Hüseyin Çelik, Mehmet Uçum'u hedef aldı: Komünist bozuntusu racon kesiyor, parmak sallıyor
Artı Gerçek - AKP’nin kurucularından, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, isim vermeden, Van'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) Abdullah Zeydan'a mazbatasının verilmemesine tepki gösteren AKP'lileri hedef alan ve "Devlet çok iyi okudu" sözleri AKP içinde kriz yaratan Erdoğan danışmanı Mehmet Uçum'u hedef aldı.
“Ne idüğü belirsiz adam racon kesiyor, parmak sallıyor” diyen Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?” sorusunu yöneltti.
Yerel seçim sonrası Van’da yaşanan olaylar için mazbatanın DEM Parti’ye verilmesini sağlayan YSK kararını isabetli bulan AKP’liler ile Mehmet Uçum arasında kavga yaşanmıştı. Erdoğan’ın danışmanı Mehmet Uçum, AKP’lileri hedef alarak "Devlet not ediyor” tehdidinde bulunmuştu. Bu kavganın taraflarından biri de Hüseyin Çelik’ti.
Serbestiyet’ten Hilal Köylü’ye konuşan AKP’li Hüseyin Çelik, Mehmet Uçum için “Sarayda kanunların efendisi haline getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam racon kesiyor, parmak sallıyor. Erdoğan nasıl müsaade ediyor?” dedi.
Seçim yenilgisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Yenilginin nedenlerinden biri ekonomidir ama tek neden değildir. Çünkü 10 ay önce de bir genel seçim yapıldı. Ekonomideki kötü gidişat o gün de vardı.
AK Parti kurulurken vatandaşlığı esas alan bir siyaset yaptı. Benim bir iddiam var. Türkiye’nin en demokratik ve en özgürlükçü programlarından birisi AK Parti’ye aittir. O programı yazanlardan birisi olarak bunu söylüyorum. Ancak AK Parti, MHP ile olan ittifakından sonra anayasal vatandaşlık çizgisinden daha çok kimlik çizgisine doğru bir kayma gösterdi.
'AKP’YE GİDEN KÜRT OYLARI DİP YAPTI'
Ben Kürt oylarını çok önemli bir faktör olarak görüyorum. Türkiye’de yaklaşık 20 milyon Kürt nüfus olduğu ifade edilir. Bunun 15 milyonu seçmendir. Bu seçmenin 5 milyonu aşağı yukarı DEM Parti’ye oy verir. Geriye 10 milyon oy kalır. İddia ederim ki; bu 10 milyon oyun 8 milyonu AK Parti’ye gidiyordu. Fakat bu seçimde bence AK Parti’ye giden Kürt oyları dip yapmıştır.
Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı Doğu ve Güneydoğu’da belediyelerin büyük bir çoğunluğunu zaten yine DEM Parti kazandı. Ama büyükşehirlerde; buna İstanbul, Ankara başta olmak üzere İzmir, Manisa, Mersin, Adana, Antalya, Bursa ve Balıkesir’i de ekleyebilirsiniz, Kürt oyları CHP’ye gitti. Kaldı ki Kürtler, CHP’ye kolay kolay oy vermezdi
'AKP, MHP’YE MAHKUM OLDU'
AK Parti din üzerinden siyaset yapmayan, muhafazakâr demokrat bir partiydi. Sonra kendisini dini değerler üzerinden siyaset yapan, milliyetçilik rüzgarıyla kendisini MHP’ye mahkum eden bir parti haline getirdi. AK Parti, maalesef dini değerleri günlük siyasetin retoriği haline getiren bir yola saptı. Bu alışkanlık geçmişte kalan milli görüş partilerinin vazgeçilmezi idi. Bu da çok büyük bir yanlış oldu.
Halbuki AK Parti katı ideolojik temelde kurulan bir parti değil, prensipleri olan bir kitle partisi idi.
Bugünkü şekliyle bir başkanlık sistemi Türkiye için gerekli miydi? Bana göre kesinlikle gereksizdi. Çünkü AK Parti 2002’de yüzde 34 küsur oyla cumhurbaşkanını, başbakanı, meclis başkanını seçti. Şimdi peki niye gidip yüzde 50+ 1’le siz kendinizi etnisite üzerinden siyaset yapan bir partiye mahkum ediyorsunuz? MHP ile olan ittifak AK Parti’ye çok büyük zararlar vermiştir.
Sayın Erdoğan seçim akşamı bir balkon konuşması yaptı ve özeleştiri yapılacağını söyledi. Ancak eğer bu özeleştiri bir ense tıraşı, saç, sakal, bıyık düzeltme şeklindeyse bunun anlamı olmaz. AK Parti’nin fabrika ayarları AK Parti’nin programıdır. AK Parti fabrika ayarlarına dönerse, hatalarını düzelterek yoluna devam eder.
'SARAY’DAKİ BOZUNTU BİZLERE KENDİNCE AYAR ÇEKİYOR'
Van’daki mazbata verildi, verilmedi meselesinden ötürü bazı açıklamalar yaptık. Benim söylediğimi, Hayati Bey’in söylediğini kendinizce doğru bulmayıp, eleştirebilirsiniz ama sarayda kanunların efendisi! konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Bu arkadaş Anayasa Mahkemesi’ne, AK Partililere, bizlere kendi aklınca ayar çekiyor.
Hayati Yazıcı, partideki ikinci adamdır. Ama ne idüğü belirsiz bir adam ona parmak sallıyor. Racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor?”
NELER YAŞANMIŞ, AKP İÇERİSİNDE KİMLER MEHMET UÇUM'A TEPKİ GÖSTERMİŞTİ?
Yerel seçimlerde ağır yenilgi alan AKP’de DEM Partili Zeydan'a mazbata verilmemesi üzerinden bir kriz yaşanmıştı. Van’da yüzde 55 oy alan DEM Parti Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın mazbatasının elinden alması sonrası sokaklar çıkmış, polis Van halkına müdahale etmişti. Van'daki protestolar sonrası YSK’nin mazbatanın yeniden Abdullah Zeydan’a verilmesiyle sona erse de bu kez Saray ile AKP’liler arasında bir kriz patlak verdi.
Krizin il başlangıcı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’dan geldi. Yazıcı, “Van ilimizdeki belediye başkanı seçimi ile ilgili 1 Nisan günü zuhur eden cinnet hali durumunu, YSK verdiği isabetli kararla sonlandırdı” dedi ancak daha sonra bu paylaşımını silmesi dikkat çekti.
MEHMET UÇUM’DAN AKP’LİLERE ‘HAD BİLDİREN’ UYARI
Yazıcı’nın bu çıkışının ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bulunan Erdoğan’ın danışmanlarından Mehmet Uçum’dan iktidar üyelerini hedef alan bir açıklama geldi. Uçum, YSK’nin Van kararını yerinde bulunan iktidar üyelerine yönelik “Devlet kaydediyor” ifadesini kullandı.
Uçum, tepki mesajlarına “Muhalefetin tüm aktörlerinin ve daha çarpıcısı iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neo liberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini de herkes fark eder” dedi.
ORHAN MİROĞLU: DOSTUMUZ DEVLET ADINA KAYIT TUTARSA…
Mehmet Uçum’un 'had bildiren' çıkışına AKP’den karşı sesler yükselmeye başladı. AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu, “Partimizin sembolü haline gelmiş bir dostumuz, partimizin siyasi ve hukuki işler başkanı olarak konuşur bir başka dostumuz ‘devlet adına kayıt’ tutarsa, hiçbirimiz Cumhurbaşkanımızın bizi davet ettiği yüzleşmeyle ‘gerçek bir yüzleşme’ yaşayamayız” dedi.
“Kimse kimsenin yurtseverliğini ve bin yıllık tarihin getirdiği bütün belaların içinden her defasında Türkler’in ve Kürtler’in silah ve kalem yoldaşlığı sonucu küllerinden yeniden doğan bu güzelim , bu aşık olunası ülkeye aidiyet duygusunu sorgulayacak hak ve yetkiye sahip değildir!” diyen Miroğlu, şunları söyledi:
“Van’da mazbatanın hak eden sahibine , YSK onayından geçmiş ve seçilmesinde bir engel görülmemiş DEM Adayı Abdullah Zeydan’a verilmemesini doğru bulmayan partinin kurucusu arkadaşlarımız ve milletvekillerimiz şu bu sayılacak ve susturulacaksa- seçim yenilgisinin en büyük kısmı Kürt mahallesinde yaşanmışken- parti içindeki Kürt aktörlerin fikirlerini özgürce ifade etmelerini nasıl bekleyebiliriz? Onlar da “devletin istediği doğrultuda konuşmazlarsa” kayıt altına mı alınacaklar, film başa sarılıp ‘aslında bölücü’ mü sayılacaklar?!!!”
HÜSEYİN ÇELİK: KAYYIM POLİTİKASINA KARŞIYIM
Eski AKP’li bakan ve milletvekili Hüseyin Çelik de kayyım politikalarına karşı olduğuna dair bir açıklama yapmasıyla dikkat çekti.
“Ben oldum olası kayyum politikalarına karşı oldum ve hâla da karşıyım” diyen Çelik, Van’da yaşanan halk iradesi gaspına tepki gösterdi:
“Van’da olup bitenler vahimdir. Dem partiden Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen şahsın seçilme ehliyeti yoksa aday olmasına niçin müsaade ettiniz? Siyasetin asker ve yargı eliyle dizayn edilmesi, artık geri dönmemek üzere tarihe gömülmelidir.
Bu olup bitenler en çok hükümete ve Ak Parti’ye zarar veriyor. Kayyum atamalarından sonra siyasi olarak hiç bir şey elde edilmediği, aksine daha önce alınan belediyelerin de kaybedildiği ortada iken hangi akılla bu iş sürdürülür? Van’da Dem’in 14 belediyenin hepsini alması tek başına ibret alınması gereken bir sonuçtur. Zaten ekonomik zorluklarla boğuşan Van’ı kaosa sürüklemenin bir anlamı var mı?”
AZİZ BABUŞCU: MİLLETE PARMAK SALLAYAMAZSINIZ
AKP MKYK üyesi Aziz Babuşcu, Abdullah Zeydan’ın mazbatasının elinden alınması sonrası “Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi yapılmış, Van halkı iradesini ortaya koymuştur. Kazanan adaya mazbatasının verilmemesi millî iradeye saygısızlıktır, kabul edilemez” ifadeleriyle dikkat çekti.
Babuşçu, Mehmet Uçum’un “had bildiren” çıkışı sonrası da “Millete parmak sallayamazsınız” diyerek tepki gösterdi.
Babuşcu’nun açıklamaları şöyle oldu:
“Devlet farkında! Devlet okudu! Not edildi! Kaydedildi! Devlet haddini bildirir! Bu anlayış bize uymaz, bizi temsil edemez. Milletin Evi’nden millete parmak sallayamazsınız! Sizin üslubunuz ile söyleyeyim, haddinizi aşıyorsunuz.”
MEHMET METİNER: PARMAK SALLAMA CÜRETİNİ NEREDEN ALIYORSUNUZ?
AKP’li Mehmet Metiner de Uçum’a tepki gösteren isimler arasında yer aldı. Sosyal medya hesabından “Mehmet Uçum’a” başlığıyla tepkisini paylaşan Mehmet Metiner, şunları söyledi:
“Benim asıl bir AK Partili olarak rahatsız eden, o kibirli devlet diliniz oldu. Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti liderimizin başdanışmanı sıfatını taşıdığınız için bu dilin tam da seçimlerde bize kaybettiren dil ve anlayış olarak gördüğüm için üzüldüğümü belirtmek isterim.
Solcu bir geçmişten geliyorsunuz. İttihatçı bir düşünceye de mensup olabilirsiniz. Ama soruyorum size: Kendinizi devlet gibi görüp kibirli bir dille devlet adına AK Parti’mizin içinde sizin gibi düşünmeyen değerli kardeşlerimize parmak sallama cüretini nerden alıyorsunuz?
Sahi siz kimsiniz de partimizin içindekilere oturduğunuz yerden parmak sallama cesaretini görebiliyorsunuz?
Partimizde bir göreviniz var da biz mi bilmiyoruz?
Sonuçta atanmış bir memursunuz.
Kendinizi olduğunuzdan büyük görebilirsiniz lakin partimizde farklı düşünen değerli kardeşlerimize parmak sallama, öyle “kayıt altına alındı” gibi laflar söyleme hakkına sahip değilsiniz. Bu haddinize de değil.” (HABER MERKEZİ)