'Çalışan Gazeteciler Günü’nde, ne yapın edin sendikalı olun'
ARTI GERÇEK- Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Basına yönelik baskıların sadece haber alma hakkının değil, ‘haber olma’ hakkını da engellediğinin vurgulandığı açıklamada, "Halkın haber alma hakkı kadar "haber olma" hakkı da elinden alınıyor" denildi.
Basına atfedilen ‘4. Kuvvet’ olma durumunu hatırlatan DİSK Basın-İş, "Ülkenin pek çok yerinde adalet arayan madenciler, köylüler, işçiler seslerini duyurmaya çalışıyor. O sesler duyulabilse patronlar yasalar çerçevesinde hak edilmiş tazminatların üzerine konamayacak, bundan sonra konmayı da aklına getiremeyecek. O sesler herkese ulaşsa kamuoyu oluşacak, doğa harikası topraklarımız altında 3 kuruşluk maden var diye, derelerimiz 5 kuruşluk enerji üretilecek diye tarumar edilmeyecek. Ama iktidar eliyle tesis edilen talan ve yağma düzeni bu seslerin duyulmasına izin vermiyor" ifadelerine yer verdi.
‘YİNE DE GAZETECİLİK VAR BU ÜLKEDE’
Olay TV ekranının 26 günde kapatıldığından bahseden sendika, bağımsız gazetecilerin iktidar için güvenilir olmadığını kaydederek, "Halk ekonomik krizde hayatta kalma mücadelesi verirken talan edilen paraların akıbeti sorgulanmasın diye iktidar elini medyanın üzerinden bir an olsun çekemiyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı’nın basın kartı yetkisini kimlerin gazeteci olup olmadığının tescili için kullanıldığını ve gazeteci olarak görmediklerini ceza verip, terörist ilan ettiğini söyleyen DİSK Basın-İş baskılara karşılık hala gazetecilikte ısrar eden gazeteci ve yayınların olduğunu, "Yine de gazetecilik var bu ülkede. Van’da köylülerin askeri bölgede linç edilip birinin öldürüldüğünü, ısrarla yapılan haberler sonucu öğrenebildik. El değiştiren belediyelerdeki yolsuzlukları, bunları yazan gazeteciler sayesinde öğrenebildik. Damat Bakanın istifasını yüzlerce yayın organı veremedi ama türlü ekonomik, siyasi baskılara rağmen ayakta durmaya çalışan gazeteler, televizyon kanalları, ilk andan itibaren konuyu halka duyurdu. Uyuşturucu baronlarının devleti nasıl kullandığını, 15 Temmuz sonrası devlette köşe kapmaca oynayan diğer cemaatleri, cesaretle yazan gazeteciler sayesinde öğrendik. Sayıştay raporlarına yansıyan ama hasıraltı edilen çok sayıda usulsüzlüğü, yolsuzluğu ısrarla yazan gazeteciler sayesinde biliyoruz. İyi gazetecilik hala var ve mutlaka var olmaya devam edecek" şeklinde açıkladı.
‘ÖRGÜTSÜZ BİR MESLEK GRUBUNUN HAKLARINI KORUMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Gazeteciler büyük bir çoğunluğunun örgütsüz olduğunu ve iletişim fakültesi mezunlarının iş bulamadığının hatırlatıldığı açıklamada güvencesiz ve düşük ücretle çalışmanın yaygın olduğu vurgulanarak, "Bu denli örgütsüz bir meslek grubunun haklarını koruması, geliştirebilmesi mümkün değil" tespiti yapıldı.
Sendika tüm gazetcilere çağrıda bulunarak, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, ne yapın edin, sendikalı olun, DİSK’li olun" çağrısı yaptı.