BM Biyoçeşitlilik Konferansı'nda tarihi anlaşma
Artı Gerçek - Birleşmiş Milletler (BM) Biyoçeşitlilik Zirvesi'nde (COP15) ekolojik yıkımın önüne geçmek için hayati önemdeki bir anlaşmaya imza atıldı.
196 ülkenin temsilcilerini buluşturan ve Kanada'nın Montreal kentinde düzenlenen zirve bu sabah saatlerinde duyurulan anlaşmayla son buldu. Varılan anlaşmaya göre, 2030'a kadar Dünya'nın yüzde 30'u koruma altına alınacak.
DEAL
— Virginijus Sinkevičius (@VSinkevicius) December 19, 2022
Tonight, we make history at #COP15.
The Kunming-Montreal deal for Nature & people all over the world.
30% degraded ecosystems on land & sea to be restored by 2030
30% terrestrial & marine areas conserved & managed by 2030 pic.twitter.com/CGVx9ilK59
YAĞMUR ORMANLARI VE SU HAVZALARI KORUMAYA ALINACAK
Çin'in başkanlığında 7-19 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen zirvede, '2020 sonrası küresel biyoçeşitlilik çerçevesi' (GBF) adı verilen ve kamuoyunda 'Doğa için Paris Anlaşması' diye bilinen anlaşmayla ekolojik kaybı durdurmak ve tersine çevirmek için bir dizi yeni kural üzerinde anlaşıldı.
Bunlara göre, dünya genelinde yüzde 17'si koruma altında olan toprak alanlar ile yüzde 10'u koruma altında olan su alanları genişleyecek.
Ayrıca biyoçeşitlilik için hayati önemde olan yağmur ormanlarının ve su havzalarının da koruma altına alınması hedefleniyor.
FİNANSMAN İLE İLGİLİ ANLAŞMAZLIK YAŞANDI
Doğanın uğradığı zararlardan toparlanabilmesi için 'son şans' olarak görülen zirveye, uygulamaya koyulacak planların finansmanı ile ilgili tartışma damga vurdu.
Afrika, Güney Amerika ve Asya ülkelerinden oluşan toplam 70 ülke temsilcisinin finansman konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle 14 Aralık'ta zirveyi terk etmesinin ardından görüşmeler için Montreal'de bulunan aktivizm örgütü Avaaz'ın kampanya direktörü Oscar Soria, "Masadaki hararetli tartışmaların ardından gerçekleşen geri çekilmenin gelişmekte olan ülkelerin zengin ulusların biyolojik çeşitlilik finansmanı konusundaki davranışlarından bıktığını gösteriyor" dedi.
Daha sonra görüşmelere geri dönen 70 ülke temsilcisi, nihai anlaşmanın bir parçası olarak biyolojik çeşitlilik için yeni bir fon oluşturulmasını istiyor ancak gelişmiş ülkeler buna sıcak bakmıyor.
Çin, Brezilya, Hindistan, Meksika ve Endonezya Küresel Çevre Fonu'ndan (GEF) en çok kaynak aktarılan ülkeler arasında bulunuyor.
BREZİLYA YILLIK 100 MİLYAR DOLAR TALEP ETTİ
Zirvede gelişmekte olan ülkeler adına söz alan Brezilya temsilcisi yaptığı açıklamada, planların uygulanabilmesi için gelişmiş ülkelerin 2030'a kadar yıllık 100 milyar dolarlık bir fon sağlaması gerektiğini vurguladı.
Fransız AP ajansına konuşan Afrika grubunun temsilcisi Pierre du Plessis, "Herkes isteklerinin bir kısmını elde etti, şimdi birlik ruhu var mı yok mu onu göreceğiz" dedi.
ÇOK GEÇ OLABİLİR
Vahşi Yaşamı Koruma Derneği ise varılan anlaşmanın 2050'yi hedef olarak belirlemesinin endişe verici olduğunu dile getirdi.
Dernek temsilcisi yaptığı açıklamada, "Ekosistemlerin ve genetik çeşitliliğin korunması için hedef olarak koyulan tarihin pek çok türün yok olmasını önleyemeyeceğini" vurguladı.
Biyoçeşitlilik kavramı Dünya üzerinde bulunan tüm canlıların gezegeni ayakta tutan karmaşık bir yaşam ağıyla birbiriyle olan bağlantısını ifade etmek için kullanılıyor. Küresel ısınma başta olmak üzere, doğanın insan eliyle tahribatının biyoçeşitlilik üzerinde ölümcül bir etkisi olduğu biliniyor. (DIŞ HABERLER)
COP27 bitti dünyayı ne bekliyor?
COP 27‘de 'protesto günü': Yerine getirilmeyen sözleri duymaktan bıktık!