Japon uzmandan genç kalmanın sırrı

Japon uzmandan genç kalmanın sırrı
Dünyaca ünlü Japon hekim 20 yaş daha genç görünmek isteyenlerin günde tek öğün beslenmesi gerektiğini belirtiyor.

Aslında bir kanser uzmanı olan ve 60'tan fazla tezi yayımlanan dünyaca ünlü Japon hekim Yoshinori Nagumo uzun yaşamın sırrını Hürriyet'ten Ayşe Arman'a anlattı. Nagumo'nun Arman'ın sorularının bazılarına yanıtları şöyle: 

- Japonya’nın en ünlü hekimlerinden birisiniz. Kitabınız ‘Japonların Kadim Beslenme Sırları’ Türkiye’de de çıktı. "Tek öğün yiyin, 20 yaş gençleşin!" diyorsunuz. Tabii kafalar karıştı. Sizi tanıyabilir miyiz?

Kanser uzmanı olarak yıllardır Japonya’da hizmet veriyorum. Kendimi halk sağlığı uzmanı olarak tanımlıyorum. Aynı zamanda pek çok medikal topluluğun üyesiyim, 60’tan fazla tez yayımladım. Tüm bunları gerçekleştirirken de şunu fark ettim: Hastalıkların oranını düşürmek istiyorsak, yaşam tarzımızı kesinlikle değiştirmemiz gerekiyor! Bu konuda bir çeşit toplumsal farkındalık kampanyası olarak da değerlendirebileceğiniz kitaplar yazıyorum ve televizyon programlarına katılıyorum. Kitaplarım şimdiye dek Çince, Korece, Taice, Endonezce, Vietnamca, İspanyolca ve Almanca gibi pek çok dile çevrildi. Kendi hayat tarzım da kitaplarımın içeriğini oluşturuyor. Sizin dilinize de çevrilen kitapta yazan her şeyi bizzat kendi hayatımda uyguluyorum. O yüzden sağlıklıyım, 62 yaşında olmama rağmen yaşımdan genç gösteriyorum.

OKİNAWA ADASI’NDA BİLE OBEZİTE ARTTI

-Evet, sizi gören birisi en çok 30’ların sonu, 40’ların başında der...

İçsel sağlık koşullarımızın dış görünüşümüzü etkilediğine inanıyorum. Bu yüzden de sağlıklı bir beden ve daha genç görünmek için en iyi beslenme ve yaşama biçimlerinin yollarını araştırıyorum.

-Geleneksel Japon beslenme biçiminin sağlıklı olduğu dünyaca bilinir. Hatta "Okinawa Adası dünyanın en uzun yaşayan nüfusuna sahiptir" denir.

Evet, öyleydi. Sardalye ve orkinos gibi mavi derili balıkları, mevsim sebzelerini ve bolca tahıl tüketme alışkanlığımız vardı. Di’li geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü ne yazık ki ekonomik açıdan refah seviyesinin yükselmesiyle birlikte topluca üretilen yemekleri bizler de daha fazla tüketmeye başladık. Bu da diyabet ve kanser gibi hastalıkların artışındaki nedenlerin başında geliyor! Hatta ta kendisi! Okinawa Adası’ndaki obezite oranları bile arttı, düşünün. Özellikle erkek nüfusun ortalama ömründe de düşüş söz konusu.

-Peki sizin çözüm olarak önerdiğiniz ne?

Ben kitaplarımda sirtuin genini ve etkilerini anlatıyorum. Ve onu aktive edecek bir yaşam tarzını...

 -‘Sirtuin geni’ nedir?

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Biyoloji Profesörü Dr. Lernard Guarente tarafından bulundu sirtuin geni. Özellikle açlık anlarında aktif hale geliyor ve hücreler üzerinde gençleştirici bir etkiye sahip. O yüzden diyorum ki, sağlıklı olmak ve genç kalmak istiyorsanız, hatta yaşınızdan 20 yaş daha genç görünmek istiyorsanız, günde tek öğün beslenin!

Bu da insana şaşırtıcı geliyor!

Gelmesin. Tek öğün yiyin, o da akşam olsun ve etkilerini görün. Tamamen değişeceksiniz!

-"Gençlik geninizi harekete geçirin, sadece akşamları yiyin!" diyorsunuz. Peki kahvaltı ve öğle yemeğini napacağız?

Günlük öğününüzü bire indireceksiniz. İki tane daha öğün yok, tek öğünle besleneceksiniz! Kahvaltıda tereyağlı kahve ya da sütlü kahve içmenizi öneririm. Eğer öğle saatlerinde ille de canınız bir şeyler yemek isterse, birkaç fındık atıştıracaksınız. Akşam olup karnınız guruldamaya başladığı anda ne isterseniz yiyebilirsiniz!

 -Biraz absürd değil mi?

Hiç değil! Çok sağlıklı. Karnınızın guruldama sesini bile seveceksiniz! Kulak verin o sese. Karnınızın guruldamaya başlaması, somatotropic hormonunun cilt ve mukozanızı yenilediğinin işaretidir ve surtuin geni de vücut hücrelerinizi yenilemektedir. Ayrıca adiponektin de damarlarınızı yenilemektedir.

- Kızmayın ama bir şey soracağım... Bir hekim olarak bunları önererek insanların sağlıyla oynuyorsanız, bu sorumluluğu nasıl alırsınız?

Lütfen söylediklerimi deneyin ve bu yöntemin nasıl işe yaradığını görün. İnsan vücudu açlık durumunda çok daha iyi çalışıyor. Bu bilimsel bir gerçek!

-Bize sıradan bir gün içinde sabahtan uyuyana kadar neler yiyip içtiğinizi söyler misiniz?

Sabahları kabuğu sayulmamış meyveler, keten tohumu yağı ile hazırlanmış ev yapımı soya yoğurdu ya da tereyağlı kahve içiyorum. Öğlenleri tuzsuz ve yağsız yemiş yiyorum. Akşamları ise ailem ve arkadaşlarımla keyifli yemekler...

İYİ UYKU SPORDAN DAHA ÖNEMLİ

-Önermediğiniz gıdalar neler?

Rafine şeker, omega 6, trans yağlar ve gereğinden fazla tuz.

-Neler hayatımızdan çıkmalı?

Rafine şeker sınırlandırılmalı. Kabuğu soyulmamış meyveler iyi, fakat meyve suları sağlınız için doğru değil. Tüm tahıllı gıdalar iyi fakat beyaz ekmek kesinlikle değil. Lif bağırsakların çalışmasında önemli, o yüzden çokça lifli gıda tüketmek gerek.

-Yürümek ve hareket ne kadar önemli?

Enerji, hücre içi mitokondri oksijenle beraber yağ yakıldığında üretilir. Duruş, nefes alış-veriş, aerobik egzersizleri, yürüyüş, yani hareket bu yüzden önemli. Ama ondan önemlisi uyku. Eğer iyi uyumuyorsanız hormonlarınız, dolaşım sisteminiz, nefes alış-verişiniz, hazmınız ve ışığa duyarlılığınız, hatta düşünme yetileriniz karmakarışık olur. Yine de ben uyku hapı almayı önermiyorum. Sabahları güneş ışığı görmeyi ve gün içinde uyku uyumamayı deneyin. Eğer uyumak sizin için zorsa, sadece gözlerinizi kapatın ve meditasyon yapın. Bu, ilaç almaktan çok daha faydalıdır.

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Öne Çıkanlar