Kadınlar Lübnan’da barış için pedalladı
Aynur TEKİN
ARTI GERÇEK - Ortadoğu’da devam eden çatışma ortamına dikkat çekmek için başlatılan Follow the Women; "Kadınları Takip Et-Kadınlar Barış için Pedal Çeviriyor" 7. kez gerçekleştirildi. 8 gün süren bisiklet turuna 16 ülkeden 120 kadın katıldı. Dünyanın farklı bölgelerinden bir araya gelen kadınlar, bisikletle Lübnan’da bulunan mülteci kamplarını ve sivil toplum örgütlerini ziyaret etti.
İlk kez 2004 yılında Lübnan, Suriye ve Ürdün’ü içine alan bir rotada yapılan tur, bölgedeki çatışma ortamına dikkat çekmek için başlatılan bir hareket. Suriye’deki savaş sebebiyle bir süredir yapılamayan tur, 30 Eylül-7 Ekim tarihleri arasında Lübnan’da düzenlendi. Tura Türkiye’den katılan 8 kadın, Tasarım Atölyesi Kadıköy’de bir sunum yaparak deneyimlerini paylaştı. Sunum öncesinde bir araya geldiğimiz İsminur Kılıçel, kadınların barış için pedalladığı 8 günü Artı Gerçek’e anlattı.
"BİSİKLETE 53 YAŞINDA BAŞLADIM"
Aktif bisiklet hayatınız nasıl başladı?
Yaklaşık 4 yıl önce sahilde bisiklet sürenlere imrenerek bakıyordum. Ben de binebilsem diye içimden geçiriyordum. Daha doğrusu bana yardım edip bisiklete binmeyi öğretecek birini arıyordum. Sonrasında belediyenin bisikletlerini kiralamaya başladım ve her gün binerek ilerlettim. Bisiklet gruplarına ve onların sayesinde şehir içi turlara katılmaya başladım. Yaparsınız diyenlerin sayesinde yarışlara bile katıldık ve bitirdik. Mesela forumlarda, "40 yaşında bisiklete başlayabilir miyim?" diyen kadınlar var, özellikle tek tek hepsine cevap vermeye çalışıyorum. Ben 53 yaşında başladım, Uludağ’a çıktım Lübnan’a gittim, bunlar bir hayaldi ama hepsi gerçek oldu. Hayatım değişti. Tereddüt etmesinler, bir bisiklet bulup yola çıksınlar.
Follow The Women 2017’yi nasıl duydunuz?
Arkadaşım Seçil, önerdi. İyi ki de önermiş ve ben de "evet" demişim. Başta projenin ne olduğunu tam olarak bilemiyordum. Öğrendim ki harikulade bir şey, 16 ülkeden 120 kadın katılacak ve Lübnan’ı baştan aşağı dolaşacağız. Bu bir bisiklet turu değildi, turistik bir tur hiç değildi. Amaç, Lübnan’ın çeşitli dini ve etnik bölgelerinde dolaşıp bir farkındalık yaratmaktı. 120 kadınla beraber, barış için bir çaba sarf etmekti. Mülteci kampındaki kız çocuklarına umut olabilmek ve bir yaşam kıvılcımı verebilmekti.
Tur 8 gün sürdü. Önce Beyrut’a uçtuk, oradan otobüsle Trablus’a geçtik. Bu, sadece bir bisiklet turu değildi, daha önce de söylediğim gibi. Toplamda 4 gün otelde, diğer dört gün ise öğrenci yurtlarında ve spor salonlarında kaldık. Hayatında ilk kez bir tura katılan arkadaşlarımız da vardı; ama pes edeni görmedim; çünkü amaç o kadar güzeldi ki…
Türkiye’den 8 kadın katıldı sanırım. Orada ne gibi deneyimleriniz oldu?
8 kadın aynı odada kaldık ve birbirimizin bambaşka yönlerimizi gördük. Önyargılar kırılıyor açıkçası, önyargılarımız vardı birbirimizle ve ülkelerle ilgili. Bunları kırdık ve empati kurduk, çok çok önemli. Özellikle söylemek istiyorum turu, projenin fikir annesi Detta Regan’ın önderliğinde yaptık. Kendisi Nobel Barış Ödülü’ne de aday gösterilmişti. İyi ki bu projeye gönül vermiş ve harekete geçmiş. Teşekkür borçluyuz ona. Sayesinde Lübnan’ı dolaştık, etnik ve dini gruplarla bir araya geldik, gençlerle bir araya geldik. En önemlisi 120 kadınla bir araya geldik. Güzel bir deneyimdi. Aslında bu gezi 6 yıl önce hem Lübnan’ı hem de Filistin’i kapsayan bir şekilde yapılmış. Ama savaş nedeniyle bu sene sadece Lübnan’da yapıldı.
Lübnan’da nasıl karşılandınız, özellikle mülteci kamplarıyla ilgili neler gözlemlediniz?
Bizi karşılayanların her biri tek tek ellerimizi sıktılar, inanılmaz içten ve sıcaklardı. Her birinin gözlerindeki ışık harikaydı, çok güzel dostluklar kuruldu. Ekonomik olarak krizde olan bir ülke, savaştan çıktıları için her taraf kırık dökük. Dolayısıyla temel ihtiyaçlar bile karşılanamıyor. Özellikle mülteci kamplarındaki insanların çok fazla şeye ihtiyacı var. Eğitimle ilgili ilerleme kaydedilmesi gerekiyor; fakat eğitime gelene kadar barınma, tuvalet, su ihtiyaçları hat safhada. Dolayısıyla en küçük bir katkı bile çok ama çok kıymetli.
"BURANIN BARIŞ İÇİNDE OLDUĞUNU ANLATIN"
Bisiklet turunun çıkış noktası dünya barışı için bir adım atmak. Lübnan’da pedallarken, orada bulunanlarla barış üzerine konuştunuz mu? Özellikle kadınların ne tür sorunları ve talepleri var?
Tur boyunca iletişim kurduğumuz kadınların en çok ifade ettiği şey şuydu: Ülkenize dönün ve döndüğünüzde buranın barış içinde olduğunu anlatın. Bizim kavga etmediğimizi ve Arapların terörist olmadığını lütfen en yakınınızdan başlayarak herkese anlatın diye özellikle altını çizdiler.
Eklemek istedikleriniz var mı?
Bisiklet ve kadını önemsiyorum. Bir şey yapmak gerekmiyor bunun için sadece bir yerden bir yere seyahat etmek bile diğer kadınlar için farkındalık yaratıyor ve seyahat kolaylığı sağlıyor. Bizim yaşadığımız zorlukları arkamızdan gelenler yaşamasın istiyoruz. Bunları halledebilmek bile arkamızdan gelen bisikletle seyahat edecek kadın bisikletçiler için artı bir değer. Gezmek bile oradan oraya önemli bir artı değer.