Özgür Çelik hakim karşısında: Koltuklarını korumak için CHP'yi yargı kıskacına almak istiyorlar
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara’nın da aralarında bulunduğu 26 kişi 15 yıl 6 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle hakim karşısında. Duruşmayı CHP lideri Özgür Özel, milletvekilleri ve parti yöneticileri de izliyor.

Artı Gerçek- İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ifade vermek için gittiği Çağlayan Adliyesi'nde 31 Ocak'ta yapılmak istenen basın açıklaması nedeniyle CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in de bulunduğu 26 kişi hakkında 15 yıl 6 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle açılan davanın ilk duruşması başladı.
İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava kalabalık nedeniyle İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı. Duruşma salonunun olduğu koridor bariyerlerle kapatıldı.
ÖZGÜR ÖZEL VE MİLLETVEKİLLERİ DE DURUŞMAYI İZLİYOR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nuri Aslan da CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile birlikte adliyeye gelerek duruşmayı izledi.
'KOLTUKLARINI KORUMAK İÇİN CHP'Yİ YARGI KISKACINA ALMAK İSTİYORLAR'
Kimlik tespitinin ardından CHP İl Bakanı Çelik'in savunmasına geçildi. Çelik, "Genel Başkanımız Özgür Özel öncülüğünde Türkiye'nin birinci partisi oldu. Ben ve buradaki yönetici arkadaşlar 8 Ekim 2023’te göreve geldik. Bu zamana kadar ne soruşturma ne dava var ama şimdi il başkanlığı binamız bile davalık oldu 3 ayrı davadan 28 buçuk yılla yargılanıyorum. Sebebi ben ve arkadaşlarımın iktidara yürüyen kararlı neferler olmamızdır. Bu iddianamede Anayasal haklarımız suç sayılıyor. Ben 300 gündür randevularımı adliye koridorlarına veriyorum. 'Gelin 7. katta görüşelim' diyorum" dedi.
Suçlamaları reddeden Çelik, "İl Başkanı seçildiğim gün bir gün hakim karşısına çıkacağımı biliyordum. Dikensiz gül bahçesinde yürümüyoruz. Bu dava bizim 300 gündür olağanüstü antidemokratik bir sürecin sonucudur. Kendi koltuklarını korumak için bizi ve CHP’yi yargı kıskacına almak istiyorlar. İmamoğlu’nun basın açıklamasını yapmak için Anayasal hakkını kullanması bu iddianameyle suç sayılıyor" diye konuştu.
Olay günü yaşananları anlatan Çelik, "O gün burada bütün yollar kapatılmıştı, vatandaşların seyahat hakkı kısıtlanmıştı. Bir yerden bir yere ulaşmak için vatandaşlar dolaşmak zorunda kalıyor. Ben ve arkadaşlarım ilk defa 31 Mart’ta adliye önünde basın açıklaması yapmadık. Vatandaş normal bir derdini anlatacak bana 'ya adliyeye gelin ya da emniyete gelin 'diyorum. Bu davadaki temel mesele şudur; 31 Ocak’ta basın açıklaması yapmamız engellenmek istenmiştir. Bu anayasal hak ihlalidir" dedi.
ÇETELERİ, KYK YURDUNDA TACİZİ HATIRLATTI
İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara, savunmasında Cevizlibağ KYK yurdunda yaşanan taciz olayını hatırlattı. Kara, "Daha günler önce KYK yurtlarında yaşanan taciz olaylarına hepimiz şahitlik ettik. Tüm kurumlarımızı saran çeteler para karşılığında adam yaralıyorlar. Bu çetelerin yargılanması gereken adliye salonlarında bu arkadaşlarımız yargılanıyor. Genel başkanımızın çağrısı üzerine biz buraya gittik. Benimle birlikte on binlerce insanın yer almasına şahitlik ettim. Herkes gibi ben de Anayasa tarafından korunan hakkımızı gerçekleştirmek için o bölgeye gittim. Herhangi bir arbededen daha çok oradaki insanların protesto haklarının engellenmesini gördük" ifadelerini kullandı.
Duruşma savunmalarla devam ediyor.
DAVA HAKKINDA
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında 31 Ocak 2025’te ifade vermek için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gitmişti. İmamoğlu adliyede savcıya ifade verirken adliye önünde toplanan kalabalık ile polisler arasında arbede yaşanmıştı. Yaşanan arbedeye ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de aralarında bulunduğu 26 kişi hakkında 'görevi yaptırmamak için direnme', 'kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama', 'kasten yaralama' ve 'kamu malına zarar verme' suçlamalarıyla 3 yıl 7 aydan 15 yıl 6 aya kadar hapis istenmişti.