Kazananların safında bir kaybeden: Erdoğan
Soçi’de Putin-Ruhani-Erdoğan zirvesinden Suriye için ulusal kongre kararı çıktı. Peki Türkiye üçlü zirveden umduğunu buldu mu? Suriye’yi ne bekliyor? Uzmanlar Artı Gerçek’e değerlendirdi.
Burhan EKİNCİ
ARTI GERÇEK – Rusya Devlet Başkanı Putin, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki üçlü zirvede, Suriye’nin geleceği için tüm kesimlerin katılımıyla ulusal kongre yapılmasına mutabık kalındı. Erdoğan’ın şerhine rağmen, Rusya’nın isteğiyle PYD’nin de toplantıda yer alması gündemde. Siyaset bilimcisi Fatih Yaşlı’ya göre Erdoğan’ın Suriye politikası çöktü. Rusya uzmanı Hakan Aksay’a göre, Erdoğan, Putin ve Esad hatta Ruhani kadar bile kazanamadı. Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan’a göre ise Suriye iç savaşının kazananı yok.
Suriye’de çatışmasızlık bölgelerinin oluşturması kararlaştırılan Astana görüşmeleriyle başlayan Rusya-İran-Türkiye yakınlaşması dün Soçi’de yapılan üçlü zirve ile yeni bir sürece girdi. Putin, Ruhani ve Erdoğan zirvede, Suriye’de siyasi süreci masaya yatırdı. Üç lider, zirve sonrası kameraların karşısına geçti, ortak açıklama yaptı.
Alınan en önemli karar, önümüzdeki günlerde Suriye’deki tüm kesimlerin katılımıyla bir ulusal kongrenin yapılması oldu. Putin açıklamasında "Suriye toplumunun bütün kesimlerinin katılabileceği bir toplantının yapılması konusunda mutabık kaldık. Etnik ve dini grupların katılımının sağlanması, bu toplantıda Suriye'nin ortak konularının görüşülmesini sağlayacak" dedi. İsim verilmedi ama Putin’in "tüm kesimlerle" PYD’yi kastettiği yorumları yapıldı. Erdoğan da isim vermedi ama PYD’ye yönelik "terörist" suçlamasını sürdürdü ve aynı çatı altında asla bulunmayacaklarını açıkladı.
PYD Eş Başkanı Şahoz Hasan ise Soçi’de düzenlenecek olan kongreye katılacaklarını duyurdu.
Soçi’deki toplantı sonrası Suriye’yi ne bekliyor? Türkiye üçlü zirvede umduğunu buldu mu? Ankara’nın Afrin müdahalesi gerçekleşir mi? İdlib’in durumu ne olacak? Artı Gerçek Ortadoğu uzmanlarıyla konuştu.
AKP’NİN SURİYE POLİTİKASI
Siyaset bilimcisi Fatih Yaşlı’ya göre AKP’nin Suriye siyaseti çöktü.
Ankara, Suriye konusunda masada olmakla birlikte kazananlar safında değil, kaybedenler safında. Yaşlı, Soçi’deki zirve ile AKP iktidarının Şam’ı yani Esad’ı tanıdığını belirtiyor.
Rusya uzmanı Hakan Aksay’a göre ise Türkiye zaten bir süredir Suriye konusunda saf değiştirdi. Aksay da Türkiye’nin kaybettiği görüşünde ve "Türkiye, Suriye’de kazanan tarafında yer almaya başladı ama Erdoğan, Putin, Esad kadar hatta Ruhani kadar bile kazanamadı" diyor.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan farklı düşünüyor. Orhan’a göre, Türkiye tam aksine sahada varlığını giderek artıyor. Oytun, Türkiye’nin aynı zamanda Suriye için siyasi çözüm sürecinde sözü geçen bir aktör haline geldiğini belirtiyor.
Orhan büyük resme bakıldığında ise Suriye iç savaşında hiç kimsenin kazanmadığını savunarak, "Tüm bölge zarar gördü" diyor.
SOÇİ VE PYD KONUSU
Soçi’de önümüzdeki günlerde düzenlenecek olan ulusal toplantıya PYD’nin katılıp katılmayacağı tartışma konusu. Türkiye, Erdoğan da açıkladığı için açık ve net bir şekilde PYD’nin katılmasına karşı. Rusya ise tam tersine PYD’yi de bir şekilde görüşmelere dahil etmekten yana tavır sergiliyor.
Siyaset bilimcisi Fatih Yaşlı’ya göre, Erdoğan, Soçi’de PYD konusunda da kaybetti. Yaşlı, Ankara’nın üçlü zirveden PYD’nin herhangi bir şekilde ulusal diyalogun süreci dışında bırakılması gibi bir sonuç çıkartamadığını hatırlatıyor.
Siyaset bilimcisi, büyük ihtimalle PYD’nin ulusal diyalog sürecinin bir parçası olacağı görüşünde ve "Rusya ve İran, PYD’nin ulusal diyaloga katmayı ve Şam ile Kürtler arasında anlaşma tesis etmeyi istiyor gibi görünüyor" ifadelerini kullanıyor.
Hakan Aksay, Rusya’nın barış sürecine Kürtler dahil en geniş çerçevede katılımı sağlamak istediğine dikkat çekiyor.
Ortadoğu uzmanı Orhan ise farklı düşünüyor. Soçi’de Türkiye’nin talebi olan PYD’nin siyasi masada olmamasının dikkate alınmış gözüktüğünü savunuyor.
Putin’in "tüm kesimlerin katılımı" sözünü hatırlattığımızda Oytun Orhan, "Türkiye’nin, Kürtlerin bu siyasi çözüm masasında yer almasına itirazı yok. Türkiye’nin itirazı PYD/YPG’nin federasyon temsilcisi olarak katılmak istemesi. Kürtlerin temsilcisi sadece PYD değil, farklı kesimler var" ifadelerini kullanıyor.
Ortadoğu uzmanı, Türkiye’nin PYD konusunda Rusya’yı ikna etmediğini ama Rusya’nın da PYD meselesini dikte etmediğini, zamana yaydığını belirtiyor. Hakan Aksay göre, Rusya Türkiye’yi ikna edebilecek kartlarını açmıyor ya da açamıyor. Ama nihayetinde bölgenin güçlü tarafı Rusya olduğu için onun dediği şöyle ya da böyle olmak durumda.
SURİYE’DE KÜRTLERİN GELCEĞİ
Kuzey Suriye’de büyük bir alan PYD/YPG denetiminde. Kürtler Suriye’de tarihlerinde ilk kez bölgelerinde söz sahibi oldu. Yaşanan gelişmeler Suriye’de Kürtlerin kazanımlarını nasıl etkileyecek. Kürtleri nasıl bir gelecek bekliyor?
Siyaset bilimcisi Fatih Yaşlı’ya göre, Suriye’de sorunlar bittikten sonra iki aktör kalacak: Şam yönetimi (Esad) ve PYD yani Suriye Kürtleri.
Yaşlı, "Şahsi beklentim bu iki aktörün birbirleriyle bir uzlaşmaya varmaları, yeni bir anayasa ve toplumsal barış tesis etmeleri yönünde" ifadelerini kullanıyor.
Hakan Aksay, Rusya’nın Suriye’de politikasını belirlerken, Türkiye’nin isteklerini kırmızı çizgilerini değil, kendi çıkarlarına öncelik verdiğini dile getiriyor. Aksay "Bu çıkarlardan biri de Kürtleri ABD’ye bırakmamakdır. Sonuçta Kürtler, bölgenin önemli faktörü. Kürtlere özerkliği vermeden bunu yapabilir mi bundan biraz kuşkuluyum. Esad ile Kürtleri Rusya barıştırabilir" diyor.
Ortadoğu uzmanı Orhan ise, PYD’nin federalizminde, Rusya’dan ziyade ABD’nin nasıl tavır alacağının belirleyici olacağına dikkat çekiyor. Oytun Orhan, rejimin YPG bölgelerinde çok küçük, zayıf otonom verme ötesinde fazla taviz vereceğin zannetmediğini belirtiyor.
AFRİN’E MÜDAHALE OLUR MU?
Suriye’de mevcut durumda sorunların merkezinde iki bölge var. Şam yönetimi ve müttefikleri Rusya ile İran için en büyük sorun El Nusra’nın merkezi İdlib, Türkiye için ise YPG’nin denetimindeki Afrin kantonu. Suriye ordusu İdlib’e, Türk ordusu ise Afrin’e müdahale etmek istiyor.
Türkiye’nin Afrin’e yönelik müdahalesi konusunda her üç uzman da hemfikir: Türkiye Afrin’e müdahale için Rusya’dan yeşil ışık alamadı.
Fatih Yaşlı, bunun Türkiye ile Rusya arasında Afrin pazarlıklarının devam etmediği anlamına gelmediğini vurguluyor. Yaşlı, Rusya’nın Afrine yönelik geniş çaplı bir operasyona izin vermeyeceğini düşünüyor, bunun nedenini ise Rusya’nın Kürtleri kaybetmek istememesine bağlıyor.
Oytun Orhan da Ankara’nın Afrin beklentisinin karşılanmadığını, Rusya’ya rağmen Afrin’e bir operasyonun gözükmediğini belirtiyor.
Ortadoğu uzmanı, "Hava sahası Rusların kontrolünde. Hava operasyonu yapmadan YPG’yi yenmesi zor. Koordinasyon gerekiyor" diyor.
İDLİB KONUSU
Türkiye’nin anlaşarak girdiği Suriye’nin İdlib bölgesi El Nusra hakimiyetinde. Şuanda Türkiye ile El Nusra arasında herhangi bir çatışma yok. El Nusra kenti yönetmeyi sürdürüyor.
Fatih Yaşlı, Suriye, Rusya ve İran açısından İdlib’nin önemli olduğunu belirtiyor. Suriye ve müttefiklerinin, İdlib’deki El Kaide emirliğine bir operasyon yapma durumuna dikkat çekiyor.
Ortadoğu uzmanı Orhan ise, Türkiye-İran ve Rusya’nın vardığı anlaşma gereği İdlib’in çatışmasızlık bölgesi ilan edildiğini, bundan dolayı kente yönelik bir operasyon beklentisinin olmadığını söylüyor. Oytun Orhan, bölgenin bazı kısımlara ancak operasyon olabileceği düşüncesinde.
Fatih Yaşlı, uzun vadede Rusya, İran, Suriye ile Türkiye’nin İdlib planlarının karşı karşıya gelmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Yaşlı "Suriye ordusunun İdlib’e müdahalesi yakınlaştıkça bu çatışmanın karşı karşıya gelmenin ayak seslerini duymaya başlıyoruz.
AKP iktidarı El Nusra ile anlaşmalarını geçersiz sayıp ya cihatçılarla çatışacak ya da bir şekilde Nusra’ya sınırları açıp ‘teslim olun, sizi Türkiye’ye göçmen gibi alalım’ diyecek" diyor.
Peki olası bir operasyonda Türkiye ile rejim güçleri karşı karşıya gelir mi?
Hakan Aksay bunun mümkün görmüyor, Rusya’nın durumu koordine edeceğini söylüyor.
Oytun Orhan, Türkiye ile koordine edilmeden kent merkezine yönelik saldırının Ankara’yı Şam rejimi ile karşı karşıya getireceğini ancak bu riskin gözükmediğini belirtiyor.
Ortadoğu uzmanı Orhan, Türkiye’nin El Nusra konusunu zaman içinde çözmeyi düşündüğünü hatırlatıyor. Rusya ise Türkiye’den El Nusra konusunu daha çabuk haledilmesini istiyor.
ERDOĞAN ESAD İLE GÖRÜŞÜR MÜ?
En çok merak edilenlerden biri de Esad ile Erdoğan’ın barışıp barışmayacağı,
Fatih Yaşlı, mevcut durumda bunun mümkün olmadığı görüşünde. O’na göre, ikilinin olası görüşmesi, Erdoğan’ın yenilgiyi kabul etmesi anlamına gelecek. Yaşlı, Şam-Ankara arasında bir takım görüşmeler olsa da iki liderin kolay kolay bir araya gelmeyeceği düşüncesinde.
Hakan Aksay, Türkiye’nin Suriye’de yasal hükümetle yani Esad ile ilişki kurmak zorunda olduğu iddiasında. Aksay, "El sıkışma uzayabilir ama Türkiye tanımış olur. Gelişmeler oraya doğru gidiyor" diyor.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan ise, böyle bir ihtimalin düşük olduğunu söylüyor. Ancak Şam’ın da Türkiye gibi PYD’nin federalizmi konusunda benzer kaygıları olduğunu ifade eden Orhan, ikili arasında dolaylı bir koordinasyonun olabileceğini ancak doğrudan irtibata geçileceğiyle ilgili işaretlerin olmadığı belirtiyor.