Buldan: Saldırı AKP’deyse mücadele muhalefette olmalıdır

‘Eğer saldırı AKP’deyse mücadele muhalefette olmalıdır’ diyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, muhalefete çağrı yaptı.

Buldan: Saldırı AKP’deyse mücadele muhalefette olmalıdır

ARTI GERÇEK - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardığı operasyona dair Genel Merkez’de basın toplantısı düzenledi. HDP bileşeni partilerin başkan ve eş başkanlarının da katıldığı toplantıda AKP iktidarına seslenen Buldan, "HDP bağ eğmeyecek" dedi. Buldan, muhalefete de "birlikte mücadele" çağrısında bulundu.

Buldan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Dün olağanüstü MYK toplantımızı gerçekleştirdik ve son gelişmeleri, yapılan operasyonu çok detaylıca tartıştık, bir planlama çizmeye çalıştık. Dün sabah yapılan operasyonda gözaltına alınan arkadaşlarımızı Ankara’ya getirdiler.

"O saat itibariyle hem bizlere hem partimize çok yoğun bir sahiplenme gerçekleşti. Geçmiş olsun dileklerini ileten siyasi parti temsilcilerine, kadınlara, bizimle dayanışma içinde olan herkese teşekkür etmek istiyoruz.

"Dün yapılan operasyon siyasi bir operasyondur ve bir intikam operasyonudur. 7 Haziran seçimlerini hazmedemeyen, HDP’nin büyümesini hazmedemeyen iktidarın başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan intikam alma operasyonudur. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ 4 yılı aşkındır cezaevindeler. 4 yılı aşkındır milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız tutuklu. O günden bugüne operasyonlar hız kesmeden devam etti. Siyasi soykırım operasyonlarına hiçbir şekilde ara verilmedi. HDP’nin Kürtlerin tüm kazanımları gasp edilmeye çalışıldı. Belediye eşbaşkanları tutuklandı, belediyelerimize kayyımlar atandı, il ve ilçe yöneticisi arkadaşlarımız gözaltına alındılar, siyasetten uzak tutulmaya çalışıldılar.

‘AKP’NİN SİYASİ DARBELERİNİN DEVAMIDIR’

"Yeni bir operasyonla karşı karşıya değiliz. Bu operasyon daha önce yapılan operasyonların devamıdır, bir darbe girişimidir. AKP’nin siyasi darbelerinin bir devamıdır.

"Dün gözaltına alınan arkadaşlarımızın isimlerine bakıldığı zaman ne amaçla gözaltına alındıkları çok açık şekilde anlaşılabiliyor. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın hepsi bu ülkenin barışı, demokrasisi ve özgürlükleri için mücadele veren arkadaşlarımızdır. Ayhan Bilgen, Kars halkının iradesidir ve Kars halkına hizmet etmekten başka bir suçu yoktur. Sırrı Süreyya Önder, barış ve müzakere sürecinde bizzat yer alan ve bu ülkenin barışına katkı sunan bir arkadaşımızdır. Ayla Akat Ata, kadın çalışması dışında bir mücadele yürütmemiştir ve kadın mücadelesi yürütmek suç değildir, olmamalıdır.

"Altan Tan, Emine Ayna, Nazmi Gür, Ali Ürküt, Beyza Üstün, Alp Altınörs, bu arkadaşlarımız, demokrasi ve barış mücadelesinden başka bir şey yapmadılar. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtmek isterim.

‘DEMOKRASİYE VURULAN BİR HANÇERDİR’

"Bu, demokrasiye vurulan bir hançerdir, operasyonla Türkiye demokrasisi, hukuk, adalet ayaklar altına alınmıştır. Bu siyasi operasyonun amacı bellidir. AKP hükümetinin kolay lokma olarak gördüğü HDP’yi bir kez daha hedef almasının sebebi, ülkeyi yönetememesindendir, gündemi başka bir yere taşımak istemesindendir. AKP bugün yürüttüğü hiçbir siyasette başarılı olamamaktadır.

"Ekonomik krizin açlığın, sefaletin, yoksulluğun, pandeminin savaş politikalarının tutmadığı bir süreçte yeni yeni gündemler yaratmaya çalışan AKP hükümeti, gaz meselesinde istediğini elde edememiş, Ayasofya ve İstanbul Sözleşmesi meselesinde istediğini elde edememiş, savaş politikalarında istediğini elde edememiş, şimdi farklı bir algı operasyonunu Türkiye halklarının önüne getirmeye çalışıyor.

‘ALGI OPERASYONU YAPIYOR’

"Bugün yapılan siyasi soykırım operasyonu, sadece HDP’ye yapılmamıştır, bu aynı zamanda Türkiye halklarına yapılan bir operasyondur. Ekonomik krizden, savaş politikalarından kaynaklı açlığın, yoksulluğun pençesine düşen Türkiye halklarına yönelik bir algı operasyonu yapmaya çalıştığını biliyoruz.

"6-8 Ekim olayları denilen mesele tam anlamıyla o dönem açısından IŞİD barbarlığına karşı Türkiye halklarının göstermiş olduğu bir protestodur. Orada katledilen 53 insanın 47’si zaten HDP’lidir. Hiçbir soruşturma açılmamış, öldürülen kişilerin isimleri telaffuz edilmezken bir kişi ön plana çıkarılarak bunun üzerinden algı operasyonu yapılmak istenmiştir.

"Defalarca TBMM’de 6-8 Ekim araştırılsın, diye önerge vermemize rağmen AKP oylarıyla reddedilen, araştırma komisyonu kurulmasına izin verilmeyen bir süreci konuşuyoruz. Bugün üzerinden tam 6 yıl geçmiş; ancak yeni bir şeymiş gibi AKP’nin ortaya koyduğu 6-8 Ekim olaylarının hakikatini Türkiye halklarına anlatmaya devam edeceğiz.

‘YALANLARLA BÜYÜK BİR SALDIRI GERÇEKLEŞTİRİLİYOR’

"İstedikleri kadar TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını engellesinler, biz bu konuda ısrarcıyız, Türkiye halklarının bu gerçeği bilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Olaylar asla anlatıldığı gibi değildir. Partimize, eski eş genel başkanlarımız başta olmak üzere ismi geçen herkese büyük bir yalan ve iftira ile bir saldırı gerçekleşiyor. Ama biz gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.

‘OLASI SEÇİMDE KAZANMANIN YOLLARINI ARIYORLAR’

"Biz HDP olarak, biz Kürtler olarak, biz kadınlar olarak, biz muhalifler olarak sizin ağababalarınızı da gördük. Sizin bu topraklarda Kürtlere nasıl zulmettiğinizi geçmiş dönemlerden biliyoruz. Kenan Evren, Tansu Çiller döneminden biliyoruz. Kürtler yıllardır bu zulümle karşı karşıya. Ama hiçbir zaman size baş eğmedi, Kürtler de muhalifler de kadınlar da... Bugün de aynı kararlılıkla ifade ediyoruz; asla sizin oyunlarınıza, yalanlarınıza boyun eğecek bir siyasi parti değiliz. Sizin yalanlarınıza kanacak bir siyasi parti tabanı yok karşınızda. Bu partiye 6 milyondan fazla insan oy verdi. Siz her seçimde kan kaybediyorsunuz, şimdi bir seçim ihtimaline karşı yeniden kazanmanın yol ve yöntemlerini arıyorsunuz.

‘ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’

"Ama artık mızrak çuvala sığmıyor, Türkiye halkları ve toplumu sizi biliyor ve tanıyor. Kaybedeceksiniz, saldırdıkça kaybedeceksiniz, saldırdıkça Türkiye toplumu size başta seçimler olmak üzere demokratik ve hukuk çerçevesinde bunun hesabını mutlaka soracaktır. Zulmettiğiniz toplum, siyasi partiler, kadınlar bütün bu kesimler size bunun hesabını hukuk çerçevesinde ve seçim sandıklarında mutlaka soracaktır.

‘SALDIRI AKP’DEYSE MÜCADELE MUHALEFETTE OLMALI’

"Eğer saldırı AKP’deyse mücadele muhalefette olmalıdır. Bugün daha fazla bir arada olmanın, daha fazla omuz omuza olmanın, daha fazla birlikte yürümenin yol ve yöntemleri bulunmalıdır. Türkiye halklarının hep birlikte kazanacağına inancımı ifade etmek istiyorum. Bizler kazanacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. HDP, bu sürecin kazananı olacaktır, HDP baş eğmedi, baş eğmeyecektir; diz çökmedi diz çökmeyecektir, bu da size dert olsun."

HDP akp Pervin Buldan