Akbelen’de polisin müdahalesine maruz kalan Akın: Bu meselenin toplumsal baskı ve dayanışma ile çözüleceğine inanıyorum

Akbelen’de polisin müdahalesine maruz kalan Akın: Bu meselenin toplumsal baskı ve dayanışma ile çözüleceğine inanıyorum
Akbelen ormanını savunanlar arasında yer alan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, maruz kaldığı polis müdahalesini anlattı. Akın, “Duyarlılık çok iyi ama sonucu değiştirecek daha büyük hamleler yapmaya ihtiyaç var” dedi.

Seda TAŞKIN


ANKARA- Akbelen Ormanı’na yapılmak istenen maden sahasına karşı köylülerin direnişi dördüncü gününde sürüyor. Jandarma, barikatları kaldırmak isteyen köylülere izin vermezken, köylülere ve milletvekillerine gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. Bu müdahaleye maruz kalan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, yaşananları Artı Gerçek’e anlattı.

Ağaç kesimini engellemek için yetkililerle görüşmek istediğini ancak kesimin yapıldığı alana girişlerine izin verilmediğini belirten Akın, vekil olduklarını söylemelerine rağmen provokatif bir hareketle saldırıya uğradıklarını aktardı.

‘İNANILMAZ BİR ŞİDDETLE KARŞI KARŞIYA KALDIK’

Kolluk kuvvetlerinin gaz ve tazyikli suyla kendilerine müdahale ettiğini söyleyen Akın, “İnanılmaz bir şiddet ile karşı karşıya kaldık” dedi. Müdahalenin ardından alana gelen CHP’li heyetin, yerinde inceleme yapma taleplerinin kabul edildiğini ancak Yeşil Sol Parti ve HDP mensuplarına izin verilmediğini belirten Akın, “CHP’li heyet bizimle temas kurmadı. Biz de bu ayrımcılığa tepki gösterdik. Bu ayrımcılığı protesto ederek, oturma eylemi gerçekleştirdik. CHP’lilerin ortak birlikteliği bozan bu tutumunun da kabul edilemez olduğunu belirttik” dedi.

Yapılan bu ayrımcılığa karşı sordukları soruya “Valilik izin vermiyor” yanıtını aldıklarını belirten Akın, “Daha sonra bu durumu konuştuğumuz CHP’liler, bizden özür diledi; en son yaptığımız protesto eylemini CHP’lilerle birlikte gerçekleştirdik” dedi. Kesim işleminin köylülerin evlerinin yakınına kadar ulaştığını belirten Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Artık kesim işlemleri insanların konutlarının önüne kadar ulaştı. Kesimi yapan kişilerin büyük bir çoğunluğu ise yerel halktan değil. Gördüğümüz kesim işleri için paraya ihtiyacı olan göçmenler kullanılıyor. Bu insanlarla iletişim kurmak istediğimizde dil bariyeri ortaya çıkıyor. Muhtemelen yerel halktan insanlar da vardır ama biz daha çok böyle bir tablo ile karşılaştık. Özellikle kesim işleminin bir an önce tamamlanması ve kesim işlemini yapan kişinin alandan hızla uzaklaşması için motosikleti olan kişilere çağrı yapıldığını duyduk.”

‘BÜTÜN BÖLGE TEHLİKEYE ATILIYOR’

Şirketin kesim işlemini durdurmaktan ziyade bir an önce kesim işlemini tamamlamaya çalıştığını belirten Akın, insanların yerlerinden yurtlarından edilmek istendiğini söyledi. Akın, “İnsanlar çok öfkeliler. Bodrum suyu buradan geçiyor ve eğer o çam ağaçları kesilirse Bodrum suyu kanalları da bitmiş olacak. Bodrum’un da susuz kalma ihtimali var. Bir bütün olarak bu kesim işlemi bölgeyi tehlikeye atıyor” dedi.

‘TOPLUMSAL TEPKİNİN ARTMASI İLE DURDURULABİLİR’

Akbelen’de mücadelenin devam ettiğini belirten Akın, toplumsal tepkinin artması ile kesimin durdurulabileceğini belirtti. Yapılan kesim işleminin hukuk dışı olduğunun şirket yöneticilerinin de farkında olduğunu belirten Akın, sözlerini şöyle tamamladı:

“Geçtiğimiz hafta pazartesi günü suç duyurusunda bulunarak yürütmeyi durdurma kararı alınmasını istedik. Bu kararın çıkması halinde daha somut hareket edebileceğiz. Ülkede hukuk olmadığı için bu meselenin tamamen toplumsal baskı ve dayanışma ile çözüleceğine inanıyorum. Duyarlılık çok iyi ama sonucu değiştirecek daha büyük hamleler yapmaya ihtiyaç var.”

Öne Çıkanlar