Erdoğan'ın başdanışmanından DEM Parti'ye 'tasfiye tehdidi', 'Yeni çözüm süreci olmaz' çıkışı
Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılışında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve diğer vekillerle tokalaşmasının, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Cumhur İttifakı'nın uzattığı el" açıklamasının ve Bahçeli'nin sonrasında PKK lideri Abdullah Öcalan'a seslenmesinin ardından başlayan yeni tartışmada Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'dan 'tehditkâr' bir açıklama geldi.
'YENİ VERSİYONLA ÇÖZÜM SÜRECİ OLAMAZ'
Uçum, "Türkiye’de ne önceki uygulamaya benzer ne de yeni versiyonla bir çözüm süreci olmaz, olamaz. O süreçler geçmişte kaldı, tarihe mal oldu" çıkışı yaparken, "Eğer DEM kendisine sunulan terör vesayetinden kurtulma imkanını sosyal ve siyasi açıdan değerlendirmezse veya bu imkanı kötüye kullanırsa o zaman TBMM’de DEM üzerinden yürütülen terör vesayeti hukuk yoluyla tasfiye edilir" ifadelerini kullandı.
DEM PARTİ 'YEGANE TÜRKİYE PARTİSİ BİZİZ' DEMİŞTİ
Bahçeli önceki haftaki grup toplantısında, Meclis açılışında DEM Partililerle tokalaşmasını 'Türkiye partisi olma teklifi' olarak nitelendirmiş ve "Biz durduk yere el vermeyiz" demişti. DEM Parti Grup Başkanveki Sezai Temelli ise Bahçeli'nin sözlerine ilişkin Artı Gerçek'e yaptığı değerlendirmede, "Kullanılan kavramlara baktığımızda aslında bizim durduğumuz yeri işaret ediyor. Çünkü bu ülkenin belki de yegane 'Türkiye partisi' DEM Parti'dir. Öncesinde HDP'dir" demişti.
Temelli, "Tabii ki 'Türkiye Partisi olma özlemini öyle tahmin ediyorum ki bütün partiler içinde yaşıyor ve Bahçeli de bunu dile getirmiştir. Durduğumuz yer bellidir. Durduğumuz yerin en önemli özelliği Türkiye'nin demokratikleşme ve barış mücadelesindeki yeridir. Dolayısıyla Türkiye'de demokrasi ve barış mücadelesi deyince herkesin dönüp baktığı yer DEM Parti'dir. Tüm Türkiye siyasetini de zaten biz sürekli olarak buraya davet ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
'DEVLET SONUÇ ALAMADIĞI YÖNTEMİ BİR DAHA DENEMEZ'
Uçum'un açıklamaları ise şöyle:
"Yumuşama, normalleşme, tokalaşma hangi tutum ve dil referans verilirse verilsin Türkiye’de ne önceki uygulamaya benzer ne de yeni versiyonla bir çözüm süreci olmaz, olamaz. O süreçler geçmişte kaldı, tarihe mal oldu. Siyonizmin saldırganlığı sebebiyle bir 'çözüm süreci' başlatılıyor iddiası son derece saçmadır ve Türkiye’nin gücünün farkında olmamaktır. Konuyu hiç bir zaman böyle manasız bir bağlamda ele almamak gerekir. Devlet deneyip tam sonuç alamadığı yol ve yöntemleri bir daha denemez. Devlet başka etkili yol ve yöntemler bulur. O da 15 Temmuz'dan sonra uygulanan güçlü ve etkili siyasi ve askeri stratejilerdir. Bunların yumuşatılması veya bunlardan vazgeçilmesi söz konusu olmaz.
'ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAYLIĞI İLE İLGİSİ YOK'
Terör, Türkiye içinde neredeyse tamamen tasfiye edildi. Sınır ötesi güvenlik bölgeleriyle birlikte ise tümden tasfiye edilecek bir sürece girildi. Kimse bu sürece engel olamaz. Ama bu durum siyasette özellikle Meclis'te yapıcı bir dil geliştirme ve herkesle diyalog kurma yaklaşımlarını dışlamaz. Çünkü TBMM diyalog ve ortak dil geliştirmek konusunda halkın görev verdiği en yüksek devlet erkidir. Bu görevi Meclis'teki her partinin her aktörün yerine getirmesi beklenir. Bu tip girişimlerin kesinlikle TBMM’de 360 milletvekiliyle seçimlerin yenilenmesi kararı alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yeniden adaylık imkanı açmakla ilgisi yoktur. Ayrıca yeni anayasa yoluyla Cumhurbaşkanı Erdoğanı’ın adaylığının önünü açmakla da ilgisi yoktur. Gerçekliğe aykırı yorumlarla, hayali kurgularla yapılan değerlendirmeler tamamen asılsızdır.
'TÜRKİYE PARTİSİ OLUN ÇAĞRISI KIYMETLİDİR'
Türkiye partisi olun çağrısı ise kıymetlidir ve şöyle tercüme edilebilir: Birincisi DEM’in kendi içinden yükselen 'bizi terör ve şiddet siyasetinden kurtarın' talebini ifade edenlere bir imkan sağlamaktır. İkincisi DEM’i terör vesayetinden kurtarmak için DEM’e bir seçenek sunmaktır. Üçüncüsü, TBMM’de DEM üzerinden etkili kılınan terör vesayetini hem DEM üzerinden hem de TBMM’den tasfiye etmektir.
'BU İMKANI KÖTÜYE KULLANIRSA TASFİYE EDİLİR'
Eğer DEM kendisine sunulan terör vesayetinden kurtulma imkanını sosyal ve siyasi açıdan değerlendirmezse veya bu imkanı kötüye kullanırsa o zaman TBMM’de DEM üzerinden yürütülen terör vesayeti hukuk yoluyla tasfiye edilir. Bu da kaçınılamaz bir gerçektir. Bu açılan yolla terör vesayeti tarihe gömülürse, TBMM, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, Türkiye yüzyılına yakışan yeni bir anayasayı ilk dört maddenin esaslarının ve demokratik kazanımlarının üzerine bina ederek çok daha güçlü bir şekilde ve kapsayıcı bir halde hayata geçirme imkanına kavuşur.
'KİMSE BAŞKA BİR ŞEY BEKLEMESİN'
Bu tarihsel fırsatı kimse ıskalamamalı ve göz ardı etmemelidir. Bunun yolu da şu olabilir, terörü son noktasına kadar yok edecek mücadeleyi aynen sürdürmek ama Türkiye'nin bütünlüğünü, birliğini ve demokrasisini güçlendirecek demokratik siyaseti en kapsamlı hale getirecek şekilde diyalog ve işbirliğini hayata geçirmek. Bu da mümkündür. Kimse bu çerçevenin dışında başka bir şey ummasın, başka bir şey beklemesin." (HABER MERKEZİ)
Demirtaş ve Yüksekdağ'dan olası yeni süreç mesajı: 'Dışarıda olsak barışa elbette katkı sağlarız'
Efkan Ala'dan 'çözüm süreci' açıklaması: Masamızda yok
Özgür Özel: Çözüm yeri TBMM’dir, zemin Meclis’tir
Abdullah Öcalan’ın avukatı: Görüşme söylemleri manipülatif bir değer taşıyor
Bülent Arınç: Öcalan çağrı yapsın diyorsanız, bunun içini doldurmalısınız