İstanbul Barosu Başkanı seçilen Kaboğlu: Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir

Müzeyyen YÜCE

İSTANBUL - İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu'nda saat 09.00'da başlayan oy verme işlemi, 17.00’de bitti.

64 bin 66 seçmeni bulunan İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda avukatların 29 bin 453’ü oy kullandı. Haliç Kongre Merkezi fuaye alanına kurulan 161 sandıkta oyların 7 bin 197’sini alan Değişim İçin Avukatlar Grubu’nun adayı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu İstanbul Barosu’nun yeni başkanı seçildi.

‘BÖLÜNME SEÇİM KAYBETTİRDİ’

2002'den bu yana baroyu yöneten Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, seçimlere iki farklı adayla gitmesinin ardından 22 yıl sonra baro yönetimini kaybetti. Grubun adaylarından biri olan Filiz Saraç, 4 bin 67 (yüzde 13,81) oy alarak seçimleri dördüncü sırada tamamlarken, grubun bir diğer adayı Ali Gürbüz ise oyların 3 bin 987’sini alarak (yüzde 13,54) seçimleri beşinci sırada tamamladı. Her iki adayın oyları toplamı ise 8 bin 54 olarak kaydedildi.

İbrahim Kaboğlu’nun en yakın rakibi Avukatın Yükselişi Hareketi’nin adayı Hasan Kılıç oldu. Kılıç, oyların 5 bin 537’sini (yüzde 18,80) alarak bin 660 oy farkıyla seçimi ikinci sırada tamamladı. Hasan Kılıç, 2022 yılında yapılan baro seçimlerinde de yarışı ikinci sırada tamamlamıştı. Avukat Hakları Grubu’nun adayı Turgay Bilge ise yarışı üçüncü sırada 4 bin 993 (yüzde 16,95) oy ile bitirdi.

‘SLOGANLAR VE HALAYLARLA KUTLANDI’

Seçim sonuçlarının kesinleşmesiyle Kaboğlu’nu n baro başkanlığı “Hak, Hukuk, Adalet” , “Jin, Jiyan, Azadî” sloganlarıyla halaylar çekilerek kutlandı. Kaboğlu’nu sırasıyla İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Hakan Çatak, yarışı ikinci sırada tamamlayan Hakan Kılıç ve Ali Gürbüz tebrik etti.

‘KAZANAN İSTANBUL BAROSU’

Prof. Dr. Kaboğlu, seçim sonrası ilk konuşmasını Haliç Kongre Merkezi’nin fuaye alanında sandalyenin üzerine çıkarak yaptı. Konuşmasına “Kazanan İstanbul Barosu oldu” sözleriyle başlayan Kaboğlu, “Bütün gruplar da kazandı. Hiçbir zaman dışlayıcı olmayacağız. Programlarında vaat ettiklerini yarın sabahtan itibaren uygulamaya başlayacağız. İstanbul Barosu bir kamu tüzel kişisidir. İstanbul Barosu bir şirket değildir. Baro kamu hizmetini icra eden, hukuku öne çıkaran, hukukun üstünlüğünü savunan koca bir örgüttür” dedi.

‘DEĞİŞMEZ MADDELERE OLUMLU ANLAMDA DOKUNULABİLİR’

Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Kaboğlu, ‘yargı bağımsızlığı’ vurgusu yaparak şunları söyledi:

“Yargı bağımsızlığı temelinde, Meclis önünde sorumlu bir hükümetin kurulması yönünde anayasa değişikliği olması gerektiğini hep savunacağız. Biz bugünkü seçimi anayasanın değişmez maddeleri bağlamında yaptık. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001 yılında yapıldığı gibi. 1995 yılında başlangıç kısmında bulunan ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 yılında 14’üncü maddede ‘İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik Cumhuriyet' tanımı eklendi. O zaman 1961’te öngörülmüş olan ‘İnsan haklarına dayanan devlet’ kavramı anayasaya yeniden girmiş oldu. Daha ileri götürüldü. AYM de artık bu kavramı kullanmaya başladı. Biz her zaman insan haklarına dayanan laik ve hukuk devletini savunacağız.”

İstanbul Barosu’nda seçim heyecanı: Baro anayasal yıkım karşısında ne yaptı