Kissinger'ın son söyleşisi yayımlandı: İki devletli çözümü 'gömmüş', Çin'le uzlaşma çağrısı yapmış

Kissinger'ın son söyleşisi yayımlandı: İki devletli çözümü 'gömmüş', Çin'le uzlaşma çağrısı yapmış
ABD'nin eski dışişleri bakanı Henry Kissinger'ın, son söyleşisinde iki devletli çözümü reddettiği ve İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Ürdün kontrolüne geçmesini savunduğu ortaya çıktı. Kissinger, Washington'ın Çin'e yönelik tavrını da eleştirmiş.

Artı Gerçek - Batı dünyasında 'realpolitik duayeni', dünyanın geri kalanında ise genellikle 'savaş suçlusu' olarak anılan eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ın, geçen hafta 100 yaşında ölümünden önce verdiği son röportajlardan biri ortaya çıktı. Kissinger bu söyleşide, Ortadoğu'da iki devletli çözümüm sürdürülebilir olmadığını, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın "Ürdün kontrolüne geçmesi gerektiğini" savundu. Soğuk Savaş döneminden beri Çin'le ilişkilerin ilerletilmesini savunan Kissinger, son söyleşisinde de Amerikan yönetimine Pekin'le uzlaşma çağrısı yaptı. ABD'nin eski dışişleri bakanı, "dünyanın bir liderlik krizi yaşadığını" da söyledi.

Kissinger'ın, Alman medya devi Axel Springer'ın 'World Minds' projesi çerçevesinde, aralarında tarihçi Niall Ferguson, ünlü yatırımcı Bill Ackman ve eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in de bulunduğu 25 kişi ile Chatham House kuralları ile gerçekleştirdiği, kendi yanıtlarının yayınlanmasına da izin verdiği 18 Ekim tarihli son söyleşisi şöyle:

İsrail, anlaşılır bir biçimde, Hamas'a tüm gücüyle karşılık veriyor. Eğer siz Dr. Kissinger, Netanyahu'nun yerinde olsaydınız daha farklı bir tepki verir miydiniz?

Ben Netanyahu'nun yerinde değilim, dolayısıyla ona etki eden tüm güçleri değerlendiremem. Ben barışçıl bir sonuçtan yanayım. Hamas çatışmaya dahil olduğu sürece barışçıl bir sonuç görmüyorum. Ben, Arap dünyası ile İsrail arasında müzakere yapılmasını tercih ederim. Özellikle de bu son olaylardan sonra, İsrail ile Filistinliler arasındaki doğrudan müzakerelerin çok verimli olduğunu düşünmüyorum.

İki devletli çözüm olmadan Ortadoğu'da kalıcı barış olabilir mi?

Resmi bir barış, kalıcı bir barışı garanti etmez. İki devletli çözümün zorluğu, Hamas deneyimi görüldü. Gazze, iki devletli bir çözüm olasılığını sınamak amacıyla [eski İsrail Başbakanı Ariel] Şaron tarafından yarı bağımsız hale getirildi. Bu esasında, çok daha karmaşık bir duruma yol açtı. Son iki yıldaki durum, 2005'e kıyasla o kadar daha kötü hale geldi ki. Dolayısıyla iki devletli çözüm, geçen haftalarda gördüklerimizin bir daha yaşanmayacağını garanti etmiyor.

Bir anlığına Dışişleri Bakanı olduğunuzu hayal edin. Ve birkaç ay ileri gidiyoruz. Umarım İsrail o noktada Hamas teröristlerinden kurtulmuştur. O zaman ne yapacağız? Gazze ne olacak? İsrail bu dünyada kendini nasıl güvende hissedecek? Böylesi bir sonucu nasıl müzakere edersiniz?

İki bölgeden birini İsrail'i devirmeye kararlı halde bırakacak olan iki devletli bir çözümü hedeflemek yerine, Batı Şeria'nın Ürdün kontrolüne verilmesi gerektiğine inanıyorum. Mısır Arapların tarafına yaklaştı, dolayısıyla İsrail'in ilerlemesi çok zor olacak. Tıpki Yom Kippur Savaşı'nın sonunda benim yönetme ayrıcalığına sahip müzakereler gibi bunun sonunda da bir müzakere olacağını umuyorum. O dönemde İsrail etrafındakilere kıyasla daha güçlüydü. Bugünlerde, çatışmanın devamını önlemek için Amerika'nın daha fazla müdahil olması gerekiyor.

Amerika daha güçlü bir destek göstermeye istekli olur mu?

Bunu yapmak zorunda.

Bana öyle geliyor ki Biden yönetimi İran'a, Hizbullah'ın İsrail'e Lübnan'dan saldırması halinde İran'a karşı askeri eylemde bulunacağına dair yeterince açık bir mesaj göndermiyor. Bunun yerine ABD'nin mesajı, İran Gazze saldırılarına doğrudan dahil değilmiş gibi davranarak, neredeyse İran'ı yatıştırmaya yönelikti. Bugün Dışişleri Bakanı olsaydınız İran'a farklı mesajlar gönderir miydiniz?

Eğer bunu yapmak isteselerdi yapabilirlerdi diye düşünüyorum. Hizbullah'ın İsrail'in kuzey sınırında on binlerce füzesi var. Bu da tehlikeli bir kombinasyona ekleniyor.

Rusya'nın, kısmen dikkatleri Ukrayna'daki sorunlardan başka yöne çekmek amacıyla Ortadoğu'ya daha fazla müdahil olma ihtimali var mı?

Ukrayna savaşından önce Rusya, Araplarla çatışmada genel olarak İsrail'den yanaydı. Rusya şimdi müdahale ederse iki seçeneği var: Arapların yanında yer almak ya da krizde arabulucu olarak görünmek - ki bu da, Ukrayna savaşının gölgesinde tuhaf olurdu.

Mevcut kriz Çinlilere Tayvan'a saldırma fırsatı yaratıyor mu? Son haftalarda orada işler çok sessizdi.

Bana göre, Çin böyle bir ihtilafa hazır değil. Bu, teorik bir fırsat. Bence Çin, ABD ile ilişki kurabilecek kapasiteye sahip. Ancak şunu dikkate almamız gerekiyor; bizim tarafımızda gelişen tutum, bunu mümkün kılmayabilir.

O zaman ABD'nin Çin'e karşı tutumu ne olmalı?

ABD Çin'le uzlaşmalı.

The U.S. should reconcile with China.

Nixon-Kissinger yıllarının büyük başarılarından biri, Sovyetler Birliği'ni Ortadoğu'dan çıkarmaktı. Siz Sovyetleri Ortadoğu'dan çıkarmaktan çok, Çin'le yakınlaşmanız nedeniyle ünlüsünüz. Bugün Rusya'yı veya Çin'i Ortadoğu'dan çıkarmamız gerekiyor mu? Bu iyi bir fikir mi, yoksa mevcut kriz de dahil, bir şekilde yapıcı bir rol oynayabilirler mi?

Bu güçleri Ortadoğu'dan uzaklaştırmak veya onları olumlu bir rol oynamaya teşvik etmek, temelde Çin-Amerikan ilişkilerine bağlı. Ve bu ilişkiler iyileşmiyor. Şu anda Rusya'yla ilgili en büyük zorluk, hiçbir diyalog olmaması nedeniyle ne düşündüklerini duymamış olmamız.

1990 ile 2020 arasındaki on yıllar, jeopolitik açıdan nispeten sakindi. Neden bu açılım ve dostluk dönemini daha barışçıl bir dünya yaratmak için kullanmadık?

Dünyayı kim barışçıl hale getirmeli? Ortadoğu'da, eğer Mısır, Suudi Arabistan ve diğer Arap devletleri radikallere baskı uygulamaya ve barışçıl bir çözümü dayatmaya istekli olsalardı, en iyi sonuç bu olurdu. Fakat geçen haftalarda yaşanan olayların onları daha radikal bir duruşa zorlamasından ve bunun, ABD'nin denklemi dengelemek zorunda kalacağı bir duruma yol açmasından korkuyorum.

Dünyamızda bir liderlik krizi var, Amerika Birleşik Devletleri'nde, İsrail'de, Rusya'da bir liderlik krizi var. Geleceğin liderlerini düşündüğünüzde onların sahip olması gereken bazı nitelikler nelerdir?

Dünya liderleri başarısız oldu. Ağır basan kavramlara, temellere ve günlük taktiklere hakim olmayı başaramadılar. Toplumlar peş peşe ihtilaflar yaşamadan, sorunlarını çözmenin bir yolunu bulmak zorundadırlar. Zorluk budur. İnşa edilen medeniyetin büyük kısmını yok eden büyük savaşlarla sonuçlanan daimi bir çatışma dönemiyle karşı karşıyayız.

Dr. Kissinger, siz 100 yaşındasınız. Nasıl bu kadar zinde kalabiliyorsunuz? Sırrınız nedir?

Annemi ve babamı iyi seçtim. Sonuç olarak iyi genleri miras aldım.

Planlarınız nedir?

Önemli ve ufak da olsa katkıda bulunabileceğim konularla meşgul olmak dışında geleceğe dair bir planım yok. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar