CHP'li Ali Mahir Başarır'dan Erdoğan'a atama tepkisi: Tamer Karadağlı'ya 'geçmişini' hatırlattı
Artı Gerçek - CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atanan oyuncu Tamer Karadağlı'nın geçmişini hatırlatarak "Özerk olması gereken bir kurumdan bahsediyoruz. Bu yasayı getirmektense Tamer Karadağlı’yı getiriyoruz. Niye sarayı çok seviyor. Birden döndü. Düne kadar Gezi’deydi. Bugün Gezi karşıtı. Düne kadar muhalifti, bugün sarayın yanında. Olmaz. Tiyatroda, sanatta bari bunu yapmayın. Bir düşünün 1949’da kim var? Muhsin Ertuğrul vardı. Oradan buraya, Tamer Karadağlı’ya geldik biz. Sanata, sanatçıya, bu kurumlara dokunmayın" ifadelerine yer verdi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın atama kararlarını eleştirdi.
'ÇOK YAŞA TAYYİP DEDE...'
Başarır, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğum gününde bir şarkı yazıp besteleyen, adı da ‘Çok yaşa Tayyip Dede’ şarkısını özgün bir projeye dönüştüren kim? Ömer Faruk Belviranlı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne atandı. Ne güzel. Gerçekten, çok yaşa Tayyip Dede. Seni seven, öven, şarkı yapan mutlaka birilerini bir yere getiriyorsun. Hiçbir fani yandaşın açıkta kalmıyor... Fatma Betül Sayan’ın kardeşi. Hilal Sayan Koytak. Dışişleri Bakanlığı’ndaki Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne atandı. Yok mu başka vatan evladı. Bir kardeşi büyükelçi, bir kardeşi Meclis üyesi, diğer kardeşi bu kurumda. Nasıl bir aile bu" dedi.
Başarır, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne oyuncu Tamer Karadağlı'nın atanmasıyla ilgili de "Bir düşünün 1949’da kim var? Muhsin Ertuğrul vardı. Oradan buraya, Tamer Karadağlı’ya geldik biz. Sanata, sanatçıya, bu kurumlara dokunmayın" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete'de yayınlanan atama kararlarını eleştiren Başarır’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
'MANŞ DENİZİ’NDEN GEÇEN MÜLTECİLERİN BOTLARININ TÜRKİYE’DE ÜRETİLDİĞİ AÇIKLANDI'
İngiltere tarafından Türkiye ile İngiltere arasında bir anlaşma imzalandığı açıklandı. Anlaşma kapsamında insan kaçakçılığına karşı ortak polis operasyonlarının yapılacağı ve bot satışlarının engelleneceği duyuruldu. Bunu İngiliz medyasından duyduk. İngiliz medyasından duyduklarımız yazılanlar, söylenenler; Türkiye’nin insan kaçakçılığı bağlamında çetelerin bir merkezi haline geldiği ve Manş Denizi’nden geçen mültecilerin botlarının Türkiye’de üretildiği açıklandı.
'BU ÜLKEYİ YÖNETENLER, BU ÜLKEYİ YÖNETTİĞİNİ DÜŞÜNENLER BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMELİ'
Yine haziran ayında İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın geri dönüş ve yeniden entegrasyon yardımı kapsamında Türkiye’ye belli ödeneklerin yapıldığı, 2019’tan sonra bu ödeneklerin arttığı ve 2022, 2023 yılları arasında 3 milyon sterlin civarında Türkiye’ye para verildiği söylendi. Bir anlaşma var. Acı olan şu; Türkiye İngiltere bir anlaşma yapıyor, sığınmacılarla ilgili bir anlaşma yapıyor. İngiltere bir anlamda kendini korumaya alıyor, Avrupa Birliği gibi, bir anlamda mülteci, sığınmacı deposu haline gelen ülkemiz ve ülkemize karşı bazı maddeler, gümrükler koyuyor ama biz bunu Dışişleri Bakanı’ndan ve Cumhurbaşkanı’ndan duymuyoruz, İngiltere’den duyuyoruz. Bu Türkiye Cumhuriyeti devleti için utanç verici bir manzaradır. Bu ülkeyi yönetenler, bu ülkeyi yönettiğini düşünenler bir kez daha düşünmeli.
'TBMM BU ANLAŞMAYI ONAYLAYACAKSA GETİRİN BU ANLAŞMAYA BAKALIM, TARTIŞALIM'
İşte TBMM. Türkiye’yi, 85 milyonu ilgilendiren, Türkiye’nin büyük bir sorunu olan sığınmacı, onunla ilgili bir anlaşma var. TBMM’nin haberi yok. Getirin. TBMM bu anlaşmayı onaylayacaksa getirin bu anlaşmaya bakalım, tartışalım. Kabul oyu mu vereceğiz, ret oyu mu vereceğiz, Türkiye’nin mi İngilizlerin mi lehine? Bir bakalım. Ama biz bu anlaşmayı İngilizlerden duyuyoruz.
TAMER KARADAĞLI TEPKİSİ
Diğer bir konu, ne yazık ki ülkemiz kültürel bir erozyona uğratılıyor. Dün Resmî Gazete’de bir atamayı gördük. Tamer Karadağlı’nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olduğunu gördük. Anadolu’ya, ülkemize tiyatroyu, sanatı taşıyan, sevdiren bir kurumdan bahsediyoruz. Yaklaşık 3 bin personeli var bu kurumun. Çok değerli sanatçılar, kuruma bağlı yöneticiler var. Bir sefer, Tamer Karadağlı’nın bu kurumla hiçbir ilgisi yok. Tiyatrocu, sanatçı, başarısını bir kenara koyabiliriz, ama bu kurumun içerisinden birisi değil. İki; Türkiye’nin en önemli film festivali, Antalya Film Festivali’nde sanatçı arkadaşı ödül aldığı zaman konuşmasını kesip mikrofonu alacak kadar da saygısız bir kişi. Neden Tamer Karadağlı? Niçin? Vali kararnamesinde, kaymakamlarda, yargıda, bankalarda bunu yapıyorsunuz. Ama tiyatroda niye bunu yapıyorsunuz? O kurumda çok değerli sanatçılar var. Kurumu bilen sanatçılar var.
'MUHSİN ERTUĞRUL’DAN TAMER KARADAĞLI’YA GELDİK BİZ'
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü, evet tiyatroyu bilecek. Yılda 150 değişik oyun sergileniyor bu kurumda. Ama personelin haklarını bilecek. Devlet Tiyatroları, bağımlı bir kuruluş değil yasaya göre, bir anlamda yarı özerkliği olan kuruluş. 50 yıldır bir düzenleme bekleyen bir kuruluştan bahsediyoruz. Özerk olması gereken bir kurumdan bahsediyoruz. Bu yasayı getirmektense Tamer Karadağlı’yı getiriyoruz. Niye sarayı çok seviyor. Birden döndü. Düne kadar Gezi’deydi. Bugün Gezi karşıtı. Düne kadar muhalifti, bugün sarayın yanında. Olmaz. Tiyatroda, sanatta bari bunu yapmayın. Bir düşünün 1949’da kim var? Muhsin Ertuğrul vardı. Oradan buraya, Tamer Karadağlı’ya geldik biz. Sanata, sanatçıya, bu kurumlara dokunmayın.
'HİÇBİR FANİ YANDAŞIN AÇIKTA KALMIYOR'
Yine çok ilginç bir atama. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum gününde bir şarkı yazıp besteleyen, adı da ‘Çok yaşa Tayyip Dede’ şarkısını özgün bir projeye dönüştüren kim? Ömer Faruk Belviranlı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne atandı. Ne güzel. Gerçekten, çok yaşa Tayyip Dede. Seni seven, öven, şarkı yapan mutlaka birilerini bir yere getiriyorsun. Hiçbir fani yandaşın açıkta kalmıyor. Güzel sanatlardan bahsediyoruz.
'İMAMOĞLU’NA TAŞ ATILIRKEN KILINI KIPIRDATMAYAN ERZURUM VALİSİ, AFAD’IN BAŞKANI OLDU'
Erzurum Valisi… Bir miting için Erzurum’da gelen bir belediye başkanını korumayan Erzurum Valisi… Ekrem İmamoğlu’na saldırı olurken, taş atılırken, linç edilirken kılını kıpırdatmayan Erzurum Valisi, AFAD’ın başkanı oldu. Ya yok mu? Daha dün bir deprem yaşadık. AFAD’taki eksiklikleri gördük. Neden orayı bilip, tanıyan, uzman gerçekten sele, yangına, depreme karşı duyarlı, güvenliği alabilecek bir bilim adamını değil de bir partilimizi korumayan, ‘Niye geldi’ diyen bir valiyi atıyoruz?
'NASIL BİR AİLE BU...'
Fatma Betül Sayan’ın kardeşi… Ayşe Hilal Sayan Koytak… Dışişleri Bakanlığı’ndaki Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne atandı. Yok mu başka vatan evladı. Bir kardeşi büyükelçi, bir kardeşi Meclis üyesi, diğer kardeşi bu kurumda. Nasıl bir aile bu. Birazdan işsizliği konuşacağız. Pırıl pırıl gençler var. İki dil bilen, yüksek lisans, doktora yapan gençler var. Neden?" (ANKA)
Birçok kuruma başkan atamaları: Tamer Karadağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü oldu