Bahçeli, isim vermeden İnce'nin adaylıktan çekilmesini yorumladı: Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları...

Bahçeli, isim vermeden İnce'nin adaylıktan çekilmesini yorumladı: Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları...
MHP lideri Bahçeli, cumhurbaşkanı adaylığından çekilen Muharrem İnce hakkındaki kaset iddialarına dair isim vermeden konuştu: "Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları iş başındadır."

Artı Gerçek - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 14 Mayıs seçimleri öncesindeki sert üslubunu sürdürüyor. "Son günlerde 14 Mayıs'ı kundaklamak için karanlık eller devrededir" iddiasında bulunan Bahçeli, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce hakkındaki kaset iddiaları hakkında da isim vermeden konuştu.

İnce'nin adaylıktan çekilmesinden kısa süre sonra Ordu mitinginde konuşan Bahçeli, "Son günlerde 14 Mayıs'ı kundaklamak için karanlık eller devrededir. Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları iş başındadır. Küresel medya, dış güçler, emperyalizme ruhunu satmış iç odaklar, sosyal medya teröristleri, ajan provokatörler, bölücü çevreler, azgınlaşmış Türk düşmanları 14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'nın mukadder zaferini gölgelemek amacıyla alçakça kurgu ve kumpas peşindeler" dedi.

'NAMUSSUZ MONTAJCILAR, ÖZEL HAYAT CELLATLARI İŞ BAŞINDA'

MHP lideri Devlet Bahçeli, Ordu'da miting düzenledi. Bahçeli, mitingde şu ifadeleri kullandı:

"77 yıllık çok partili siyasi hayatımızın en mühim seçimleri için geri sayım başladı. Önümüzdeki pazar günü istikbal haklarımızla, ilkel hezeyanlar arasında bir tercih yapılacaktır. Türk milleti sandığın başında Cumhuriyet’in yeni yüzyılını oylayacaktır. İnanıyorum ki Ordu'nun dereleri önümüzdeki pazar bir başka güzel akacak, Karadeniz daha da şahlanacaktır. Son günlerde 14 Mayıs'ı kundaklamak için karanlık eller devrededir. Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları iş başındadır. Küresel medya, dış güçler, emperyalizme ruhunu satmış iç odaklar, sosyal medya teröristleri, ajan provokatörler, bölücü çevreler, azgınlaşmış Türk düşmanları 14 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'nın mukadder zaferini gölgelemek amacıyla alçakça kurgu ve kumpas peşindeler. Ancak ne yapsalar boş, hangi iftirayı atsalar boşuna. Milletin iradesine ket vuramayacaklar. Türkiye'nin hızını kesemeyecekler, Türk milletinin zaferini önleyemeyeceklerdir, kavga arayanlara sabır ve sebatla muamele edeceğiz. Kaos arayanlara sarsılmaz duruşumuzla engel olacağız. Demokrasi kültürümüzü baltalamak, istikrarımızı budamak, ülkemizi bunalıma sokmak isteyenlere iman ve irademizle direneceğiz. Çünkü biz Türkiye'yi çok seviyoruz. Aziz vatanımızı canımızdan aziz biliyoruz. Türk ve Türkiye yüzyılı hedefine de mutlaka ulaşma kararındayız.

CHP'YE OY VERENLERE SESLENDİ

Milli birliğimiz, milli güvenliğimizi, milli çıkarlarımızı, milli varlığımızı, milli gelecek projelerimizi sömürge hesaplarına, lord planlarına, egemen güçlerin inisiyatifine teslim etmek isteyenler ayana beyan ortadadır. Bunlar zillet ittifakında yuvalanmışlardır. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu teröristlerle yol yürümektedir. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu zalimlerin kontrolündedir. Bu nedenle paravan adaydır, kumandalı adaydır, kukla adaydır, 7+2 formatlı kumar masasının icazetli adayıdır. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına yakayı kaptırmıştır. Onların dümen suyuna girmiştir. Maalesef CHP artık tanınmaz ve tanımlanamaz haldedir. Aziz Atatürk'ün kurduğu parti HDP ile tek yumurta ikizine dönüşmüştür. Mehmetlerimizin katilleri Kılıçdaroğlu için çalışmaktadır. PKK ve FETÖ Kılıçdaroğlu lehine propaganda yapmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yol açtığı Erzurum provokasyonunun altından daha bölücüler ve FETÖ'cüler çıkmıştır. Karşımızdaki güruh, demokrasi katilidir. Karşımızdaki ittifak, terör ve ihanet ittifakıdır. Ordu'da CHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, gelin Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yıldönümüne birlikte sahip çıkalım. Gelin aziz Atatürk eserlerine ve emanetlerine beraberce destek olalım. İYİ Parti'yi oy veren kardeşlerim, gelin bu şerefe siz de dahil olun. CHP ve İYİ Parti yönetimleri yoldan çıkmıştır. Bu iki parti, Türkiye muhalefetinde söz kesmiştir. Yanlarına da Kandil ve Pensilvanya'yı alarak zehir ve zillet saçmaktadır. Oyun büyüktür, senaryo karanlıktır, tehlike zillet ittifakında düğümlenmiş haldedir.

HDP'Yİ HEDEF ALDI

Geride kalan iki haftalık süre zarfında cereyan eden provokasyonların iç yüzüne bakıldığında Kılıçdaroğlu'nun iç ve dış ihanet cephesinin Türkiye'yi mahvetmek için her fırsatı ganimet gördüğü anlaşılmaktadır. Allah'ın bir lütfu neticesinde Gabar Dağı'nda bulunan petrol rezervi zillet ittifakının uykularını kaçırmaktadır. Karadeniz'den kaçırılan doğal gaz zillet ittifakını rahatsız etmektedir. Kılıçdaroğlu'nun ittifak ortağı HDP, milli muharip uçağımız KAAN'dan, İHA'larımızdan, SİHA'larımızdan korkuya kapılmıştır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Bundan böyle teröristlerin saklanacak, sığınacak, kaçacak güvenli bir yeri olamayacaktır. Terör neredeyse meşru hedefimiz orasıdır. Hain nerede fitne saçıyorsa oralar temizlenecektir. Cumhuriyet’in yeni yüzyılında terör musibetinden Allah izniyle kurtulacağız. Kanlı ve kalleş döngüye son vereceğiz.

'TÜRKİYE'DE HUKUK TEKTİR, ELBETTE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAKİM VE HAVİDİR'

Kılıçdaroğlu 6 Mayıs 2023 tarihinde Adana'da demiş ki, 'Her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağım.' Sayın Kılıçdaroğlu, sana göre hak nedir? Her hakkı teslim edeceğim derken muhatapların kimlerdir? Uygulamak istediği hukukun muhtevası nelerden oluşmaktadır. Türkiye'de hakkı yenmiş, hakları çiğnenmiş hiç kimse yoktur. Eğer çıkarsa onların haklarını iade etmek de namus borcumuzdur. Kılıçdaroğlu'nun hukuku uygulamaktan bahsetmesi maksatlıdır. Türkiye'de hukuk tektir, elbette hukukun üstünlüğü hakim ve havidir. Kılıçdaroğlu için hak ve hukukun konusu teröristler midir? Türkiye'de bölücülerin hukuk değil milletin hukuk egemendir. Afrin'i geri alacağız diyen bölücü teröristlere anladıkları dilden mesaj verdik. Şu işe bakınız ki cevap İYİ Parti başkanından geldi. Demek ki attığımız taş, aynı daldaki iki kuşa birden denk geldi.

'BU KARANLIK DÖNEMİN PERDESİ KAPANMAKTADIR'

The Economist dergisi, 'Erdoğan gitmeli' manşeti atmaktadır. The Economist dergisi, Recep Tayyip Erdoğan'ın yenilgisinin küresel sonuçları olacağını yazmakla birlikte her yerdeki demokratlara diktatörlerin yenileceğini şerefsizce iddia etmektedir. Kullanıma müsait, siyasi sömürgeleşmeye yatkın olan Kılıçdaroğlu da desteklenmektedir. Ancak bu karanlık dönemin perdesi kapanmaktadır. Milli egemenliğe dayanan demokratik yönetimlerin dış müdahalelerle tasfiyesi, terörizmin komplolarıyla, terör örgütlerinin kanlı suikastlarıyla, ajanların provokasyonlarıyla köşeye sıkıştırılması artık modası geçmiş, miadı dolmuş bir emperyalist stratejidir.

En acil gündemimiz; Kahramanmaraş depreminin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelerimize teslim etmektir. İkinci acil gündemimiz; sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, daha da genişletmek ve nihayet her kesime yaymaktır. Üçüncü acil gündemimiz; terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmaktır. Dördüncü acil gündemimiz; yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, yeni hükümet sisteminin doğasıyla uyumlu, yeniçağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılının hukuki altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır. Beşinci acil gündemimiz; adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe okuyan milli stratejiyi el birliğiyle hedefine ulaştırmaktır. Altıncı acil gündemimiz de çevremizi barış kuşağına alarak komşularla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmaktır. Bunu yapabilecek irade Cumhur İttifakı’nda mahfuzdur.”

NE OLMUŞTU?

Muharrem İnce, dün 45 gündür FETÖ tarafından sahte dekontlar ve kasetlerle hakkında bir algı operasyonu yapıldığını iddia etmişti. Savcıları göreve çağıran İnce, "Savcılar neredesiniz. Ortada gerçek bir dekont yokken, gerçek bir kaset yokken, gerçek bir jeep yokken; bunları varmış gibi göstermek alçaklıktır, şerefsizliktir. Olmayan bir kaset ile ilgili “özel hayatın gizliliği" veya "ister gerçek olsun, ister sahte" değerlendirmesi yapmak kumpasçılara hizmet etmektir. Bu aşağılık teröristlerle ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim" açıklamasını yapmıştı. Bugün ise İnce adaylıktan çekilmeden 1 saat önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.

Memleket Partisi Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapan İnce, adaylıktan çekildiğini açıklamıştı. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti benim itibarımı koruyamamıştır" diyen İnce, "45 gündür itibar suikastı yapılıyor. Emniyet bulmuyor, savcı görevini yapmıyor. Gazeteci, iftira atılıyor yazmıyor" demişti. İnce, partisinin Meclis'te bulunması gerektiğini savunarak oy istemişti. Konuşmasının devamında özel hayatına ilişkin iddialara değinen İnce, "Bu atılan iftiralara, Saray'dan para aldı çekilemez diyenlere. Bu alçaklığı yapanlara sesleniyorum. Benim bu kumpaslardan korktuğum yok. Adaylıktan çekiliyorum" diye konuşmuştu. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar