Kayı İnşaat işçileri haklarını alabilmek için İstanbul’a geliyor: Sanıyorlar ki yalnızız
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- Kayı İnşaat’ın yurt dışındaki şantiyelerinde ve ofislerinde çalışan 250’ye yakın işçinin bir yıldan fazla süredir maaşları ödenmediğini belirten İnşaat-Sen üyesi Nurseli Gözüaçık, işçilerin defalarca Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz’a ulaştığını ancak Yılmaz’ın "ödeyeceğim" dediği halde iki yıldır işçileri oyaladığını ifade etti.
İşçilerin 28 Aralık 2019 tarihinde maaşlarını alamadıkları için Cezayir’de grev yaptığı anımsatan Gözüaçık, şirketin işçilerle arabuluculuk sözleşmesi imzaladığı ve hak edişlerin Mart 2020’de ödeneceğini yönünde taahhüt edilmesine rağmen şirketin sözünü tutmadığını belirtti.
‘KAYI İNŞAAT ŞANTİYELER ÜZERİNDEN MİLYONLAR KAZANDI’
Gözüaçık sözlerini şu ifadelerle sürdürüldü:
"İşçiler, yüzlerce kez patronla görüştü. Coşkun Yılmaz "en yakın zamanda ödeyeceğim" diyerek işçileri sürekli oyaladı. Kayı İnşaat koca şantiyeler üzerinden milyonlar kazandı. Sermayesine sermaye kattı. Öyle ki Kayı İnşaat 2007 yılından bu yana her sene en büyük 250 uluslararası müteahhit listesine giriyor. Bununla övünüyor. Ancak sıra işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.
Bununla birlikte Kayı Holding sadece inşaat alanında değil birçok iş kolunda büyüdükçe büyüdü.
‘ÇALIŞANLAR HAK EDİŞLERİNİ İSTİYOR’
Enerji ve medikal alanlarında şirketleri var ama işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.
Yazın sıcağında, kışın soğuğunda şantiyelerde, ofislerde işçiler çalıştı. Ailelerinden, sevdiklerinden aylarca ayrı kaldı. İşe geç başlama lüksleri olmadı. Önlerine ne yemek konduysa onu yediler. Nereyi yatak diye gösterdilerse orada yattılar. Yani kimse Kayı İnşaat patronlarından sadaka istemiyor. Tüm çalışanlar hak edişlerini istiyor.
‘2019 YILINDA TEKRARLANAN MAAŞ GASBI HALA SÜRÜYOR
Kayı İnşaat’ın daha önce de işçilere paralarını ödemediğini biliyoruz. İşçiler, 2016 yılında Cezayir’deki şantiyede grev yapmıştı. Grev ardından Coşkun Yılmaz paraları ödemek zorunda kalmıştı. Anlıyoruz ki işçileri çalıştırıp parasını ödememek Kayı İnşaat için bir yöntem haline gelmiş. Ancak 2019 yılında tekrarlanan maaş gaspı hala sürüyor. İnşaat-Sen ile örgütlenen Kayı işçileri, maaşlarını almak için kollarını sıvadı. Patronlar sanıyor ki işçiler bir başınalar, ayrı ayrı şehirlerdeler ve bir şey yapamazlar. Ancak Kayı işçileri sendikasıyla örgütlenerek önce birlik oluyor.
‘OLUMLU BİR YANIT ATTIKLARINI GÖRMEDİK’
İnşaat-Sen Kayı İşçileri Koordinasyonu olarak videolar yayınladık, Coşkun Yılmaz’a uyarıda bulunduk. Görüşme yaptık. Olumlu bir adım attıklarını göremedik. Kayı İnşaat işçileri Türkiye’nin dört bir yanından, alacakları için İstanbul’a geliyor. Bu zorlu günlerde yolları tepecekler ve haklarının peşine düşecekler."
Gözüaçık, İşçilerin haklarını almak için 12 Ocak Salı saat 12.00’da İstanbul’da Kayı İnşaat’ın Genel Merkezi önünde bir açıklama yapacağını ve açıklama sonrası işçilerin nöbet eylemi gerçekleştireceklerini vurgulandı.
KAPI YAPI SAHİBİNDEN İŞÇİLERE TEHDİT: HEPİNİZİ TERÖRİST İLAN EDERİM
Evli ve iki çocuk babası inşaat işçisi Orhan Demir, Adana’da yaşıyor. Ağabeyi araçlığıyla Mart 2019 yılında Cezayir’e giden Demir, şirketin kendilerine ilk 4 maaşın şirket kasasında kalacağının ifade ettiğini Ancak ödeme zamanı maaşlarının bir hayli altında bir rakamın kendilerine verildiğini söyledi. Demir, bunun üzerine Cezayir’de 60 gün boyunca grev yaptıklarını söyledi. Demir, şu an maaşını alamadığı gibi özlük hakları, fazla mesai ücretlerinin de verilmediğini vurguladı.
Adana’ya döndükten sonra ev kirasını ödeyebilmek evinin geçimini sağlamak için 30 bin liralık kredi çektiğini vurgulayan Demir, kredi borcunun şu an 60 bin lirayı bulduğunu belirtti. 13 bin dolar maaşının verilmediğini ifade eden Demir, maaşı verilir ise borçlarını ancak kapatacağını söyledi.
Demir, seçtikleri sözcülerin şirket sahibi Coşkun Yılmaz’la görüştüğünü ve Yılmaz’ın "Sadece maaşlarınızı alıp gideceksiniz, aksi takdirde hepinizi terörist ilan eder, polisleri çağırır hepinizi buradan attırırım" dediğini vurgulayan Demir, söyle devam etti:
"Çocuklarım benden elbise ve oyuncak istiyordu. Adana’ya geldiğimde ‘baba hani bize bunları, şunlar alacaktın’ diye soruyor. Çocuk işte ne bilsin. Bizim boynumuzu öyle bir büktüler ki… Boynu bükük kaldık çocuklarımızın karşısında. Benim borç alacağım kimsem yok. Ağabeyim yok babam yok! Bir ağabeyim var O’da benim durumumda."
Demir şu an günlük olarak inşaatta çalıştığını, günlük kazancının hiçbir şeye yetmediğini ve "Kiramı nasıl ödeyeceğim kara kara düşünüyorum" diye ekledi.