'Artık telefonu kapatmalıyım, dünya şunu bilsin, ülkemizi cehenneme çevirdiler'

'Artık telefonu kapatmalıyım, dünya şunu bilsin, ülkemizi cehenneme çevirdiler'
Kabil'de yaşayan bakanlık görevlisi, 'Uluslararası güçlerin hesapları yüzünden bir halk kurban seçilmiş durumda. Türkçem anlatmaya yetmiyor, ama cehennem kelimesi özettir' dedi.

29 Şubat 2020’de Taliban’la anlaşan ABD yönetimi, 1 Mayıs 2021’den itibaren Afganistan’dan çekilmeye başlayacağını ve 11 Eylül’ün yıldönümünde çekilmenin tamamlanacağını duyurmuştu. ABD güçlerinin çekilmeye başlamasıyla birlikte ilerleyişini hızlandıran Taliban, Kabil’e girmiş durumda. Ele geçirdiği bölgelerde mutlak şeriat uygulayan, infaz ve işkenceler yapan Taliban’ın ülke yönetimini ele geçirmesi de an meselesi. Taliban’dan ve uzun süreceği öngörülen savaştan kaçan yüz binlerce insan İran ve Türkiye’ye kaçıyor.

Gazeteci İrfan Aktan, Kabil’de yaşayan İçişleri Bakanlığı görevlisi Farhad Khurami’yle uzun bir söyleşi yaptı. 1+1'de yayımlanan söyleşide Khurami, "İki senedir başkent Kabil’deyim. Daha önce de Mezar-ı Şerif’teydim. İki senedir bürokrat olarak çalışıyorum. Bir buçuk sene Cumhurbaşkanlığı’nda, cumhurbaşkanı ile mülki amirler, yani valiler ve kaymakamlar arasındaki iletişimi sağlama işindeydim. Emirleri mülki amirliklere, mülki amirliklerin raporlarını da cumhurbaşkanına iletiyordum. Bir süredir İçişleri Bakanlığı’nda müşavir olarak çalışıyorum" diyerek kendisini tanıttı.

"Taliban’ın savaş stratejisine sahip bir yapısı yok. Ama onlara istihbarat ve silah desteğinin Pakistan’dan ve oradaki bazı emekli generallerden geldiğini söylemeliyim" diyen Khurami, "Bu stratejinin özeti şu: Korku ve umut. Bazı devlet çalışanlarını, orduda görevli askerleri arayıp onları korkutuyor, bazılarını da arayıp 'biz neden savaşalım ki, bitsin bu savaş' diyorlar. ABD çekilmiş, Taliban ilerliyor ve halk umutsuzluk içinde. Taliban Pakistan’dan aldığı stratejiyle bu durumu çok iyi kullanıyor. O yüzden kimi askerler teslim oluyor, kimileri kaçıp gidiyor. Öte yandan, Taliban kontrolüne aldığı bölgelerde tıpkı IŞİD gibi mutlak şeriat kurallarını uyguluyor. Mesela geçen hafta Nimruz’da dört kişiyi idam edip cesetlerini bir yolda teşhir ettiler. Kandahar’a bağlı bir kasabada, yüzlerce insanın Taliban tarafından evlerinden alınıp götürüldüğünü ve katledildiğini hem İnsan Hakları İzleme Örgütü hem de ABD kabul etti." şeklinde konuştu.

Taliban'ın öldürdüğü ya da öldürmek istediği kişileri de tarif eden Khurami, "Aktivistler, sivil toplum kuruluşu çalışanları, gazeteciler, Taliban’ın egemenliğini kabul etmeyen herkes. Üstelik, herhangi bir mahkeme de yapılmadan infaz edildi bu insanlar. Bunlardan biri de komedyen Khasa Zwan’dı. Khasa’nın komedyen değil, ABD veya CIA için çalışan bir görevli olduğu da iddia edildi, ama bu doğru değil. Taliban’a akıl veren Pakistanlı emekli generaller, uluslararası kamuoyuna karşı bir hikâyenin nasıl yazılacağını da öğretiyor" dedi.

Ordunun neden Taliban'la savaşmadığı konusunda ise "Taliban’a karşı daha ziyade polis ve halk savaşıyor, ama yirmi senedir hep ABD güçleriyle çalışan ordu, ABD güçleri çekilince çeşitli sorunlar yaşamaya başladı" diyen Khurami "Savaş uçakları eskisi gibi etkin kullanılamıyor, çeşitli bölgelere, ordu birliklerine zamanında ikmal yapılamıyor, silah gönderilemiyor. Keza pek çok bölgeye polis gidiyor, çünkü ordu coğrafyayı bilmiyor. ABD çekilince Afganistan ordusu şok halini yaşamaya başladı. Mesela daha önce intikalleri ABD yapıyor, belli bölgelerde havadan bombardıman desteği sağlıyordu. ABD’nin bu desteğinin bir anda çekilmesi orduyu felce uğrattı" bilgisini verdi.

Taliban'a olan halk desteği konusunda da konuşan Khurami, "Afganistan’da kırk senedir savaş sürüyor ve toplumda savaştan bıkkınlık var. Bu kadar uzun bir savaşı hiçbir ülke yaşamadı. O yüzden insanlar 'kim gelirse gelsin, yeter ki bu savaş bitsin' diyor. İnsanlar devletle Taliban’ın oturup anlaşmasından yana. Sonuçta, Taliban da, devlet de bir gerçek. Öte yandan, Afganistan artık eski Afganistan değil. Yeni kuşaklar internet ve sosyal medya sayesinde dünyada olup bitenleri görüyor, takip ediyor, izliyor. Elektriğin yasaklandığı, kadınların dışarı çıkmasının engellendiği bir Afganistan’ı bu kuşaklar kabullenemez. Taliban şu anda ele geçirdiği bölgelerde bu kuralları dayatıyor, ama bunların içselleştirilmesi mümkün değil. Geçen hafta Mezar-ı Şerif’te genç bir kadın hicab giymeyi reddettiği için öldürüldü. Köylerde bu dayatmayı yapabilirsiniz, ama şehirlerde halk bunları kabul etmiyor. Ayrıca, son yirmi senede Afganistan toplumu dünyaya da açıldı. Gençler farklı ülkelere gidip geldi. Sorunuza dönelim, Taliban’ı kim destekliyor? Son yirmi yılda iktidardan mahrum kalanlar, devlet içinde hâkimiyet kazanamayan, etkin olamayan, ordudan, polisten zulüm gören kesimler Taliban’ı destekliyor. Belki inanmayacaksınız ama, çoğu insan da para uğruna Taliban için savaşıyor. Yine, inanmayacağınızı bile bile söylüyorum, Afganistan toplumu içinde Taliban’ı destekleyenlerin oranı yüzde 10’u geçmez" ifadelerini kullandı.

Afganistan'dan kaçanların neden Türkiye'yi tercih ettiği konusunda Khurami, "Taliban geldiğinde herkes kaçmayı düşünüyor. Son üç ayda sadece Kabil’den 40 bin kişi Türkiye’ye yasal yollardan gitmek için vize başvurusu yaptı. Bunların çoğu açısından gidilecek en uygun ülke Türkiye. Çünkü Avrupa’ya gitmenin yolu Türkiye’den geçiyor" dedi.

Khurami, şu anki gündelik hayatı ise şöyle tarif etti: "Sürekli bir tedirginlik hali içindeyiz. Geçen gün otoparkta oturmuş bir adam gördüm. Refleksim ona silah çekmek oldu. Çünkü kimin ne zaman ne yapacağını öngöremiyoruz. Gece-gündüz çalışıyor, farklı şehirlerdeki görevlilerle görüşüyoruz. Dün konuştuğumuz kişi bugün hayatını kaybetmiş olabiliyor. Her ne kadar ABD’nin burayı Taliban’a bıraktığını söylesek de, bu işin sonunun nereye varacağını kimse öngöremiyor. Kabil parklarında yatan insanlara bakıyorsunuz, bunca cinayet ve zulme tanık oluyorsunuz, haliyle ruh sağlığınızı korumakta güçlük çekiyorsunuz. Bazı videolar var, görmeye dayanamazsınız. Tüm dünya bize sırtını döndü ve kimse burada yaşadıklarımızı görmüyor."

"Dünyanın gözünü kapatmasını, ABD siyasetinin değişimini evladını kaybeden bir anneye, annesini kaybeden bir evlada nasıl anlatabilirsiniz? Bunca adaletsizliği, gaddarlığı kim, nasıl izah edebilir? ABD’nin, Pakistan’ın, uluslararası güçlerin hesapları yüzünden bir halk kurban seçilmiş, bir ülke cehenneme dönmüş durumda. Türkçem anlatmaya yetmiyor, ama cehennem kelimesi özettir. Buranın bazı hesaplar yüzünden cehenneme çevrildiğini birilerinin dünyaya anlatması, duyurması gerekiyor" diyen Khurami, son olarak "Daha şimdiden Suriye’den daha beter, daha kötü cinayetler oluyor burada. Afganistan’da değilsiniz ve bu anlattıklarım size sadece bir hikâye gibi geliyor. Ama burada sabah evden çıktığınızda, akşam aynı eve döneceğinize, döndüğünüzde ailenizi bulup bulamayacağınıza dair hiçbir garantiniz yok. Artık telefonu kapatmam gerekiyor, dünya şunu bilsin, ülkemizi cehenneme çevirdiler." diye konuştu.

Söyleşinin tamamı için tıklayın

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar