Fırıldak Kubi mi, fırıldak Abdülkadir Selvi mi?

Bu arada AKP başka partiden gelen milletvekilleriyle kuruldu ve sanırım otel yoktu da düzme bir hapis olayı vardı. Erdoğan CHP sayesinde siyasete döndü.

Kimileyin oturup düşünüyorum da, çok partili dönemin bütün hükümetlerini yaşamışım. İşte tam da bu noktada beynime karabasanlar basıyor. Çok detay vermeyeceğim, sanırım bu yeter, nasıl bir yaşamsa annemle babam cezaevi ziyaretinde nişanlanıyorlar. Evlenme kararı alıyorlar ama babam hapisten çıkamıyor ki?

Sadece bu kadarla kalsa, başbakanları yaşasam neyse, Atatürk ve İnönü hariç bütün cumhurbaşkanlarını, İsmet İnönü’nün de başbakanlığını yaşadım. Ben gazeteciliğe başladığımda 1889 doğumlu Burhan Felek hâlâ Milliyet Gazetesi’nde yazılar yazıyordu, artık neler gördüğümü varın siz hesaplayın.

İyisiyle, kötüsüyle o günlerden geldiğimiz bugünlere baktığımda basının ve siyasetin nasıl basitleştiğini görmek gerçekten içler acısı benim için. Bu kadar yalanı nasıl bir araya getiriyorlar ve tarihi çarpıtarak ve de eksik yazıyorlar, anlamak olanaksız.

Bugünlerde Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın AKP’den ayrılıp kendi partilerini kurmasıyla birlikte en çok konuşulan konu erken seçim olasılığı ve erken seçim olması olasılığında bu partilerin seçime katılabilip, katılamayacağı üzerine. Erken seçim konusu açılınca Yeni Çağ Gazetesi yazarı Orhan Uğurluoğlu CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na "Baskın erken seçimde İYİ Parti’ye yaptığınız gibi Gelecek ve DEVA partilerine de grup kurma desteği verir misiniz" diye soruyor ve Kılıçdaroğlu da "Demokrasi için elbette veririz. Seçim barajının kaldırılmasını bu yüzden istiyoruz. Meclis’te her parti temsil edilmeli…" diye yanıt veriyor.

Hürriyet Gazetesi yazarımsısı Abdülkadir Selvi önceki gün yazısında "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun partileri seçime sokulmadığı takdirde İYİ Parti’ye olduğu gibi destek vereceklerini açıklaması, milletvekili transferi tartışmasının başlamasına neden oldu. 1977’de Ecevit’in AP’den 11 milletvekilini bakanlık rüşveti vermek koşuluyla transfer etmesi siyasi tarihimize "Güneş Motel olayı" olarak geçmişti. Siyasetin saygınlığına gölge düşüren bu olay üzerine 1982 Anayasası’nda milletvekili transferini engelleyen düzenleme yapılmıştı" diye yazıyor.

 

6 satırlık bu bölümdeki yalanları ve eksikleri yazacağım, ondan sonra siz karar verin.

 

Birincisi, Kılıçdaroğlu durup dururken bu 2 partiye seçime girmeleri için destek vereceğim demiyor, böyle bir durum olduğunda yapıp yapmayacağı sorulduğu için kendisi yanıt veriyor. Yani bu konuda gündemi Kılıçdaroğlu belirlemiyor, Orhan Uğurluoğlu belirliyor.

 

İkincisi, İYİ Parti neden seçime katılamama olasılığını yaşadı, çünkü AKP ve MHP öyle bir seçim tarihi belirlediler ki, yeni kurulan parti seçime katılamayacaktı ve ortada hem anti-demokratik bir durum hem de bariz üçkağıtçılık vardı.

 

Üçüncüsü o dönem AP’den CHP’ye geçen vekiller seçim nedeniyle değil, faşist 2. Milliyetçi Cephe hükümetine karşı yapılan bir harekâttı. Unuttuklarını yazayım Abdülkadir Selvi istersen, bakalım utanacak mısın? 1975 yılında 1. Milliyetçi Cephe hükümeti kurulacaktı, Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi (Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi o dönem) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin vekil sayıları yetmiyordu. O zaman CHP yaptığında kınadığınız bişey oldu, 12 milletvekili Demokratik Parti’den istifa etti ve Adalet Partisi’ne geçti. Parti değiştirenler arasında Adnan Menderes’in oğlu Mutlu Menderes ve Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy da vardı. Bu pazarlık (Selvi’ye göre yazıyorum) hangi otelde yapıldı bilmiyorum ama bu 2 Milliyetçi Cephe hükümetlerinin Türkiye’nin felaketi olduğunu biliyorum.

 

Dördüncüsü, Adalet Partisi’nden ayrılan 11 milletvekilinden Konya milletvekili Oğuz Atalay bakanlığı kabul etmedi ve sadece hükümete güven oyu verdi, bunu bir gazeteci belirtmek zorundadır.

 

Beşincisi, doğrusuyla, yanlışıyla Bülent Ecevit CHP hükümetini kurdu ve arkasından ne oldu. TÜSİAD bütün gazetelere verilmek üzere tam sayfa 7 ilan hazırladı ve bunlardan dördünü kullandı hükümeti düşürmek adına. Bu hükümet devirme bir seçimle yapılmadı Abdülkadir Selvi, bir darbeyle yapıldı. Hayır, 12 Eylül darbesi değil, Kahramanmaraş Katliamı’ndan sonra ilan edilen sıkıyönetimin darbesi.

 

Bu ilanları sözümona bilim insanları Emre Gönensay, Memduh Yaşa ve Nevzat Yalçıntaş hazırlar. Nejat Eczacıbaşı metinleri sıkıyönetim komutanlığına götürür ve yayınlanması için gerekli izni alır ve ilanlar yayınlanır. Bu yetmez oligarşi ve kapitalizm için, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu başkanı Halit Narin ve Sanayi Odası başkanı Sakıp Sabancı erken seçim yapılmasını isterler ve anında Adalet Partisi başkanı Süleyman Demirel mecliste erken seçim kararı aldırtır.

 

Bu arada bunları yapan işverenler kimi maddeleri piyasaya vermeyerek uzun kuyrukların oluşmasını sağlarlar. Ne ilginçtir ki, CHP hükümetinden sonra birden bolluk gelir ve bütün mallar bulunur.

 

Altıncısı, yazının devamında çok sık parti değiştiren Kubilay Uygun’dan bahsediyor Selvi "Fırıldak Kubi" diye. 2 satır araştırsaydın Kubilay Uygun’un intihar ederek yaşamını yitirdiğini bilir ve arkasından ailesine bu saygısızlığı yapmazdın.

 

Bu arada AKP başka partiden gelen milletvekilleriyle kuruldu ve sanırım otel yoktu da düzme bir hapis olayı vardı. Siyaset yasağı olan Erdoğan CHP sayesinde siyasete döndü ama bir üçkağıtla bütün Siirt milletvekilleri istifa ettirilerek meclise sokuldu. Neden bütün vekiller istifa etti, Selvi, açıklayabilir misin?

 

Ama ben şimdi gerçekten merak ediyorum, KİM FIRILDAK?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi