CHP Grup Başkanvekili Özel: Cumhurbaşkanının kendine yakışır ama Boğaziçi'ne yakışmaz bir rektör
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel gündemi değerlendirdiği basın toplantısında araştırma komisyonu raporlarını göstererek hiçbir sonuç alınamamasını eleştirdi. Meclise sunulmuş birçok kanun teklifi, çalışılması gereken komisyonlar varken Meclisin tatil edilmesini de eleştiren Özel, sorunun kaynağının tek adam rejimi olduğunun altını çizdi. Özel Boğaziçi Üniversitesine atanmış olan Melih Bulu için ise "Cumhurbaşkanının kendine yakışır ama Boğaziçi'ne yakışmaz bir rektör olduğu ortada" ifadesini kullandı.
'KENDİ YASALARINA UYMUYORLAR'
Meclisin çalışması gerekirken günlece tatil edilmesine tepki gösteren Özel, "Kanun değişikliğinin zorunlu olduğu reformların yapılması için bu Meclisin çalışması gerekiyor. İktidar partisinin daha önceki kanunlara uymadığı gibi kendi çıkardığı kanunlara uymayan bir yaklaşımı var. ‘Meclis çalışmalı, burada olmalı’ diyoruz. Geçtiğimiz yılbaşında, ‘Meclisin ilk işi üzerinde mutabakat olan hayvan hakları yasası’ demişti. Bir yıl geçti, hayvana yapılan işkencenin mala verilen zarar gibi işlem görmesi devam ediyor. 27.dönemde hepimizin üzerinde mutabık olduğu olaylar var. Rabia Naz Vatan komisyon raporu görüşülmedi. Çünkü Meclis bunu görüşmek yerine baroları bölen kanunu görüştü. Meclis kendi çıkardığı kanınlara AKP döneminde kendi çıkardığı kanunlara uymayan, hatta kendi önerdiği anayasa değişikliğine uymayan, yeni ortaya koyduğu anayasayı çiğneyen bir yaklaşımları var. Maclis çalışmalı burda olmalı. Meclisin değersizleşmesinin doğru olmadığı, meclisin güçlendirilmesi gerektiği konusunda kimse mangalda kül bırakmıyor. Ama gel gelelim meclis iktidarın gündemi geren konulara ilişkin tepki kanunlarının hızla çıkarıldığı bir işlevi yerine getirebiliyor değil.Komisyonun çalışıp çıkardığı bir çok rapor var ama uygulanmıyor." ifadelerini kullandı.
'SORUNUN KAYNAĞI TEK ADAM REJİMİ'
Özel, SMA hastalarının durumuna ilişkin Erdoğan'ın 'komisyon kurulsun, araştırılsın' önerisine yönelik şöyle konuştu: "Dün MYK toplantısında Erdoğan, SMA hastaları ile ilgili ‘bakın bakalım’ demiş. Rapor yazıldı, 9 ay geçti, görüşülmedi. Neden? Süleyman Soylu’nun derneklere kayyım atamasını görüştü beyefendiler. Bu Meclisi başka gündemlere zorlandığınız için görüşülmedi. Beş partiden parlamenter arkadaşlar çalıştı, hazır. ‘Evlilik öncesi tarama yapılması lazım.’ Bunu yapamıyoruz çünkü bu Meclis’e huzur vermiyorsunuz. Down sendromlu çocuklar için tuğla gibi rapor var ama bu görüşülemedi. Bunun yerine tepki kanunu çıkarmaya, özgürlük alanını daralmaya dönük çabaya girdiniz. Tıbbi aromatik bitkilerin tedavideki yeri, dönüp bakmadınız. Senelerdir SMA hastalarının sorunları var, sen çözmüyorsun. Ağlayan ananın da, ölen kadının da bütün bu hastalıklardan sıkıntı çeken çocuklarında sorumlusu sensin. Bütün yetkiler elindeyken hiç bir yapmıyorken sorun gündeme gelince Meclis çalışsın diyorsun. Bu sorunun çözülememesinin sebebi sendin zaten. Sorunun kaynağı tek adam rejimi. Cumhurbaşkanını bütün atamaları yapacak ve tüm kararları tek bir kişi verecek."
'CUMHURBAŞKANINA YAKIŞAN AMA BOĞAZİÇİNE YAKIŞMAYAN REKTÖR'
Özel, Boğaziçi'ne atanan Melih Bulu'nun yapmış olduğu açıklamalara da değinerek, "Rektörü sen atayınca rektör de senin gibi davranıyor. Cumhurbaşkanının kendine yakışır ama Boğaziçine yakışmaz bir rektör olduğu ortada. Ne diyor rektör? Kapı kırılmıştır o yüzden kelepçe takılmış diyor kelepçeyi savunuyor. Orada kapanın kapatılması yanlış. Milletin çocuklarını karşı karşıya getirmek yanlış. TOMA'larla, kelepçelerle ortamı siz geriyorsunuz. Türkiyeyi rezil ettiniz, karikatür diye çizerler bunu. Partili cumhurbaşkanı partili rektör atamış. Eskiden üniversitelerde, üniversite hocaları sandıkla seçiyorlardı, en çok oy alan üçünü cumhurbaşkanına yolluyorlardı, birini seçiyordu. Bu cumhurbaşkanı geldi, sandığı kaldırdı, ‘siz bilmezsiniz ben bilirim’ dedi. AK Partinin Sarıyer İlçe Teşkilatı kurucusu,, AK Parti İstanbul İl yöneticisi, milletvekili aday adayı… Bu adamı alıp rektör yapmışlar. Kelepçeyi savunuyor. Orada milletin çocukları ile milletin polisini karşı karşıya getirmek yanlış, sen onun önüne tomaları dizdiğinde gerilim çıkıyor. 150 yıllık bir kuruma hasar vermek için fil olmaya gerek yok, çağ dışı bu kafayı rektör diye atarsan o 150 yıllık kurumu göreceği zararı görür. Sen bütün öğrenci dayanışmalarının orda olduğu bir yerde, gözaltı alınanları Boğaziçili olmayanlarda yapıp, servis edince ‘dışardan öğrenci geldi’ diyorlar. Orada çoğunluk Boğaziçili." dedi.
'CESARETLERİ VARSA YARIN SEÇİM YAPSINLAR'
İktidarın 'darbe' tartışmaları yaratarak ülkenin gerçek sorunlarını konuşulmasını engellemek istediğini belirten Özel, "Açsan, işsizsen darbe tehlikesi vs. demeyeceksin, iktidarı değiştireceksin. Sen açlığı, yoksulluğu, işsizliği konuşma diye bu gündemi senin eline çıkarıyorlar. Seçimler yapılacak. Cesaretleri varsa yarın yapsınlar. Yoksa sonra yapılacak ama seçimler yapılacak. İktidar değişecek. Basit hesaplarla kendilerine düşman yaratıyorlar. İlker Başbuğ'dan darbeci marbeci olmaz." ifadelerinde bulundu.
BAHÇELİ, DUBLÖR KULLANIYORSA AÇIKLASIN
Yeni başlayanlar için Devlet Bahçeli… ‘Kanuna uygun atamaya terör yöntemiyle karşı çıkmak’ diyor. Bu Meclis’e kanun geldi, kendi grup başkanvekili Erkan Akçay, ‘bu mini bir darbe girişimidir’ dedi. Şimdi, ‘başı ezilmesi gereken bir komplo.’ Hukuk devletinde devletin polisi üniversitede evladımızın başını ezmez. Herkesin evladı var. Baş ezmek ne demek? Karıncanın kardeşi var, onu size ezdirmeyiz Sayın Bahçeli. Orada her partiden, her görüşten, her şehirden evlatlarımız var. Bu laflar doğru laflar değil. Bu lafları kullandığınız hiçbir dönemde ne siz ne Türkiye fayda görmez. Gezi olaylarının devamında Sayın Bahçeli, ‘bilhassa genç kuşağın haysiyet mücadelesi vererek, başbakan ve hükümeti ikaz etmesi anlaşılması ve üzerinde durulması yeni bir durum olarak üzerinde durulması gerekiyor’ diyor. Bugün geziye ‘darbe’, ‘komplo’ diyen Devlet Bahçeli, o gün Taksim’dekilerin hükümete en iyi cevap olduğunu söylüyor. 7 Haziran’da dublör kullanıyorduysa, onu açıklasın. Taban tabana zıt siyaset, dün ak dediği olaya bugün kara demek
'MAHİR ÜNAL TANIDIĞIM EN İYİ SİYASİ BUKALEMUN'
Çıkmış televizyona atıyor, tutuyor. CHP’nin gerçek görüşleri şuymuş buymuş. Sen kimsin siyasi bukalemun. Siyasetteki benim tanıdığım en bukalemunsun. AK Parti devleti FETÖ’ye teslim eder, Mahir Ünal FETÖ savunucusudur, bir takım gelişmelerden sonra başka bir taraftadır. Bir bakarsınız Dolmabahçe’de oturur, açılımı savunur, Apo’nun mektubunu okutur, Kürt’lerle köprüler atılmaya başladığında çıkar Kürt düşmanlığına başlar. Mahir Ünal MHP’ye düşmandır, ‘Devlet Bahçeli MHP’deki yerli ve milli unsurları tasfiye etti’ demiştir. Devlet Bahçeli’yi hakir gören Mahir Ünal, bugün Devlet Bahçeli’yi yere göğe sığdıramıyor.
'DEVLETİ ALKOLİK YAPTINIZ'
Türkiye, alkolü dünyada en pahalı satan ülkelerden. Türkiye’de alkole yapılan zam; siyasi bir tercih, yaşam biçimine müdahale ve kendi siyasetini kendisine mesafeli olanlara finanse etme. Sayın Erdoğan, 88 bin liralık maaşı alırken neden alkolden alınan vergileri dahil ettiğiniz bütçeden aldınız? Hem bu kadar yaşam biçimine müdahale hem düşmanlık hem de yan cebime koy. Sadece bir seçimi kazanmakla bu ülkedeki herkesin yaşam biçimine müdahale edemezsiniz. Marketler açık, alkol satışı yasak. Beş yudum içiyorsa dört yudumu vergiye… Vatandaşı vergi bağımlısı devleti alkolik yaptınız.