Gelîyê Godernê'de doğa ve kültür kırımı... DEM Partili Serhat Eren: Sular altında bırakılmak, insansızlaştırılmak isteniyor
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Diyarbakır’ın Kulp, Lice ve Silvan ilçelerini üçgenindeki Gelîyê Godernê'nin tarihi çok eskilere dayanıyor. Taşköprü Köyündeki kayalarda mağara devrine ait izlere rastlanırken, köyün güneyindeki tepelerde ise Ermeni yerleşim yerlerine ait kalıntılar bulunuyor. Bölgede, Sarım Çayı boyunca yüksekliği 200 metreyi aşan bir boğaz bunulurken, taş köprü ise Kulp ve Silvan ilçelerini birbirine bağlıyor. Köprü, mimarisi ile Silvan'daki Malabadi Köprüsü’ne benziyor. Gelîyê Godernê; zengin bir ekosisteme, kültürel yapıya ve tarihsel bir geçmişe sahip.
BARAJ NEDENİYLE TAHRİBAT SÜRÜYOR
Ancak Gelîyê Godernê'de uzun zamandır baraj inşaatı nedeniyle doğa tahribatı sürüyor. Bölgedeki ağaçlar kesiliyor, dinamit patlamaları nedeniyle taş köprü, tarihi yapılar, kayalıklar ve evler hasar görüyor. Son günlerde sosyal medyaya yansıyan görüntüler tahribatı gözler önüne seriyor.
'KÖPRÜ VE EVLER ZARAR GÖRDÜ'
Artı Gerçek'e konuşan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren,"2011 ile 2013 yıllarında Gelîyê Godernê'de baraj yapılmasına karar verildi. Devasa bir baraj yapılıyor ve kamulaştırmalar sona ermek üzere. Gelîyê Godernê derin bir vadi, iki yakasında da kayalıklar var. Orada bir yol-köprü çalışması var. Güya o köprü için tarihi Gelîyê Godernê Köprüsü zarar gördü, ulaşıma kapandı. Orada yaşayan insanların evlerinin duvarı çatlamış. Dinamitler patlatılıyor. Buna karşı vatandaşlar da dava açmaya başladı" dedi.
'SULAR ALTINDA BIRAKILMAK İSTENİYOR'
"Gelîyê Godernê, sular altında bırakılmak isteniyor" diyen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgedeki ağaçlar korucular eliyle kesilip satılıyor. Bu işin içerisinde askeriye de var. Dolayısıyla uzun zamandır rant amacıyla ormanlar kesildi. Muazzam bir tarihe, bitki ve hayvan çeşitliliğine sahip çok değerli bir yer. Dinamitlerin patlatılması sonucu insanların yaşamı, evleri tehlike altında. İnsanlar sürgün edilmiş oluyor. Zaten depremden dolayı köylüler zarar görmüştü, bir de üstüne devletin yaşattığı bu suni depremle daha fazla zarar gördüler."
'GELÎYÊ GODERNÊ İNSANSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR'
Gelîyê Godernê ile ilgili kamuoyu oluşturulması gerektiğini vurgulayan Eren, "Yaşamı korumaya yönelik çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları dava açabilir. Oradaki orman katliamına 'dur' demek gerekiyor çünkü Gelîyê Godernê'de doğa katliamı tamamen güvenlik gerekçesiyle yapılıyor. Bu gerekçe aslında rantın döndüğü bir yer olduğunu gösterir. Orada yaşayan insanların yaşamını güvence altına almak zorundalar. Orada insanlar sürgün edilmek isteniyor. Gelîyê Godernê insansızlaştırılmak isteniyor" diye konuştu.
'GÖZ GÖRE GÖRE YOK EDİLİYOR'
Kuyucak Mezrasında yaşayan Muhammed Güzel de "Gelîyê Godernê şu an göz göre göre yok ediliyor. Ekili tarlalarımız bile tahrip ediliyor. Baraj yapıldığında bağ ve bahçelerimiz sular altında kalacak. Büyük bir rant dönüyor burada. Köyün her iki tarafına da askerler konuşlanmış durumda. Gelîyê Godernê'nin mezraları arasında karakollar yapıldı. İneğimiz doğum yapıyor, akşam dışarı çıkamıyoruz. 'Bizden izinsiz çıkmayın' diyorlar" dedi.
'YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ'
Gelîyê Godernê'de yapılaşmaya karşı olduklarını dile getiren Güzel, "Dinamitlerin patlatılmasından sonra tarihi taş köprümüz iyice zarar gördü. Şu an karşıdan karşıya geçemiyoruz. Suyun etrafından 30 kilometre dolanıp geçiyoruz. Baraj adı altında yapılanların rant olduğunu biliyoruz. Bizler Gelîyê Godernê'de yapılaşmaya karşıyız" diye konuştu.
