Aydınlılar JES'lere karşı buluşuyor
AYDIN - Yerleşim birimlerinin hemen yanında ve verimli tarım arazilerinin üzerinde kurulan JES’ler ( Jeotermik Santraller) Aydınlı’ların kabusu olmaya devam ederken yenilerinin gündeme getirilmesi çevrecileri harekete geçirdi.
Kuşadası ve Söke Çevre Platformları’nın bir araya gelmesi ile oluşturulan Kalamaki Çevre Platformu, 5 Ağustos Cumartesi günü JES’lerin tartışılacağı bir etkinlik düzenleyecek. Kuşadası’na bağlı Caferli Köyü’nde gerçekleşecek etkinliğe Kuşadası Belediyesi, Söke Belediyesi’nin yanı sıra Kuşadası Kent Konseyi ve Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği de aktif destek veriyor.
"Kuşadası Çevre Buluşması Jeotermal Enerji Santralleri ve Bölgemize Etkileri" adını taşıyan etkinlikte "Yerel Yönetimler ve Çevre Duyarlılığı" ve "JES’ler ve Bölgemize Etkileri" konulu iki ayrı açık oturum gerçekleştirilirken Mimar Sinan Güzel sanatlar Akademisi ile Dans ve Sanat Merkezi sanatçıları çevre konulu dans gösterileri yapacak.
Kahraman Eroğlu’nun sunuculuğunu yapacağı etkinlikte Tolga Çandar ve Ekrem Ataer konserleri de yer alacak.
TARTIŞILAN JES’LER
Enerji Atlası Sitesi’nde yer alan bilgilere göre Türkiye çapında kurulu 33 JES’ten 20’si Aydın’da aktif olarak faaliyet gösteriyor. Ayrıca, biri santral yapım aşamasında 3 firma da üretim izni almış durumda.
4 firma santral kurmak için ön lisans alırken bunlardan ayrı 3 ayrı santral daha yapılması planlanıyor. Bu bilgiler, JES kurmak için doğrudan girişimde bulunan firmalara ait.
Bir de ÇED raporu süreci ile ilgili formalitelerden kaçınmak için Aydın Valiliği’nin " ÇED Raporu gerekmez " diye izin verdiği onlarca firma söz konusu. Valiliğin, bir enerji firmasına ÇED kararı olmaksızın Söke Ağaçlı, Kuşadası Davutlar ve Güzelçamlı arasındaki bölgedeki 5 ayrı alanda 12 kuyu açma izni verdiği ortaya çıkınca Kuşadası ve Söke çevre platformları bir araya gelerek Kalamaki Çevre Platformu’nu oluşturdu. Bu yeni oluşum, Valiliğin "ÇED raporu gerekmez" kararının iptali için Aydın Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, itirazı kabul ederken konunun bilirkişilerce incelenmesine karar verdi. Bilirkişi incelemesi Ağustos ayı içinde yapılacak.
JES’LERE NEDEN KARŞILAR
Bu bölgede kurulması öngörülen kuyu alanları Çevre İl Müdürlüğü haritasında "doğal koruma alanı" olarak görünüyor. Yani ekolojik olarak hassas bir bölge. Aynı zamanda ağırlıklı olarak zeytinlik ve tarım arazisi. Bölgede şeftali ve narenciye üretimi de yapılıyor.
Ayrıca yasada, "yerleşim yerlerine en az 3 km mesafede olması gerekli" denilmesine rağmen öngörülen kuyu alanları yerleşimlere çok yakın.
DOĞA VE SULAR ZEHİRLENİYOR: Çevrecilerin JES’lere karşı olma nedenlerinin başında yerin 2000- 2500 metre derinliğinden çıkarılan ve enerji sağlamada kullanılan akışkanın kullanıldıktan sonra gelişmiş ülkelerdeki gibi en az 1500-2000 metreye geri bırakılması gerekirken masraftan kaçınmak için etraftaki derelere, yüzeye bırakılması yer alıyor. Bu uygulama ağır metal içeren akışkanlı sudan içen hayvanların zehirlenmesine ve bu sularla sulanan sebze ve meyvelerin zehre dönüşmesine neden oluyor.
Ayrıca akışkan elde etmek için açılan kuyularda karşılaşılan sert tabakaları yok etmek için kullanılan kimyasallar gerekli önlem alınmazsa etraftaki içme sularına karışarak zehre dönüşüyor.
HAVA KİRLENİYOR: Akışkanla birlikte arzın derinliklerinden gelen Azot, Hidrojen Sülfür, Metan, Amonyak, Argon ve Radon gibi gazların suda yoğunlaştırılmasının güç olması nedeniyle mecrasına gönderilemeyip, atmosfere salınması hava kirliliğine neden oluyor. Aydınlıların şikâyet ettikleri konular arasında yer alan "havadaki çürük yumurta kokusu" hidrojen sülfürden kaynaklanıyor. Sağlıkçılar, sülfürün hava ile temasında hidrojen sülfit haline dönüştüğünü, teneffüs edildiğinde kana karışarak kalp ve akciğer hastalıklarına neden olduğunu belirtiyor.
Ayrıca bu kirli hava, asit yağmurlarına neden olarak başta incir ve zeytin olmak bölgede yetişen meyvelerin kalitesini düşürüyor.