KESK: İhraç kararlarıyla bugün Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direniş arasında çok yakın bir ilişki var

KESK: İhraç kararlarıyla bugün Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direniş arasında çok yakın bir ilişki var
KESK, OHAL döneminde ilan edilen ihraçlara ilişkin birçok kentte açıklama yaptı.

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) ihraçların iade edilmesi talebiyle birçok kentte eylem düzenledi. KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, İzmir'deki eylemde, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direniş arasında çok yakın bir ilişki var. Çünkü kanun hükmünde kararname ile rektörlük seçimleri kaldırıldı ve atama üslü getirildi" dedi.

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, KHK ile ihraç edilen eğitimcilere ilişkin Eğitim Sen 1 Nolu Şube’de basın açıklaması yaptı. Açıklama yapan Eğitim Sen Diyarbakır 2 Noli Şube Eşbaşkanı Zuhal Sezer, OHAL KHK’leri ile MEB’den 34 bin 393 kişinin ihraç edildiğini hatırlattı.

‘KHK İHRAÇLARININ HUKUKLA, ADALETLE AÇIKLANACAK HİÇBİR YANI YOKTUR’
 
Sezer, oyalanmadan haksız hukuksuz ihraçların görevlerine iade edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Herkesin çok iyi bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmayan tüm kararlar yasa dışıdır. Bu nedenle KHK ihraçlarının hukukla, adaletle açıklanacak hiçbir yanı yoktur. Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, kararların alınış şekline, ihraç edilenlere ‘savunma hakkı’ bile tanınmamasına bakıldığında OHAL ve KHK’lara gerekçe olarak gösterilen ‘darbecilerle mücadele’ söyleminin gerçeği yansıtmadığı açıktır" ifadelerini kullandı.

'YASAL ENGEL YOK'

Eğitim emekçileri hakkında yürütülen soruşturmalara dikkat çeken Sezar, "Bugüne kadar haklarında soruşturma yürütülen ve savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, aralarında Eğitim Sen üyelerinde bulunduğu, on binlerce eğitim ve bilim emekçisinin görevlerine geri dönmesinin önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Bu açık gerçeğe rağmen, arkadaşlarımızın görevlerine başlatılmaması hukuksuzluğun geldiği noktayı göstermektedir. Mahkeme ve AİHM kararı olmasına karşın yargı kararlarının yok sayılması, hukuka ve demokrasiye karşı açık bir meydan okuma anlamına gelmektedir" dedi. 

KESK Mersin Şubeler Platformu, KHK'lerle işlerinden atılan üyelerinin iadelerini talep etti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi önünde gerçekleşen açıklamada, KESK Mersin Şubeler Platformu üyesi Mahmut Sümbül, sendikanın mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların hedefi olduğunu belirtti. KHK’lilerin durumuna değinen Sümbül, "Hukukun temel ilkeleri ayaklar altına alınmıştır. Bu durum bakanlıklar bünyesinde kurulan ‘ihraç komisyonları’ eliyle hala devam ettirilmektedir. Herkesin çok iyi bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmayan tüm kararlar yasa dışıdır" diye konuştu.

Adana ve Hatay'da da Eğitim Sen yöneticileri binalarında yaptıkları basın toplantılarıyla KHK'lerle işlerinden atılan üyelerinin iadelerini istedi.

‘İHRAÇ KARARLARIYLA BUGÜN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ DİRENİŞ ARASINDA ÇOK YAKIN BİR İLİŞKİ VAR’

KESK İzmir Şubeler Platformu da, Olağanüstü Hal (OHAL) Komisyonu’nun lağvedilmesi ve KHK ile işlerinden edilen emekçilerin işlerine iade edilmesine ilişkin Konak ilçesinde bulunan Kameraltı girişinde yaptı.

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen’in de katıldığı eylemde, KHK ihraçlarının hukukla, adaletle açıklanacak hiçbir yanı olmadığını belirten KESK Dönem Sözcüsü Necip Vardal, eğitim ve bilim emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç ve sürgün cezaları ile karşı karşıya kalmalarının kabul edilemez olduğunu aktardı.

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de, "Birçok kamu görevlisiyle birlikte üniversitelilerde barış isteyen, toplumsal sorumluluk gereği okulun sorunlarına duyarsız kalmayan, özgür, özerk ve demokratik üniversiteye sahip çıkan birçok akademisyen ihraç edilmiştir. İşte o günün ihraç kararlarıyla bugün Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direniş arasında çok yakın bir ilişki var. Çünkü kanun hükmünde kararname ile rektörlük seçimleri kaldırıldı ve atama üslü getirildi. Bizde bu ülkenin yönetiminde kamu emekçileri olarak eşit söz hakkı istiyoruz. Buradan bir kez daha seslenmek istiyorum seçimle alamadıkları belediyelere kayyım atlayanlar, sendika üzerinde baskı kuranlar, üniversitelere kayyım atayanlar bilsinler ki kayyım ve OHAL düzenine asla teslim olmayacağız" dedi.

Öne Çıkanlar