Yoğun bakım ünitesindeki 559 yataktan 490'ı dolu: Kısıtlamalar kalkınca yoğun bakımlar doluyor
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı Dr. Arslan Çoban, artan vakalarla birlikte yoğun bakımlarda oluşan doluluğa dikkat çekti.
İktidarın yetersiz pandemi politikası ve tam kapanma çağrılarına uyulmaması tüm Türkiye'deki vaka sayılarını rekor seviyede artırdı. Kongrelerin sona ermesiyle başlayan üçüncü dalga için kısmi önlemler geçtiğimiz günkü Kabine toplantısında ele alındı. ANKA Haber Ajansı da Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'ni görüntüleyerek sağlıkçılar ve konuşabilecek durumda olan hastalarla görüştü.
Yoğun bakım ünitesindeki 559 yataktan 490'ı dolu olan hastanede, her an başka servisler de yoğun bakıma dönüştürülmek üzere hazırda bekletildiği öğrenildi.
İŞE GELİP GİDERKEN BULAŞTI, AİLECE HASTA OLDULAR
Eşi Süheyla Tengiz ile birlikte aynı hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Mehmet Tengiz, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
"Eşim işe gidiş geliş sırasında koronavirüs oldu. Ben de hastalığı ondan kaptım. 12-13 gündür böyle bir dönem yaşıyoruz. 3-4 gün evde geçirdim. Oğlum da hekimdi. Kötüleştim. Bu hastaneye gelme imkanım oldu. Buraya geldim. Süreç çok kötü geçti. Çok sinsi bir hastalık. 3-4 gün iyi hissediyorsun. Birden hastalık geriye dönüyor. Sizi alıp bir başka yere götürebiliyor. Sınırları zorlayabilir. O sınırları böyle bir imkanı olan hastanede bulduğun zaman şanslısın değilse ölmemek işten değil. Kimse 'Bu hastalığı kolay geçiririm, ayakta atlatırım' demesin. Biz ailecek yakalandık. Evet kızım gençti. Hızlı bir şekilde toparladı. Eşim toparladı. Ama ben çok zor toparladım. Hala da toparlamış değilim. Çok ciddiye alınması gerekiyor."
YOĞUN BAKIMLAR DOLDU
Genel Cerrahi Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı Dr. Arslan Çoban, İstanbul’da artan vaka sayılarının ardından yoğun bakım servisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak yoğun bakım ünitelerinde 559 yatak ayırdıklarını ifade eden Dr. Çoban, ihtiyaç halinde başka servisleri yoğun bakıma dönüştürdüklerini söyledi. Başhekim Yardımcısı şunları söyledi:
"Bugün itibariyle 559 yatak ayrılmış durumda. Bunların 490 tanesi şu an dolu, 151 tanesi bunun yoğun bakım yatağı ve bunların içinden 6 tanesi de çocuk yoğun bakım için ayrılmış durumda. 59 hasta da entübe durumda. Toplam servis olarak hastanenin değişik bölümlerinde 11 tane yoğun bakım 21 tane de Covid servisi olarak hizmet veriyor. Ama ihtiyaç olursa dediğim gibi her gün yeni servisler eklenerek gidiyor. Ama inşallah daha fazla ihtiyaç olmaz. Bir yerden bu üçüncü dalga döner.
AŞIDAN SONRA DA ÖNLEMLERE DEVAM EDİLMELİ
İnsanların da bu süreçte aşı da olsalar maske, mesafe ve hijyene devam etmesi bu hastalık için en önemli etkenler. Aşıdan sonra bir miktar halkımız belki bizler de bu tür şeyi biraz güvence gibi hissettik. Aşının tabii ki faydası var. Hafif geçirmeyi sağlıyor. Yeterli antikor oluşursa belki de hiç yakalanmamayı sağlayabilir. Ama yine de taşımayı ve diğer insanları hastalandırmayı önlemeyeceği için bu önlemlere halen, bu hastalık ülkemizde ve dünyada var olduğu sürece bir müddet daha devam etmek durumdayız."
ÇOCUK HASTALAR VAR
Başhekim Yardımcısı Dr. Çoban, "Bizde çocuk servisinde 4 tane çocuk var. Muhtemelen aileden temaslı haliyle çocuklara bulaşıyor. Çocukların dışarıya, küçük yaştakilerin bireysel çıkma ve temas etme şeyi daha az olduğu için, ama onların durumları da çok ağır değil. Erişkinlere göre çocuklarda başlangıçtan beri hafif seyrediyor. Bu mutasyonla bir miktar değişim var, ama yine de çocuklar erişkinlere göre bu hastalıktan daha hafif bulgularla tedavi olup o süreci tamamlıyorlar" dedi.
'KISITLAMALAR KALKTIĞI AN SERVİSLER TAMAMEN DOLDU'
Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Merve Arı da sürecin sağlık çalışanlarını yorduğunu vurgulayarak, kısıtlamaların kalktığı an servislerin tamamıyla dolduğunu söyledi. Arı, "Kısıtlamalar kalktığı an servislerimiz tamamen doluyor. Şu an full dolu. 24 hasta bakıyoruz. Yine keza aynı şekilde diğer servislerimiz de açtık. 11-12 servisi yoğun bakıma çevirdik. Azalmaya başladığında kapattığımız servisleri tekrar aynı hızla açtık. Aynı hızda biz de devam ediyoruz" dedi.
Çok uzun süreli yatan hastalarımız da oluyor. Tabii ki ister istemez bir bağ kuruyorsunuz. Cihaza bağlanmak, o maskeleri takmak öyle zor ki. Yüzlerinin o halini görmek öyle zor ki. 'Hadi dayan, hadi olacak, biraz daha nefes al, şöyle nefes al' diyerek onların yanında olup o süreci izliyor olmak benim de unutamayıp gerçekten zorlandığım anlardan birisi oluyor. Duygulanıyorum. Gerçekten biz çok fazla yorulduk. Herkes kendine dikkat etsin ve evlerinde muhafaza etsinler kendilerini. Hasta olmamaya gayret etsinler".
Pandemi sürecinin başından bu yana yoğun bakım sorumlu hemşiresi olarak görev yapan 8 yıllık hemşire Eyüp Önüz ise hasta kayıplarının kendilerini çok etkilediğini belirterek şöyle konuştu:
"Kendi annem babam yakalanırsa böyle mi olur diye düşünüyor insan. Ondan sonra tabii kendi ailemize ve kendimize de tedbirleri elden bırakmamaya gayret gösteriyoruz. Üçüncü dalga gelmişken vaka sayıları bu kadar artmış ve hasta profilleri daha kötüye gitmekteyken maske, mesafe ve hijyeni elden bırakmamak gerekiyor."