Prof. Dr. Bilici rüyaların 'sırrını' anlattı: Sürekli bir kişiyi düşünürsen görme ihtimalin artar
Psikiyatrist-Psikoterapist Prof. Dr. Mustafa Bilici, ABD'de çıkan bir makaleye göre rüyalara yapılan müdahaleler sonucu reklam yerleştirilebileceği iddiası için "Şimdilik mümkün değil" dedi ancak sürekli bir konu hakkında insanın meşgul edilmesi nedeniyle rüyasında söz konusu konuyu görebileceğini de işaret etti. Bilici, ,'istenilen kişinin rüyada görülmesi' iddiası hakkında da "Çok fazla ilgilenirse, mesela bir insan diyelim ki bir hafta boyunca ölen bir eşinin resmine çok baktı. Videolarını çok izledi. Ona ait eşyalara dokundu. Sarıldı, kokladı filan. Akşam da onunla ilgili bir rüya görme ihtimali artacak demektir yani." dedi.
Rüyalara dair merak edilenleri bu konuda bilimsel çalışmalar yapan Marmara Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Psikiyatrist-Psikoterapist Prof. Dr. Mustafa Bilici, Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in sorularını yanıtladı.
Bilici'nin yanıtları şöyle:
"RÜYALARA REKLAM YERLEŞTİRMEK ŞİMDİLİK MÜMKÜN DEĞİL"
The Hustle'da çıkan haberi baz alırsak günümüz teknolojisiyle insanların rüyalarına müdahale ederek, istenileni görmesi sağlanabilir mi?
Bir müdahalenin şu anki araçlarla en azından mümkün olduğunu düşünmüyorum. Ama şöyle bir şey olabilir tabii. Hani bir insanı zihinsel anlamda sürekli bir konuyla meşgul ederseniz o insan ister istemez o zihinsel meşguliyetinin bir devamı olarak geceleyin rüyasında konuyu görebilir. O yüzden de gündüz onun zihnini bir şekilde rüyaya yatkın hale getirmek, hazırlamak gerekir. Böyle olursa ancak olur. Belki daha fazla rüya görmesi sağlanabilir ya da rüya görmesini engelleyebilirsin. Ama işte bizim ürünü rüyasında görsün ya da bizim reklamımız doğrultusunda bir rüya görsün filan gibi bir şey şu anki teknolojiyle mümkün değil.
"İÇERİĞE MÜDAHALE EDİLMESE BİLE RÜYA GÖRMESİ SAĞLANABİLİR"
Yani istenilen konuda rüya görmesi sağlanamasa bile en azından daha fazla rüya görmesi veya görmemesi sağlanabilir diyorsunuz?
İnsan beyni nöronlardan oluşuyor. Bu nöronlar da dışarıdan gelen etkilere açık. Nedir o etkiler? İlaçlar, gıdalar, manyetik alanlar, işte lazer güdümlü bir takım şeyler filan. dışarıdan etki edebilecek şeyler bunlar. Bu tür etkilerle nöronların aktivitesi değiştirilerek rüya görme sağlanabilir. Özellikle de bu nöronlar rüya görmeyle ilişkili bölgelerinde ise buraya yapacağınız etki ile bazı rüyaları aktive edebilirsiniz. Ama rüyanın içeriğine yani ne göreceğine müdahale etmek bana göre şu an için imkansız bir şey.
"RÜYALARLA İLGİLİ BİLİMSEL ÇALIŞMALAR İKİ ALANDA SÜRÜYOR"
Rüyalarla ilgili bilimsel çalışmalar hangi alanlarda sürüyor, tedavide kullanılıyor mu?
Bu çalışmalar iki boyutta ilerliyor. Bunlardan bir tanesi özellikle beyin aktivitesiyle rüyalar arasındaki ilişki sürekli aktif bir konu. Rüyada beyinde neler olup bittiğini araştıran çeşitli çalışmalar var. İkincisi de rüya içerikleriyle ilgili çalışmalar söz konusudur. Yani insanlar ne tür rüyalar gördü? Kimler hangi rüyaları görüyor? Hangi durumlarda, hangi rüyalar görüyor? İçeriğe yönelik çalışmalar bulunuyor. Bu iki alandan elde edilen bilgiler de bazı terapistler tarafından psikoterapötik bir yöntem olarak hastaların terapisinde kullanılabiliyor. Yani bu iki alandan devşirilen bilgiler daha sonra terapi amaçlı kullanılabiliyor. Dolayısıyla hani terapiyi de işin içine koyarsak üç tane araştırma alanı aktif bir şekilde şu anda devam ediyor.
"DEPRESYONDA OLUNDUĞUNDA GÖRÜLEN RÜYALARI İYİLEŞTİKTEN SONRA GÖRMEDİLER"
İnsanların cinsiyetlerine, yaşlarına ve sağlık durumlarına göre gördükleri rüyalar farklılaşabiliyor mu? Bu konuda bir örnek verebilir misiniz?
Tabii ki. Bu konu rüya içerik çalışmaları dediğimiz gruba giriyor ve buna özgü araştırmalar yapılıyor. Örneğe gelirsek benim yaptığım bir çalışma var. Bu çalışmada depresyona giren hastaların gördüğü rüyaları iyileştikten sonra gördüğü rüyalarla karşılaştırdık. Acaba depresyon dönemine özgü rüyalar oluyor mu diye inceledik. Araştırmamıza göre depresif dönemdeyken insanların daha karamsar, daha kötümser, daha kaygılı, daha sıkıntılı rüyalar şeklinde olduğunu gördük. Yani depresyonlu hastalar uyanıkken nasıl kaygılı, endişeli, sıkıntılı, gerginse rüyalarında da benzer temalar olduğunu fark ettik. Daha sonra bu kişileri tedavi ettik. İyileştikten sonra tekrar rüyalarına baktık. Bu rüyaların ortadan kalktığını fark ettik.
"GÜNLÜK SORUNLAR RÜYA GÖRMEYİ ETKİLEYEN BİRİNCİ FAKTÖR"
Rüya görmemizi tetikleyen durumlar nedir?
Rüyalar günlük hayatın da bir yansımasıdır. Günlük hayatta bir konuyla sürekli meşgulseniz mesela bir ailesel probleminiz varsa ya da patronunuzla, eşinizle ilgili endişeleriniz, kaygılarınız var ise bunlar zihninizi meşgul ediyorsa geceleyin sıklıkla rüyanıza girebilir. Ve rüyada bu konuyla ilgili çeşitli sahneler, çeşitli olaylar ortaya çıkabilir. Bu da aslında bizim beynimizin rüyadaki etkinliğinin aslında gündüz etkinliğinin bir devamı olduğunu gösteriyor. Sadece rüyalarda daha sembolik, daha metaforik bir anlatım ön plana çıkar. Günlük hayatta ise daha fiziksel gerçeklere, daha sosyolojik gerçeklere daha psikolojik gerçeklere uygun yaşantılar söz konusu olur. Bu tür kurallar nispeten yumuşar. Gevşetilir. Daha özgür diyebiliriz o anlamda. O yüzden de biz rüyaları kişinin özünü anlama ve değerlendirmede etkili araçlar olarak görme eğilimindeyiz.
"RÜYALAR GELECEKTEN VEYA GEÇMİŞTEN HABER VERMEZ"
Rüyalar gelecekten haber verir mi?
Rüyalar gelecekten ya da geçmişten haber vermez. Rüyalar sadece senin kim olduğuna dair bir şey söyleyebilir. Bu da rüyaların öznel olduğunu, kişisel olduğunu gösterir. Yani ikimiz aynı rüyayı görsek bile ikimizin gördüğü aynı rüya çok farklı bir şeye işaret eder. Senin hayatınla, benim hayatım, senin zihninle benim zihnim, senin psikolojinle, benim psikolojim tamamen farklı şeyler. Gördüğümüz rüyalar tamamen kişiye özgü anlamlar içer. Gelecekle ilgili ya da geçmişle ilgili değil, şu anla ilgili bize bir şey söyler. O nedenle de rüyaların gelecekten haber verdiğini söyleyen insanlar kafadan atıyor. Bin taneden bir tane de tesadüfen tutunca 'aaa bak tuttu' oluyor.
"SÜREKLİ BİR KİŞİYİ DÜŞÜNÜRSEN RÜYANDA GÖRME İHTİMALİN ARTAR"
Bir insan kendisini bir kişiyi rüyasında görmek noktasında şartlandırırsa görebilir mi?
Böyle şeyler mümkün olabilir. Yani bir insanın az önce de vurguladığım gibi günlük hayatında zihni bir konuyla çok meşgul olursa o zihinsel aktivite rüyada da devam edeceği için bir rüya görebilir. Fakat o rüyanın nasıl bir şey olacağı tamamen o kişiyle ilgili bir şeydir. İhtiyaçlarıyla, açmazlarıyla düşünce sistemiyle arzularıyla neyle zihni neyle meşgulse, neyle doluysa onunla alakalı olacaktır. Yoksa hani onu iyi göreyim, ya da kötü göreyim filan gibi bir kurgulama olmaz yani. Çok fazla ilgilenirse, mesela bir insan diyelim ki bir hafta boyunca ölen bir eşinin resmine çok baktı. Videolarını çok izledi. Ona ait eşyalara dokundu. Sarıldı, kokladı filan. Akşam da onunla ilgili bir rüya görme ihtimali artacak demektir yani.
"RÜYANDA TANIDIĞIN VERDİĞİ MESAJ ONUN DÜŞÜNCESİ DEĞİL, SENİN ONLA İLGİLİ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ GÖSTERİR"
Bazı kişiler rüyasına giren kaybettiği tanıdığının kendisine mesaj ilettiğini iddia eder. Mümkün mü böyle bir şey?
Doğal olarak göreceğin rüya sadece zihninde ona nasıl bir rol biçtiğinle alakalı bir rüya olacaktır. Yoksa o kişinin artık olmaması nedeniyle herhangi bir aktivite göstermesi, herhangi bir mesaj vermesi filan gibi bir şey söz konusu değil. Hani rüyana girer ve diyelim ki 'Benden başkasıyla evlenme' dedi. Bu onun gerçek düşüncesini değil, senin onunla ilgili ne düşündüğünü gösterir.
"IRKLARA, MİLLETLERE ÖZEL RÜYALAR YOK"
Geçenlerde yurtdışı kaynaklı bir haberde ülkelere göre en sık görülen rüyalar vardı. Örneğin kimi ülkelerde denizde boğulma, kimilerinde yüksekten düşme rüyalarının daha sık görüldüğü öne sürüldü. Türkiye’de en çok hangi rüyalar görülüyor?
Ülkelere özgü bir örnek verilebileceğini düşünmüyorum. Tekrar söylüyorum. Rüyalar bireyseldir. Öyle ırksal, cemaatsel veyahut da bir milleti ilgilendiren rüyalar filan gibi böyle kolektif rüyaların olabileceğini düşünmüyorum. Sadece şöyle olabilir. Diyelim şimdi Ukrayna’da savaş var. Oradaki insanların da zihinleri sürekli savaşla, sevdiği insanları kaybetme kaygısıyla dolu olduğundan gece rüyalarında ölüm gibi temaları daha sık görebilirler. Ancak bu savaş bittiğinde Ukraynalılara özgü bir rüya biçimi olamaz.