Emekli Tuğgeneral Solmaztürk: İstiklal saldırısı dinci-şeriatçı örgütlerin eylemi
Artı Gerçek - Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel ve Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk dün akşam KRT TV’de ‘Haftanın Panoraması’ programında Semra Topçu’nun, geçen hafta İstiklal Caddesi’nde düzenlenen bombalı terör saldırısıyla ilgili sorularını yanıtladı.
Emekli Tuğgeneral Solmaztürk konuya ilişkin, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Benim okumam bu saldırı PKK ile ilgili değil. Dinci şeriatçı örgütlerin eylemi. PKK/PYD’nin TSK’nın hışmını üzerine çekmesi için şu anda sebep yok. Ama İdlib'te var; ben bu riske uzunca süredir dikkat çekiyordum. Sanıyorum seçimlere kadar Erdoğan’a süre verildi, Şam’la görüşme için. Cihatçı örgütler de buna yönelik mesaj veriyorlar. Benim okumam dinci şeriatçı grupların verdiği mesajdır.
‘CİHATÇI GRUPLAR TÜRKİYE'NİN KONTROL ETTİĞİ BÖLGEYE SIZDI’
Bakın 10 bin ile 60 bin arasında gücü değişen ÖSO var. Suriye Milli Ordusu falan diyorlar, uydurup uydurup bir şeyler söylüyorlar. Böyle bir ordu yok, ordu dediğiniz, komutanı olur, merkez karargahı olur. Bunlar yamalı bohça. Bunları birbirine bağlayan hiçbir şey yok, çıkar dışında. Bunlar zavallı insanlar. Acınası haldeler. Bunları ben gördüm. Netice itibariyle hayatta kalmak zorundalar. On binlerce silahlı kişinin geleceği belirsiz. Küçük bir kısmını Amerika besliyor, şu anda büyük bir kısmını biz besliyoruz. Maaş veriyoruz, merkezi bütçeden besliyorlar bunları. Bunlarda bir gelecek kaygısı var. Orda başka gruplar var, IŞİD var. Türkiye’nin kontrol ettiği bölgeye sızdılar. Bizde bütün bunlar konuşulmuyor ama yok değil.
GÜREL: BUNU YAPANLAR ARAP KÖKENLİ, PKK DA ÜSTLENMEDİ
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel ise olayda "bilinmeyen ve izahı zor etmenler" olduğunu belirterek "Ama açık olan bu hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti’nin, sınırlarını gerektiği gibi denetleyemediğidir. ABD zaten dünyanın en büyük terörist devleti. Ama bu olay muğlak. Bunun PKK/PYD eylemi olup olmadığı ve hangi devletin olduğu pek belli değil. Hatta bu olayın PKK/PYD’den ayrı olduğuna dair şüpheler de fazla.
Bombacı bunun terör eylemi olup olmadığından haberdar mıydı? Belki de uyuşturucu kuryeliği yaptığını zannediyordu. Hatta o bombacının Birleşmiş Milletler yardım programına kayıtlı olup olmadığına ilişkin de epeyce kuşku var. Bakın, yakalananlar arasında daha önce bir PKK eylemine bulaşmış biri de yok. Bunu yapanlar Suriye-Arap kökenli, bunu PKK da üstlenmedi. Gerçekten aydınlanması gereken çok soru var.
‘SOYLU, BOND FİLMLERİNE YAKIŞIR İZAHLARDA BULUNUYOR’
İçişleri Bakanı Soylu’nun bu konuda çok açığa düştüğünü de söylemek gerek. Teröristlerin sayısının 100’den az kaldığını, ayakkabı numaralarına kadar bildiklerini söylemişti. Mersin’deki olayda havadan geldiklerini söyleyerek, Bond filmlerine yakışır bazı izahlarda bulunmaya çalıştı, o kadar sıkı kontrol varsa niye böyle oldu? Biraz da gülünç duruma düştü. Çünkü teröristin Türkiye’ye İdlib’den değil, önce Afrin’den sonra Münbiç’ten geldiğini söyledi. Ama sonuç olarak bakıyoruz ki, İdlib’ten gelmiş. Ne kötü tesadüf ki, bu terör olayı gerçekleşirken İçişleri Bakanı Soylu da İdlip’te biriket evlerin tahsisini yapmakla meşguldü. Dolayısıyla burada trajikomik bir durum var ama tabii hepimizi üzen, kayıplarımıza yandığımız bir olay gerçekleşti. Sorumluların bunu aydınlatması, Türk halkının haklı olarak kafasına takılan sorulara açık cevaplar oluşturmalı.
NE OLMUŞTU?
İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da meydana gelen patlamada altı kişi öldü, 81 kişi yaralandı. Saldırının failinin Ahlam Albashir olduğu açıklandı. Albashir'e ait olduğu belirtilerek yayınlanan ilk görüntülerde, zanlının caddede beton saksıdaki banka paket bıraktıktan sonra olay yerinden elinde bir gül ile uzaklaştığı görüldü. Albashir, Küçükçekmece'de yakalandı. Aynı evde bulunan çok sayıda kişi de gözaltına alındı. Esenler'de ikamet eden Albashir'i Küçükçemece'ye getiren ve yurt dışına kaçırmakla görevli kişinin Ahmet Jarkas olduğu öne sürüldü. Kardeşi Ammar Jarkas'ın da Albashir'le birlikte yaşayan Billal Hassan'ı kaçırdığı belirtildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ilk açıklamasında, saldırı talimatının Kobanê'den verildiğini ve Albashir'in Afrin'den Türkiye'ye sızdığını, PKK tarafından istihbarat eğitimi verildiğini söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında ise, Albashir'in İdlib'den Türkiye'ye geçtiği bilgisi yer almıştı. Açıklamada, “Şahıs yapılan sorgusunda, PKK terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin – İdlib üzerinden ülkemize eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını beyan etmiştir” denilmişti.
Albashir'in ifadesi olarak açıklanan anlatımlarda ise Türkiye'ye İdbil'den geldiği belirtiliyordu. Albashir'in pakette bomba olduğunu bilmediğini ve uyuşturucu sandığını söylediği de öğrenildi.
Saldırının ardından Albashir’le birlikte 51 kişi gözaltına alındı. 49 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından bu sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Savcılıkta işlemlerinin ardından Albashir’in da aralarında bulunduğu 17 şüpheli tutuklanma talebiyle, üç şüpheli ise adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
Savcılık tarafından serbest bırakılan 29 şüpheli ise sınır dışı edilecek. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen aralarında Ahlam Albashir’in de bulunduğu 17 şüpheli hakimlikçe tutuklandı. Üç şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
(ANKA)
İstiklal saldırısı zanlılarının WhatsApp yazışmaları
İstiklal Caddesi'ndeki saldırı sonrası verilen ifadede 'ÖSO' ayrıntısı
İçişleri'nden İstiklal saldırısıyla ilgili 'lokasyon' düzeltmesi
Ahlam Albashir, İstiklal saldırısından önce makyaj malzemesi satın almış