Tülay Hatimoğulları: 'Heyetimiz Öcalan ile silahsızlanma sürecini değerlendirdi'

Grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, İmralı Heyetinin, Öcalan ile görüşmesinde 'Silahsızlanma ile gelişmeleri değerlendirdiğini' belirtti. Hatimoğulları, 'Tarihi bir haftaya girdik. Bu tarihi an, zafer ya da yenilgi değildir. Türkiye barışının sigortasıdır' dedi.

Tülay Hatimoğulları: 'Heyetimiz Öcalan ile silahsızlanma sürecini değerlendirdi'

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) bu haftaki Meclis grup toplantısında Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu.

Toplantıya Barış Anneleri, Ankara’ya yürüyen 'Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi' üyeleri, Ahmet Türk ve pek çok kişi katıldı.

Kadınların Meclis’i hukuki ve yasal bir zeminde çözüm için göreve çağırdığını belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis kapanmadan Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu’nun acil bir biçimde kurulması gerektiğini vurgulayarak, komisyonun yaz boyunca hazırlıklarını olgunlaştırması gerektiğini vurguladı.

12 ASKER İÇİN BAŞSAĞLIĞI

Hatimoğulları, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde metan gazı sonucu yaşamını yitiren 12 askerin ailelere baş sağlığı diledi ve “Barış sürecinin başarıya ulaştırılması her şeyden önce yitirdiğimiz on binlerce karşı olan tarihsel sorumluluğumuzdur” dedi.

'İHMAL ATEŞİYLE KAVRULUYORUZ'

Orman yangınları ile ilgili de konuşan Hatimoğulları, “Cudi’den İzmir’e, Bursa’dan Hatay’a ormanlarımız cayır cayır yanıyor. İhmal ateşiyle kavruluyoruz" ifadelerini kullandı.

Eş Genel Başkan, Bakan'ın yangınlar için elektrik hatlarından çıktı' açıklamasını hatırlattı ve iktidarı eleştirdi: "Biz bu açıklamayı yapan yetkililere ve Bakan’a buradan bir kez daha soruyoruz. Elektrik şebekelerini özelleştiren kim? Bu tellerle ilgili denetlemeyi yapmayan kim? Bütün bu ihmalleri baş müsebbibi kim? Kesinlikle sizsiniz. Yaz dönemi başladığı için vekillerimiz çok sayıda soru önergesi verdi. Bütün önergelerimiz cevapsız kaldı."

'KADINLAR SÜRECİN ÖZNESİDİR'

Kadınların 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı' ile birlikte sürecin asli özneleri olduğunu ifade eden Tülay Hatimoğulları, "Savaşın yarattığı yoksulluğu şiddeti işsizliği sömürüyü tacizi tecavüzü iliklerine kadar biz kadınlar hissediyoruz. Bu yüzdendir ki biz kadınların özgürlük mücadelesi aynı zamanda barışta ısrarcı olmamızın mücadelesidir" dedi.

Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

"Evet, sevgili kadınlar Kürt sorununda demokratik çözüm diyerek sorunu hukuki ve yasal bir zeminde çözülmesi için Meclis’i göreve çağırdınız. Şimdi siyasete düşen görev, kadınların bu taleplerine kulak vermektir. Bu talepleri yerine getirmektir.

'BARIŞ ŞİDDETLE İNŞA EDİLMEZ'

Sevgili kadınlar, Kürt kadınlar üzerinden özel savaş politikaları yürütüldüğünü her an ve her yerde görüyoruz. Bir yandan çözüm ve müzakere süreci konuşulurken diğer yandan kadınların haklarına ve kazanımlarına yönelik saldırıların devam etmesi çok büyük bir çelişkidir. Barış şiddetle inşa edilemez. Barış silahların susmasının yanı sıra eşitsizliklerin ayrımcılığın cinsiyetçiliğini son bulduğu bir demokratik zeminin inşa edilmesiyle gerçek anlamda barışı tesis edebiliriz.

'MECLİS'TE KURULACAK KOMİSYONDA KADINLAR DA YER ALMALI'

Meclis çatısı altında kurulacak komisyonda kadınların yer alması, deneyimlerini ve çözüm perspektiflerini paylaşmaları hayati öneme sahiptir. Bugün barış konuşuluyorsa bu uğurda ağır bedeller ödenmesine rağmen barış demekten asla vazgeçmeyen Cumartesi Anenleleri'nin, Barış Anneleri'nin, kadın hareketinin emeği çok büyüktür.

'KOMİSYON YAZ BOYUNCA ÇALIŞMALI'

Demokratik toplumu inşa ederek, özgürlükçü laikliğe, demokrasiye ve hukuka dayanan demokratik bir cumhuriyet istiyoruz. Bu vesileyle, bir kez daha Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu’nun Meclis kapanmadan acil bir biçimde kurulması gerektiğinin altını çiziyoruz. Bu komisyon, yaz boyunca, önümüzdeki yasama dönemi başlayana kadar gece gündüz çalışarak bu konudaki hazırlıkları olgunlaştırmak için emek vermelidir. Parlamento artık rant adına doğayı, zeytinlikleri talan eden; maden ve inşaat şirketleri için çalışmamalıdır.

'SİLAHSIZLANMA İLE İLGİLİ GELİŞMELERİ HEYETİMİZ ÖCALAN İLE DEĞERLENDİRDİ'

DEM Parti İmralı Heyetimiz silahsızlanma ile gelişmeleri ve bölgemizde yaşanan kritik gelişmeleri Sayın Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmede değerlendirmiştir. Bu vesile ile heyetimizin bizlere ulaştırdığı Sayın Abdullah Öcalan’ın selam ve sevgilerini, kadınlara, gençlere ve bütün haklara iletiyoruz. Süreç kapsamında atılacak adımlarla birlikte Türkiye’nin genel demokratikleşmesine ve barışına ulaşması için hepimize çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Sayın Öcalan, bu görüşmede bunun altını özellikle çizmiştir.

TARİHİ HAFTAYA GİRDİK

İmralı heyetimiz dün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde tarihi bir haftaya girdik. Heyetimiz ziyaretinde sürecin bugüne kadar geldiği aşamayı ve bundan sonra yapılması gerekenleri Sayın Cumhurbaşkanı ile karşılıklı bir şekilde istişare etmiştir. Bu tarihi haftanın en iyi şekilde geçmesi ile Türkiye’nin siyasi ve hukuki engellerinin kalkmasının demokratik dönüşüm ve barışın kapılarının ardına kadar açılmasını canı gönülden istiyoruz.

'100 YILIN KADERİNİ ÇİZECEK ANLARDAN BİRİ GELDİ ÇATTI'

Barış ve Demokratik Toplum sürecinde en kritik haftaların birindeyiz. 27 Şubat çağrısı, 12 Mayıs kongre kararı ile başlayan süreçte, önümüzdeki 100 yılın kaderini çizecek anlardan biri geldi çattı. Bu an, hepimizin özlemini duyduğu barışın merasimi olacak. Gazeteciler, siyasi partiler, emek ve demokrasi güçleri, kadın örgütleri; hepsi bu tarihi anı izleyecek. Hepimiz bu tarihe tanıklık edeceğiz.

Bu tarihi an, zafer ya da yenilgi; kazanma ya da kaybetme değildir. Bu başarı, 86 milyon yurttaşımızın tarihi başarısıdır. Büyük başarısıdır. Demokratik bir ülkede, halkların ve inançların ilişkilerinin eşitlik temelinde güncellenmesi, Türkiye barışının sigortasıdır.

BARIŞIN EŞİĞİNDEYİZ

Barışın eşiğindeyiz. Barışı demokratik bir zeminde inşa etmeli, kalıcılaştırmalıyız. Böylece herkesin gerçek barışını sağlamış oluruz. İzleyen, dar manada çıkar bekleyen değil, Türkiye halklarının geleceği için barış zeminini kuran özneler olmalıyız. Bu görev ve sorumluluk herkesindir. Süreçte bu ülkeyi gerçek anlamda barışla buluşturmak, bir onurla bir barışla buluşturmak, gerçek manada Türkiye’nin demokratikleşmesi için somut adımlar atmak, bunlara ihtiyaç var. Bu adımlar bir yanıyla toplumsal ayağı olduğu gibi öte yanıyla önemli bir ayağı var ki o da parlamentonun alacağı kararlardır." (MA)

Tülay Hatimoğuları süreç imralı