Özgür Özel: Devlet Bey, MHP'ye sirayet etmeyeceğini bilse o iki ismi cezalandırır

Özgür Özel: Devlet Bey, MHP'ye sirayet etmeyeceğini bilse o iki ismi cezalandırır
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sinan Ateş cinayetini gündemde tutmaları nedeniyle kendisini ve partisini hedef alan MHP genel başkan yardımcıları Yalçın ile Yönter'i eleştirdi: "MHP'ye hiç sirayet etmese, Devlet Bey o ikisine siyaseten ceza verir."

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, siyasette normalleşme adımlarını, bu adımlarla birlikte yükselen CHP-MHP gerilimini ve Devlet Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nda sarsıntı yaratan açıklamasını değerlendirdi. Özel, ilk duruşması 1 Temmuz'da görülecek olan Sinan Ateş cinayeti davası öncesinde MHP genel başkan yardımcıları Semih Yalçın ile İzzet Ulvi Yönter'den gelen tehdit ve hakaret içerikli açıklamalar hakkında "MHP'nin içinde birileri bu normalleşmeden rahatsız" diyerek şöyle devam etti:

"Aslında MHP'de Sinan Ateş cinayetinin aydınlatılmasını istemeyen kim varsa normalleşmeden rahatsız. Çünkü normalleşmek demek ülkede siyasilerin görüşmesi kadar adaletin tecelli etmesine de engel olunmaması anlamını taşıyor."

'SİYASETTE TEHDİDİ NORMAL GÖRMÜYORUZ'

Gazete Pencere'den Yavuz Oğhan'a konuşan Özel, "Bu iki kişi dikkat edin, biz Sayın Bahçeli'yle gayet olumlu bir diyalog içinde olduğumuz halde sürekli hakaretler iftiralar, bir sürü saldırı falan" diyerek şöyle devam etti:

"Biz onlara sadece söylediğimiz şu; çok açık bir şekilde şunu söylüyoruz. Normalleşme MHP'ye rağmen de yürüyebilir. Çünkü biz siyasette tehditleri normal görmüyoruz. İftiraları normal görmüyoruz. Siyasette şantajı normal görmüyoruz. Siyasette hakareti normal görmüyoruz. Bunları siyasetin ana öğesi yapmak iki arkadaşın saldırıları da vız gelir, tırıs gider. Çok ciddiye alınacak bir yan da görmüyorum."

'BAHÇELİ, KURUMSAL OLARAK MHP'YE MAL OALCAĞINI GÖRÜYOR'

Özel, "Peki Devlet Bahçeli bunu görmüyor mu? Çünkü görüşmeniz sırasında uyumluysa sonrasındaki açıklamaları nasıl yorumlayalım?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Vallahi Devlet Bey, şöyle bir şeyi görüyor bence. Partisinde genel başkan yardımcısı pozisyonundaki iki kişinin meselenin neresinde olduğunu görüyor. Ama bu meselenin bu şekilde açıklığa kavuşmasının kurumsal olarak MHP'ye mal olacağını ve bunun çok ağır bedelleri olacağını da görüyor. Her şey Devlet Bey’in istediği gibi gitse, MHP'ye hiç sirayet etmeden gitse, ben ilk fırsatta Devlet Bey’in, o ikisine siyaseten ceza vereceğini düşünüyorum. Ama biz Devlet Bey’in adaletini bekleyemeyiz. Sinan Ateş'in çocukları gerçek adalet bekliyorlar."

CHP SEÇMENİNİN 'NORMALLEŞME' ENDİŞELERİNE YANIT VERDİ

Özel söyleşide, 1-2 yıl içinde erken seçim öngördüğünü belirtirken, CHP seçmeninin bir bölümünden "normalleşmeye" karşı yükselen itirazlar hakkında da şu yorumu yaptı:

"İki tip endişe var var. Bir tanesi çok hak verdiğim endişe. AKP'nin geçmiş pratiklerinden hep birlikte yaşadığımız travmalardan, acılardan kaynaklanıyor. Gar Katliamı, Suruç, 7 Haziran 1 Kasım arası yaşananlar. Boşu boşuna Mücella Yapıcı’yı o yaşında içeride tutanlar, hala daha Gezi tutukluları varken AK Parti'yle iş birliği mi olacak endişesini son derece haklı ve samimi görüyorum. Zaten bu konuda bugünkü açıklamamız ortada. (Suç ortaklığı açıklamasına atıfta bulunuyor) Ama bir de kendi pozisyonundan endişelenenler var. Yani kutuplaşma olmazsa, diyalog zemini olmazsa ‘benim bu YouTube yayınlarını kim izleyecek’ diyenler var.

AKP'YLE HANGİ NOKTADA UZLAŞABİLİR?

AK Parti'ye söverek medyanın bir yerinde siyaseten kendisini var ediyor. Kendinden söz ettiriyor, izlettiriyor. Böyle bir sürece ‘bunlar anlaşacaklar, uzlaşacaklar, ben ne iş yapacağım’ diye bakıyor. Bizim AK Parti'yle uzlaşacak zeminimizin olduğu yer anayasaya tam bağlılık noktasıdır. Orada uzlaşabiliriz. E ben AK Parti'yle uzlaştığım noktada Gezi Davası bitmişse, bütün AİHM kararları uygulanıyorsa, bütün mahkeme kararları uygulanıyorsa bu iyi bir süreç. AK Parti'yi buraya çekebilecek gücü bana atfediyorlarsa bu iyi ama böyle bir şeyi ben çok olası görmüyorum.

MHP - AKP birlikteliği, Anayasa Mahkemesi’ni kapatmayı kafaya koymuşken böyle bir ihtimal görmüyorum ama ben kendi pozisyonumu doğru tercih etmek zorundayım. Ben el sıkışmam, konuşmam demek ve buradan bir kutuplaşma yaratmak birilerine başka meşruiyet alanları sağlıyor. Yani oysa ki ben bir araya gelirim, konuşurum, anayasa zeminine davet ederim, çözüm önerilerini söylerim. Bu başka bir şey."

Söyleşinin tamamı

Öne Çıkanlar