'Siz Berkin Elvan'ın annesini yuhalatmadınız mı?'
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 'Cennet annelerin ayaklarının altındadır' diyen Erdoğan'a böyle seslendi
HABER MERKEZİ - Halkların Demokratik Partisi (HDP) grup toplantısını, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kadın grubu olarak gerçekleştirdi. Grup toplantısına Türkiye ve bölge kentlerinden birçok kadın kurumu ve siyasi partilerin kadın temsilcileri, Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri katıldı. Kadınlara beyaz ve mor şallar dağıtıldı. Toplantı öncesinde kadın mücadelesinin anlatıldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
'EVLATLARINI YİTİREN TÜRK VE KÜRT ANNELERİ SELAMLIYORUZ'
Cezaevinde bulunan HDP'nin önceki Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ile tutuklu kadın siyasetçileri selamlayarak konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Milyonlarca kadın, mücadelesiyle, direnişiyle sizlerle. Çeyrek asırdır Galatasaray Lisesi önünde oturan Cumartesi Annelerimize de sevgilerimizi gönderiyoruz, buraya gelen annelerimize de hoş geldiniz diyoruz. Tülbentleriyle sürekli yollarda olan ve barışı arayan Barış Annelerine bir kez daha hoş geldiniz diyoruz. Çatışmalarda yaşamını yitiren gençlerimizin annelerine Türk ve Kürt annelerine sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Berkin Elvan’ın, Uğur Kaymaz’ın, Ceylan Önkol’un, Ali İsmail Korkmaz’ın annesine selamlarımızı gönderiyoruz. HES’lere karşı geçit vermeyen Karadenizli yiğit kadınlarımıza selamlarımızı gönderiyoruz. Rojava’da direnen kadınları selamlıyoruz. Afrin'de direnen kadınları sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz. 8 Mart dolayısıyla kadın mücadelesinin öncüleri olan Rosa Lüksemburgları, Behice Boranları, Sakineleri, Fatmaları sevgiyle rahmetle anıyoruz" dedi.
'KADINLAR ERKEK EGEMENLİĞİNE BİAT ETMEYECEK'
"Bizim, alanlara çıkma ve direnme nedenlerimiz var. Çünkü bize dayatılan bir kölelik yaşamı var" diyen Buldan, şöyle devam etti: "Çünkü emeği sömürülen biz kadınlarız. Savaşların, yıkımların acısını yaşayan biz kadınlarız. Sokakta, evde katledilen, insanlık dışı muamelelere maruz kalan bizleriz. Çocuk yaşta evlendirilen bizleriz. Tutuklanan gözaltına alınan bizleriz. Siyaset dışına atılmaya çalışılan biz kadınlarız. Kimliğimiz bedenimiz her türlü saldırının hedefinde. Bize dayatılan onursuz bir yaşam var ama biz buna inanıyoruz; bir ülkede kadın özgür olmadan, o ülkede hiç kimse eşit haklara sahip olamaz. Bu nedenle, önce kadını esir haline getirip ardından tüm toplumu esir altına almaya çalışanlara şunu söylüyoruz: Biz biat etmeyeceğiz. Kadınlar artık yaşamın her alanında. Evinde, iş yerinde sokaklarda, meydanlarda, babalarına, ağabeylerine, kardeşlerine biat etmiyorlar. Sizin erkek egemen sisteminize de biat etmeyecekler, diz çökmeyecekler."
'KADINLARI KORUYACAK BİR İKTİDAR YOK'
2017 yılında 409 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Buldan, "Kadın cinayetleri artık bir şiddet afetine dönüşmüştür. Burada iktidar nerede, devlet nerede? Aileden Sorumlu Bakan nerede? Bu kadar şiddet, bu kadar kadın katliamı yaşanırken iktidarın ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın sessiz kalmasını anlamakta zorluk çekiyoruz. Yüzlerce polis Ankara Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nın önünde bekliyor. Şaka gibi ama eşinden, iş yerinde, evinde sokakta meydanda tacize ve tecavüze uğrayacak kadınları koruyacak bir iktidar yok karşımızda" diye konuştu.
'KADINLARI SAÇLARINDAN TUTUP, YERLERDE SÜRÜKLEDİLER'
İktidarın kadına yaklaşımını 8 Mart dolayısıyla alanlara çıkan kadınlara dönük sert müdahaleler üzerinden eleştiren Buldan, "Ankara'da, Çorlu'da 8 Mart dolayısıyla sokağa çıkan kadınları saçlarından tutup yerlerde sürüklediler. O kadınları buradan bir kez daha selamlıyoruz. Hak arama mücadelesini ceza vererek bastırmaya çalıştılar. Sizin her türlü cezanıza karşı her türlü şiddetinize, baskınıza karşı alanlara çıkmaya, haklarımızı aramaya devam edeceğiz. Kadınlara bunu reva görenler, 'biz kadınlara haklarını verdik' diyor. Bizim oralarda, bu tür insanlara 'nanê sêlê' derler. Aynı ikiyüzlü" şeklinde konuştu.
OHAL ve KHK'lerle en fazla mağdur olanların kadınlar olduğuna vurgu yapan Buldan, "Binlerce kadın iş hayatından ihraç edildi. Ekonomik özgürlüğü elinden alınan kadınlar erkeklere bağımlı olarak yaşamaya zorlandılar. Yaratılan bu cehennem ortamından kaçan kadınlar, evlatlarıyla sınır boylarınca can verdiler. Kadınların bedenleri çıplak olarak teşhir edildi. Biz Taybet Ana'nın bir hafta boyunca sokak ortasında bekletilmesini unutabilir miyiz? Asla unutamayız. Biz, Cizre'de bir annenin kız çocuğunun, cenazesi bozulmasın diye 1 hafta boyunca buzdolabında tuttuğunu unutabilir miyiz" diye sordu.
'BİR ANNEYİ YUHALATMADINIZ MI?'
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısındaki "Cennet annelerin ayaklarının altındadır. Annelerinizin ayaklarının altını öpün" şeklindeki ifadelerini hatırtlatan Buldan, "Soruyoruz, siz Berkin Elvan'ın annesini yuhalatmadınız mı? Peki Berkin Elvan'ın annesi anne değil miydi? Siz bu kadar zorbalığı annelere reva görürken, kendi annenizin ayağını öpebilirsiniz ama biz bu ülkede baskı gören, zulüm gören her annenin ayağının altını öpüyoruz buradan" dedi.
'ÇOCUKLARIMIZI SİZİN SAVAŞINIZDA ÖLSÜNLER DİYE DOĞURMUYORUZ'
Devam eden Afrin operasyonuna da değinen Buldan, "Kadınların IŞİD barbarlığı karşısında Şengal'de, Musul'da, Rojava'da nasıl savaştıklarını tüm dünya izledi. Kadın direnişinin tüm Ortadoğu'ya, dünyaya yayılmasından, örnek oluşturmasından korkuyorlar. Ülkemizde kadın kimliği aşağılanırken, kadınlar öldürülürken Rojava'da kadınlar onurlu direnişleriyle tarih yazdılar. Ülke güvenliği için Afrin’e girdik diyorlar ve kendi sınırları içinde bir kız çocuğunu, tehdit altındaki bir kadını koruyamıyorlar. Şimdi de çıkmışlar, 'Afrin'i Afrinlilere teslim edeceğiz' diyorlar. Afrin zaten Afrinlilerindir, çıkın oradan. Ne işiniz var sizin Afrin'de. Afrin'deki halklar orada barış içinde huzur içinde yaşarken sizin Afrin'e gitmenizin ne anlamı var? Afrin'den Türkiye'ye bir tehdit yokken, tek bir taş bile atılmamışken bu kadar insanın ölmesine niye seyirci kalıyorsunuz? Afrin'de ölen her bir insanımızın, her bir çocuğumuzun vebali sizlerin üzerinedir. Afrin'de yaşamını yitiren hem siviller hem askerler için söylüyoruz; bunları öldürmeye hiç kimsenin hakkı yok. Biz çocuklarımızı sizlerin savaşında ölsün diye doğurmuyoruz" şeklinde konuştu.
'AKP-MHP İTTİFAKINA KARŞI BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI'
AKP-MHP ittifakına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Buldan, "AKP, MHP bir ittifak kurdu ve adını cumhur ittifakı koydular, erkek ittifakı koydular, kadına karşı ittifak koydular. Biz çıktığımız sokaklarda, meydanlarda şunu söylüyoruz; biz de bir ittifak kurduk, kadın ittifakı, barış ittifakı, özgürlük ittifakıdır. Tüm kadın yoldaşlarımı bu ittifakın içerisine davet ediyor, ele ele mücadele etmeye çağırıyorum. Bu hilal ittifakı özelde kadını genelde tüm toplumu çembere alma ittifakıdır. Bizim karşı olduğumuz da budur. Yaşamda siyasette, üretimde, evde, yaşamın her alanında hep birlikte mücadele etmenin zamanıdır. Özgürlüğün anahtarı da biz kadınların elindedir. Özgür, eşit ve birlikte bir yaşamı biz kadınlar kuracağız" dedi.
KADIN KURUMLARININ TEMSİLCİLERİ SÖZ ALDI
Buldan’ın konuşmasının ardından kadın kurumu temsilcileri söz aldı. Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubundan Hasbiye Günaçtı, Demir Leblebi Derneği'nden Sevna Somuncuoğlu, Ankara Tabip Odası Kadın Hekimler Komisyonu'ndan Hülya Uğultürken söz alarak birer konuşma yaptı. 8Mezopotamya Ajansı)