Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Sezgin Tanrıkulu tepkisi

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Sezgin Tanrıkulu tepkisi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Sezgin Tanrıkulu'nu hedef göstermesi hakkında "Tehdit mi ediyorsun?" çıkışı yaptı: "Siyasi ve ahlaki meşruiyetinin olmadığının farkındasın, buna göre davranıyorsun."

Artı Gerçek - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun TSK ile ilgili ifadeleri nedeniyle hedef gösterilmesinden bir hafta sonra konuyla ilgili yeni bir 'açıklama' yaptı.

Tartışmaya dair ilk yorumunda "TSK bizim göz bebeğimizdir" diyen Kılıçdaroğlu, bu kez dünkü açıklamaları üzerinden Erdoğan'a tepki gösterdi. CHP lideri, Tanrıkulu hakkında "Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var" diyen Erdoğan'a, "Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hala SADAT’la mı görüyorsun? Siyasi ve ahlaki meşruiyetinin olmadığının farkındasın, buna göre davranıyorsun" diye seslendi.

Hukuk devleti vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, "SADAT’la yol yürüyen Saray devleti ise “Adalet mülkün temelidir.” sözünden mal-mülk anlayanların, AYM kararlarını dahi tanımayıp, yargıya talimat verenlerin oluşturduğu bir kötülük organizasyonudur" dedi.

'BULUNDUĞUN MAKAM ADALETİ EMREDER'

Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:

"Erdoğan, Milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu için “Gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var.” demişsin. “Devlet olarak” derken, kastın nedir?

Tehdit mi ediyorsun? Bu işleri hala SADAT’la mı görüyorsun? Siyasi ve ahlaki meşruiyetinin olmadığının farkındasın, buna göre davranıyorsun. Ancak bulunduğun makam adaleti emreder. Unutma, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir.

SADAT’la yol yürüyen Saray devleti ise “Adalet mülkün temelidir.” sözünden mal-mülk anlayanların, AYM kararlarını dahi tanımayıp, yargıya talimat verenlerin oluşturduğu bir kötülük organizasyonudur. Hangisini temsil edeceğine karar ver."

Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” ifadelerini kullanmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "TSK bizim göz bebeğimizdir" açıklamasında bulunmuştu.

NE OLMUŞTU?

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100'de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak "TSK'nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül'de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen... Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu... Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi" ifadelerini kullanmıştı.

TV100 HEDEF GÖSTERMİŞTİ

Tv100, Tanrıkulu'nun açıklamalarına dair haberlerini "Tanrıkulu'nun TSKye dönük iftiraları" ibaresiyle servis ederek hedef göstermişti.

TANRIKULU'NDAN İLK AÇIKLAMA

Sözlerinin tartışma yaratması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, “Dünkü açıklamalarımdan sonra bazı dijital platformlarda hakkımda ağır eleştirinin ötesine varan açıklamalar yapan / yazan herkesle tek tek hukuk önünde hesaplaşacağım. Günü geldiğinde aman 'Özür dilerim, ben yanlış yaptım, affedin' vb sözlerle lütfen karşıma gelmeyin” demişti.

SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu'nın açıklamalarını gerekçe göstererek hakkında soruşturma başlatmıştı.

CHP'DEN İLK AÇIKLAMA

Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” ifadelerini kullanmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "TSK bizim göz bebeğimizdir" açıklamasında bulunmuştu.

TANRIKULU'NDAN SORUŞTURMA YORUMU

CHP'li Sezgin Tanrıkulu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin "AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır" demişti.

DİYARBAKIR BAROSU'NDAN DESTEK

Diyarbakır Barosu, hedef gösterilen Sezgin Tanrıkulu’na destek vermiş ve yapılan açıklamada "Önceki dönem Baro Başkanlarımızdan ve Diyarbakır Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu’na yönelik bir TV programında sarfettiği sözler nedeniyle eleştiri sınırını aşan ve hedef gösterici saldırıları kınıyoruz. Bu ve benzeri linç kampanyalarının neden olduğu sonuçları en acı şekilde yaşamış bir kurum olarak yetkilileri gerekli tedbirleri almaya ve herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz" denilmişti.

TANRIKULU: ZORA DÜŞÜNCE SUSANLARDAN DEĞİLİM

Tanrıkulu, hedef alınması sonrası yeni bir açıklama yaparak insan haklarını savunmaya devam edeceğini söylemişti. Tanrıkulu, "Ben hakikatleri dönemin koşullarına göre eğip bükenlerden, zora düşünce susanlardan değilim" demişti.

BAKAN TUNÇ: SORUŞTURMA FEZLEKESİ MECLİS'TE, SÜREÇ MECLİS'İN TAKDİRİNDE

Adalet Bakanı Tunç, CHP'li Tanrıkulu'nun TSK açıklamalarını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtmişti. Soruşturma fezlekesinin Meclis gündemine geldiğini söyleyen Tunç, "Bundan sonraki süreç Meclis’in takdirindedir" demişti.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER'DEN DESTEK: KARDEŞİMİZDİR

Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Tanrıkulu'na destek mesajı yayımlayarak, "Yıllarca hak mücadelesi verdi. Mazlumların yanıbaşında durdu. Kardeşimizdir" ifadelerini kullanmıştı.

TANRIKULU'NUN KONUŞMASINDA DİLE GETİRDİĞİ KONULAR

Diyarbakır - 1993

8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan (Gurnik, Mezire, Pireş, Kepir ve Şuşan) Alaca köyü ve Muş'a bağlı Kayalısü köyünün (Licik mezrası) civarında, General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda köy ve mezralarından toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı.

Kaybedilenlerin isimleri şöyle: Mehmet Salih Akdeniz, Celil Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit Taş (16 yaşında).

Şırnak - 1994

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Kasım 2013’te verdiği kararda Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerine 25-26 Mart 1994'te düzenlenen hava operasyonu sırasında öldürülen 34 sivilin yakınları tarafından açılan davada, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal ettiğini belirtmişti.

Türkiye’nin, mahkeme kararı gereği davacılara, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 2 milyon 310 bin 700 euro ödemesine karar verilmişti. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar