece bir siyasi deklarasyon yaptık. Beş partinin ortak basın açıklamasını yaptık. Çünkü beş imzalı bir şey olmasın dedik. Hala Pazartesi günü saat 14.00'e kadar Sayın Akşener'in gelip bu pazartesi perşembe günkü imzası gereği olarak o toplantıya katılmasının önünün açık olması gerektiği ve kapının açık olması gerektiği o sandalyenin orada duruyor olması çok önemli olduğunu, bunlar hep ince ince düşündük.
'HER PARTİNİN DEĞERLENDİRMESİ FARKLI'
Hem Sayın Akşener hem de iyi Parti için yani kolay bir karar süreci olmadı. Dolayısıyla bunu anlayışla karşılamamız lazım. Çünkü her partinin kendi değerlendirmesi farklı kendi işine farklı fikir akımlar oluyor, düşünce akımları oluyor, tercih akımları olabiliyor. Bunlar çok haklı görmek lazım.
'SİYASİ VE HUKUK AÇISINDAN İRDELEDİK'
(Babacan, Akşener’in Pazartesi toplantıya katılmasına sevindiğini belirtti) İki belediye başkanının Cumhurbaşkanı yardımcısı olması ile ilgili konuyu değerlendirdik. Ama hem siyasi hem de hukuki açıdan iyice irdeledik. Yani sıkıntı yok. Yeni bir fikir. Yani pazar günü düşünün öğleden sonra fikir dolaşmaya başlıyor. Saadet Partisi’nde hukuk ekibimizde ayrı bir oda oluşturduk harfimizin hukukçu arkadaşlarıyla ve ben birkaç iki defa toplantıdan ayrıldım kendi hukukçu hekimimizde hukuki ve siyasi değerlendirmemizi yaptık tekrar toplantıya katıldım ki şey olmasın yani işi sağlam yapalım hani alelacele şey imza atıp ondan sonra gerisini getiremeyelim değil. Ben bütün partimizin yetkili organlarından tam yetki alarak pek çok konuda tam yetki alarak oturdum o masaya. Ama arkadaşlarıma ve millete karşı bir sorumluluğum var. Yani hukuken imkansız olan bir şeyin altına nasıl imza atayım ya da siyasi açıdan imkansız olan rasyonel olmayan bir şeyin altına nasıl imza atayım. Dolayısıyla bütün bu değerlendirmelerde yaptık. Evet uzlaştığı bir noktada tamamlamış oldu.
‘ORTAK AKIL VE UZLAŞI İÇERİSİNDE İŞ YAPILACAK’
Geçiş yol haritasını anlatan Babacan şunları söyledi:
Tek başına kafasına estiğini yapan bir Cumhurbaşkanı değil beraberce çalıştığı ve seçime beraber başkanları içerisinde iş yapan ortak akıl ve uzlaşı içerisinde iş yapan bir Cumhurbaşkanı. Çok kişinin bir bakıma süzgeçten geçirdiği, ortak akıl ve uzlaşı arayışıyla bir çalışma modeli olduğu için topyekün ortak yönetim modelinin çok güçlü bir model olduğunu düşünüyoruz .
Akıl akıldan üstündür demiş, bir bilene soralım demiş. Böyle istişareye de ortak akılla ülke yönetimi de çok daha iyi sonuç alınır. Yani bugün Avrupa demokrasilerinde niye iyi sonuç alınıyor. Avrupa'da niye halk mutlu bütün dünya bakın mutluluk endeksine Avrupa önde. Bu konuşma bazen yüksek sesle oluyor bazen sert oluyor bazen tartışma oluyor ama sonuçta uzlaşı oluyor ve uzlaşı o ülkeler için güzel sonuçlar getiriyor. Dolayısıyla burada ben özellikle uzlaşı kelimesini altını çizmek istiyorum. Yani bizim yönetim modelimizin özünde istişare var uzlaşı var ve insanların mutluluğunun hedeflenmesi var. Son beş yıldır kaşı çatık bir cumhurbaşkanı, kızgın bir cumhurbaşkanı, kızgın bir yönetim. Ne zaman konuşsa ağzından hakaretler dökülenler, öfkeyle nefretle hakaret yağdırarak ülke yönetiyorlar. Sonuçlar büyük bir enkaz bırakıp gidecekler.
KONUT FİNANSMAN KURUMU (KFK)
Konut Finansman Kurumu modelini anlatan Babacan, “Yüksek miktarda konut üretilmesini ve bu konuda teminata bağlı bir finansman modeli ile Yurtiçi ve yurt dışı Finans piyasalarından kaynak sağlanması ile ilgili model”diyerek şunları söyledi:
“Yani bir bakıma konu finansmanıyla ilgili yapılan desteklerin ve bu kredilerin konut kredilerinin bir toptan havuzda standartlaştırılması kolay anlaşılır finansal haline getirilmedir.
Japonya’da Almanya'da var. Çünkü şöyle oluyor; orta gelirli ve düşük gelirli vatandaşlarımızın kredi ile aldığı konutların kontrolde ya teminat var bunu alıyorsunuz standartlaştırıyorsunuz standart finansal enstrüman haline geçiyorsunuz ve bunu ulusal ve uluslararası piyasalarda arz ediyorsunuz. Oradan da kaynak sağlıyorsunuz dünyada çok büyük bir fiyasa bu. Trilyonlarca dolarlık ekonomi 800 milyar dolarlık ekonominin yanında bir 640 milyar dolarlık bir konut piyasaya konmuş olduğunu düşünüyorum. Şu anda merkez bankaların trilyonlarca dolar bazlı bir ortam var ve bu bakın sadece kredi olarak değil sermaye olarak da Türkiye'ye girebilecek bir kaynaktan bahsediyoruz. Bakın kalıcı Yatırım olarak da girebilecek. Çünkü bunu hem borçlanma enstrümanı hem de hisse.
Web sitemize koyduk ve bugün de masaya da koyuyoruz. Sanırım bugün ya da yarın 6 partinin ortak komisyonunu kurduk. Ya o komisyon buluşacak diğer partilerin de çalışmaların olduğunu ben biliyorum bunu koyacağız. Diğer partilerde koyacak, bunları harmanlayacağız ve toplu bir şey olarak da açıklayacağız. 57 tane durum tespit maddesi var 273 tane de yapılacaklarla ilgili madde var ama her şey var. Hukukla ilgili bölümümüz var mesela hukuk kadınlarla ilgili bir bölüm var bakın deprem sonrası kadınlara özel programlar gerekiyor çok özel ihtiyaçlar var.
‘KFK SİSTEMİNİ ERDOĞAN İSTERSE ANLATIRIM’
Deprem bölgesine değinen Babacan hükümetin bir planı olamadığını belirterek şunları söyledi: “Deprem bölgelerinde ciddi hukuki itiraflar var bu süreçler nasıl hızlı yürüyecek. Tarım hayvancılık nasıl ayağa kaldıracak Fabrikalar nasıl çalışmaya başlayacak. 150.000 tane iş yeri yıkıldı yani küçük esnaf. Büyük fabrikalarda fazla bir şey yok bakın tek katlı olduğu için. Büyük fabrikalar hazırlanması gerekiyor.
Günlük kararlarla gidiyor bakıyorsunuz resmi gazetede bugün bu yayınlanmış o gün bu kararı çıkarmışlar. Bugün bunu yapacağız falan böyle olmaz. “
KFK sistemini Erdoğan’ın talebiyle kendisine anlatacağını söyleyen Babacan şunları kaydetti:
“Sayın Erdoğan ararsa, sorarsa bu programda böyle bir şey söylemişsin gel bir anlat ya da arkadaşlarınızı gönderin bizim arkadaşlarla buluşsun. Derhal hemen çünkü iki ay var seçime zaman kaybetmeyelim. Seçimden sonra biz yapacağız zaten yapacağız ama eğer hemen başlamak istiyorsak bugün hükümet önünde bir engel yok hemen yapabilir.
Geçiş yol haritasının maddelerine anlatan Babacan, Cumhurbaşkanı seçilen kişinin parti genel başkanı olmayacağını belirtti. Karar verme aşamasında altı partinin ortak karar aldığını belirten Babacan sözleri şöyle devam etti:
“Biz vatandaşımızın önüne 5 yıllık bir pakette çıkacağız. Yani bir Dream Team dediğimiz Rüya Takımı dediğimiz ya da Yıldızlar kadrosu dediğimiz bir takım. Cumhurbaşkanı ve Parlamenter sistem geçtikten sonra da parlamentoda Cumhurbaşkanı da görevine bir sonraki seçime kadar devam edecektir.
'UYGUN GÖRÜLEN ZAMANDA YAVAŞ VE İMAMOĞLU GÖREVE GELECEK'
(Mehmet Uçum cumhurbaşkanlığından anayasaya göre Vesayet makamı ile Belediye Başkanlığı asla birleştirilemez aynı kişinin hem Cumhurbaşkanı yardımcısı hem de Belediye Başkanı olması anayasanın açık ihlaldir) zaten belediyelerdeki Belediye Başkanı görevinden ayrıldığında yapabilecek. Bu belediyenin anahtarlarını şu andaki iktidara teslim edecekse bu doğru bir şey değil. Cumhurbaşkanının uygun göreceği zaman, seçimlerden yani önümüzdeki seçimlerden sonra belediye meclisten gelene kadar olabilir ya da 2024 Mart seçimine kadar belki beklenebilir. Bu artık dediğim gibi programın başında uygun gördüğü bir zamanda olacak bu.
Çünkü 24 saatte hızlı oluştu madde. Bu esneklikte dediğim gibi bizim de kendi içimizde yaptığımız siyasi ve hukuk değerlendirme sonucunda destek yazılmış bir madde bu. Süreç içerisinde bunu yine konuşa konuşa gideriz. Şu anki mevzuata göre mümkün değil bunu herkes biliyor.(HABER MERKEZİ)