İmamoğlu'ndan 'çözüm süreci' açıklaması: 'Daha önce el sıkışanlara neden vatan haini dendi'
Artı Gerçek - İstanbul barosu Başkanlığına seçilen İbrahim Kaboğlu'nun Anayasa'nın ilk dört maddesinde ''olumlu değişiklikler'' yapılabileceğine ilişkin açıklamasına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın ardından İstanbul Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da yorum yaptı.
İmamoğlu ''Anayasa'nın ilk dört maddesi, Anayasa'da gayet olumlu bir şekilde tariflenmiştir. Mevzu edilecek bir durum yok" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, Ankara'da gazete, televizyon ve ajansların temsilcileriyle bir araya geldi. İmamoğlu, sunuştan sonra gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Fethullah Gülen'in ölümüne ilişkin bir soru üzerine İmamoğlu, ''Bir dönem Türkiye’ye kara leke olarak işlenen suçun, örgütsel yapının adamının vefatını Allah’a havale ediyorum. Allah bildiği gibi yapsın. Benim için önemli olan bundan sonraki yeni tehditlerdir. Biz ne zaman kurallar ve kurumlar ülkesi olacağız? 15 Temmuz’dan sonra hala bu yapılara yaslananlar var. Bunları bırakmayacaklar mı? Ne noktaya geldik, şimdi bebeğini koru diyoruz'' dedi.
Hakkında açılan ''Ahmak Davası'' ile ilgili bir soru üzerine İmamoğlu, ''Ben ciddi şekilde yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. Bu davada ceza verilemeyeceğini söyleyen hakim sürülüyor. Neden sürülüyor? '2 yıldan fazla ceza verilemez' diyor. Hakimin sürüldüğünü İBB'nin AK Partili meclis üyesi de söyledi. Ben bu cezayı yurt dışında anlatamıyorum. Ben burada sadece bana 'ahmak' diyene bunu iade ettim" dedi.
İstanbul Barosu Başkanlığı'na seçilen İbrahim Kaboğlu'nun Anayasa'nın ilk dört maddesinde "olumlu anlamda değişiklik yapılabileceğine" ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:
"Anayasa'nın ilk dört maddesi, Anayasa'da gayet olumlu bir şekilde tariflenmiştir. Mevzu edilecek bir durum yok. Talihsiz bir başlangıç açıklamasıdır. Kapsadığı Baro'nun anlayışına ters olduğunu düşünüyorum. Kişisel bilgiyi açıklayabilir ama Baro'nun bakış açısını yansıtan açıklamalar yapmasını öneriyorum."
'YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ: DAHA ÖNCE EL SIKIŞANLARA NEDEN VATAN HAİNİ DENDİ
''Yeni bir çözüm süreciyle'' ilgili bir soruyu da yanıtlayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Kürt meselesi önemli bir meseledir. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına kalmadan çözmeliydik. Ne yazık ki çözemedik. Meclis'teki bir el sıkışmasından yorum yapılamaz. Aslında şimdiye kadar neden el sıkışmadıkları sorulmalıdır veya daha önce el sıkışanlara neden vatan haini dendi bunlar sorulmalıdır. Etnik ayrım yapmadan eşit vatandaş, eşit birey kavramı daha önemlidir. Milletin Meclis'i oradadır. Bu bir seçim stratejisi ise bunu bize getirmesinler.
Boşuna hapis yatanlar var. Aslında bazı sorunlar bir hafta içinde çözülebilir. Güzel şeyler yapılırsa alkışlanır, ekonomi düzelirse alkışlarım. Şimdi bir de 'yeni anayasa' deniliyor. Bu Anayasa'da olmayan ne var? Kontrolsüz bi sistem kurdular. Eğer bu başlatılan süreç bir seçime endeksleniyorsa çok yanlış yapılır. Öyle bir hukuk devleti inşa edelim ki vatandaş güvenle, huzurla bu memleketin parçası olsun."
'BİZ ZATEN YOLA ÇIKMIŞ DURUMDAYIZ'
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili soruya ise "Adaylık kavramı kirlendi, bu her gün yazılıp çizilen bir pozisyona evirildi. Bu gerçekten bizi yoran bir durum. Biz zaten yola çıkmış durumdayız. Bu sisteme karşıyız, yeni bir demokratik düzeni kurma konusunda kararlıyız, yeni, güçlü, demokratik bir halkçılık, dayanışmacı bir ülke, kapsayıcı, kutuplaştırmayan bir toplum vadetme duygusu, sıçrayarak kalkınarak bir ülke var etmek istiyoruz. Bu yolun yol arkadaşı olmak, yolcusu olmak, öncüsü olmak, her konumda mücadele eden birisiyim ben. 2023 seçimlerini kaybettiğimiz günün bir gün sonrasında bir hedef koyan birisiyim. Bunun adaylıkla tarif edilecek bir pozisyonu yok. Günü geldiğinde adaylara da milletimiz karar verecek. Bir kısım elitlerin birkaç kişinin yön vereceği bir biçim değildir. Kaldı ki partim var. Partimin alacağı kararlar, karar mekanizmaları var, onlar işleyecek. Cumhurbaşkanına da millet karar verecek. Biz bu yolun doğru bir doğrultuda çizilmesi anlayışına sahibim" ifadelerini kullandı.
'BİZ TAKIM ARKADAŞIYIZ'
İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda 'Sol açıkta Ekrem İmamoğlu, sağ açıkta Mansur Yavaş var' ifadesi ile Mansur Yavaş ile birlikte cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı pozisyonlarına bakışı sorulması üzerine, "Tam da bu kesitiyle, bu boyutuyla gündemimizde olmayan bir kavram. Ben Mansur Bey'in başarısıyla gurur duyarım. Onun beğenilmesiyle onur duyarım. Ve bizim belediye başkanlarımızla diyaloğumuz, irtibatımız, 2019 yılının ilk aylarından itibaren başlamıştır. Bu alanda sanki bir yarışmış gibi algılanmasına çok üzülüyorum. Böyle bir durumumuz yok. Ben mevki işine, pozisyon meselesine hiç sıcak değilim. Biz takım arkadaşıyız, yol arkadaşıyız. Bu işin sağ açığı, sol açığı olmaz. Yol arkadaşlığı müessesesi benim için önemlidir. Bunu ben genel başkanımla da paylaştım. Yol arkadaşlığı, takım arkadaşlığı meselesinin hedefi tektir. Biz o hedefe koşan insanlarız, o takımın içindeki insanlarız. Günü geldiğinde hem partimizin kurulları hem de milletimiz en doğru kararı verecektir" dedi.
Bu eleştirisini Özgür Özel'e de ilettiğini anlatan İmamoğlu, "Sempatik bir eleştiri olarak alabilirsiniz. Sağ açık, sol açık öyle bir kıyaslamayı doğru bulmuyorum. Mansur Bey şahsına münhasır birisi. Ben kendi kişiliği ve duruşu olan başka birisiyim. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Bizim belediye başkanlarıyla rekabetimiz sadece başarı rekabetidir. Bunu birbirimizi yaralayan bir rekabete asla dönüştürmeyiz. Sempatik eleştirimi kendisine de yaptım. O da 'Doğru söylüyorsun' gibi bir yorumla beni karşılamıştı. Biz yol arkadaşıyız, takım arkadaşıyız. Ortak akılla süreci en doğru yere ulaştırma konusunda kararlı bir ekibiz. Genel başkanım en az benim kadar kararlı. Birbirimizi tamamlayarak, katkı sunarak en başından beri süreci yürütüyoruz" diye konuştu.
KABLOĞLU NE DEMİŞTİ?
İstanbul Barosu’nda dün yapılan seçimin ardından yeni başkanı İbrahim Kaboğlu oldu. Kaboğlu, zafer konuşmasında anayasanın değişmez maddelerine olumlu anlamda dokunulabileceğini söyledi.
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Kaboğlu, ‘yargı bağımsızlığı’ vurgusu yaparak şunları söyledi:
“Yargı bağımsızlığı temelinde, Meclis önünde sorumlu bir hükümetin kurulması yönünde anayasa değişikliği olması gerektiğini hep savunacağız. Biz bugünkü seçimi anayasanın değişmez maddeleri bağlamında yaptık. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001 yılında yapıldığı gibi. 1995 yılında başlangıç kısmında bulunan ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 yılında 14’üncü maddede ‘İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik Cumhuriyet' tanımı eklendi. O zaman 1961’te öngörülmüş olan ‘İnsan haklarına dayanan devlet’ kavramı anayasaya yeniden girmiş oldu. Daha ileri götürüldü. AYM de artık bu kavramı kullanmaya başladı. Biz her zaman insan haklarına dayanan laik ve hukuk devletini savunacağız.”
YAVAŞ: ANAYASA MADDE 4 ÇOK NET HOCAM
Kaboğlu'nun, anayasanın değişmez kabul edilen maddelerine olumlu anlamda dokunulabileceği açıklamasına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan da tepki gelmişti.
Yavaş, X hesabındaki paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı: "Anayasa madde 4 çok net hocam. AYM iki defa bu konuda karar verdi ve 4'üncü madde ilk 3 maddeyi koruduğu için kendisi de değiştirilemez dedi. Size göre olumlu olması durumu değiştirmiyor."
ÖZGÜR ÖZEL: SAĞ AÇIK MANSUR YAVAŞ, SOL AÇIK EKREM İMAMOĞLU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Mayıs ayında Medyascope'a yaptığı açıklamada cumhurbaşkanı adaylığı konusuna şöyle değinmişti:
"Ben çok iyi bir CHP Genel Başkanı olurum ama çok iyi bir cumhurbaşkanı adayı olur muyum? Benden iyisi varsa, benden daha çok oy alabilecek varsa o aday olur. Türkiye İttifakı ne demek? Milliyetçiden de, muhafazakardan da oy alacaksın. Bu konuda anketler birilerini yukarıda gösteriyorken kendin aday olamazsın. O yüzden ben bugün bu tartışma bitsin diye konuştum.
Teknik direktör olarak şimdi takımda benim bir sağ açığım var, bir sol açığım var. Sağ açık Mansur Yavaş, sol açık Ekrem İmamoğlu. Yarın bakarsın orta sahadan çok kabiliyetli biri daha gelir, bambaşka şeyler olur. Bilemezsin. Ama bugün için böyle sağ açık, sol açık, çift santrafor oynuyorken ‘Aman birbirinize pas atmayın’ denir mi? En büyük hastalık takımın içindeki çekişmelerdir. Rakibin yapamadığını, takım içindeki çekişme yapabilir." (ANKA - Haber Merkezi)
İstanbul Barosu Başkanı seçilen Kaboğlu: Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir
Kaboğluna ilk yanıt Yavaş'tan: 'Size göre olumlu olması durumu değiştirmiyor'