SODEMSEN yetkili sendika ile neden görüşmüyor: İkramiye verelim sendika değiştirin iddiası
İsa Uğur ERDOĞAN
ARTI GERÇEK- Uzun yıllar boyunca kadro mücadelesi veren taşeron işçilere 3 yıl önce Aralık ayında yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya alınacağı söylendi. Ancak yeni durum ne kadro ne de taşeron olarak tanımlanabilecek yeni-taşeronlaşmayı getirdi. Belediye kadrosunda olmayan fakat sürekli işçi tanımlamasıyla belediye iştiraki şirketlerde çalışan işçilerin önüne yeni sorunlar peyda olmaya başladı.
Söz konusu KHK ile getirilen düzenleme ile birlikte sürekli işçiliğe geçen çalışanların yaptığı işe bakılmaksızın genel hizmetler işkoluna geçiriliyor. Eskiden savunma işkolunda olan güvenlik görevlilerin de peyder pey işkolu değişikliği yapılıyor. Bu süreçte bir yıl içerisinde 7 bin üyesini kaybeden DİSK’e bağlı Güvenlik-Sen bir yandan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) yetkisini kaybetme tehlikesi yaşarken diğer yandan yetki aldıkları belediyelerde TİS masasında muhatap bulmakta zorlanıyor.
'BELEDİYELERİN TAŞERONU GİBİ OLDUK'
Güvenlik-Sen Genel Başkanı Serdar Aslan, diğer partilerin yönettiği belediyelerde TİS’le ilgili herhangi bir sorun yaşamazken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelerde işveren vekili olan Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) ile yetki aldıkları halde görüşemediklerini söyledi. Dahası Beşiktaş Belediyesi’nde yetki alan sendikanın üyelerine yönelik belediye başkan yardımcılarının 6 bin 500 TL ikramiye ve maaş yükseltilmesi karşılığında yine DİSK’e bağlı Genel-İş’e geçilmesinin teklif edildiği iddiası gündeme geldi.
Konuya dair görüştüğümüz DİSK Güvenlik-Sen Genel Başkanı Serdar Aslan, taşeron işçilerin kadroya geçmesi ile ilgili yanılsama olduğunu belirterek durumu, "Kamuda, doğrudan asıl işe geçildi ama belediyelerde muvazaalı bir durum görünüyor. Çünkü belediye şirketleri hala devam etmekte. Kamuda herhangi bir şirket yok. Daha öncesinde taşeron şirketler vardı. Şimdi de belediyenin bir taşeronu gibi olduk aslında" şeklinde özetledi.
‘BİR SAĞLIKÇIYLA GÜVENLİĞİ AYNI TUTAMAZSINIZ’
İşkolu değişikliği ile birlikte nasıl bir sorunun ortaya çıktığını sorduğumuz Aslan, "Bir sağlıkçıyla bir güvenliği aynı tutamazsınız" örneğini vererek; "Özel güvenlik iş kolu aslında militarist bir işkolu; Kolluk kuvvetlerinin yardımcı işi olarak görülür. Genel iş hizmeti ile çok bağdaşır yanı yok bu anlamıyla ya da farklı bir iş koluyla. Grev yapamazsın, grev yasaktır. Mevcutta başka işkoluna geçilmiş dahi olsa dahi bu grev hakkı tanınmıyor. İşkolu değişikliği ile güvenlik hizmetlerini normal işkollarıyla aynı bir düzleme sokmuş oluyor. Bu mesleği aslında ortadan kaldırıyorsun. Ama bütünlüklü bir yasal düzenleme yapılmadı bununla ilgili. İşkolumuz ortadan kaldırılmamış.
Genel bir bakış açısı var zaten ‘ güvenlik bir şey yapmıyor ki zaten’ şeklinde. Hep dış kapının dış mandalı olarak ötekileştirilmiş bir durumda söz konusuydu. Burada tamamen genel hizmetler işkoluna dahil ederek biraz daha pasifize etmiş oldular bu işi" dedi.
‘PRENSİP GEREĞİ MASAYA OTURMAYACAĞIZ’
Sadece CHP’li belediyelerde sorun yaşadıklarını vurgulayan Aslan, SODEMSEN’in işkolu değişikliğine mutlak gözle baktığını ve bu nedenle yetki aldıkları halde TİS masasına oturmadıklarını söyledi.
SODEMSEN’in olduğu yerlerde genelde sıkıntı yaşıyoruz. Beşiktaş’ta bir süreç başlamış yetki alınmış, işkolu değişikliği de yapılmamış. Burada SODEMSEN çıkan genelgeyi baz olarak diyor ki, ‘Bu işkolları zaten değişecek.’
SODEMSEN Genel Merkezi ile de görüştük VE şunu söylüyorlar, ‘ Haklısınız, doğrusunuz ama prensip kararı gereği oturmayacağız.’ Böyle bir şey olabilir mi? Ne kadar demokratiktir? Kaldı ki AKP’li bir belediyeyle bile oturabiliyoruz ama CHP’li bir belediyeyle, adı SODEMSEN olan bir sendikada bir muhatap bulamıyoruz. Burada bir çifte standart uygulaması var. İki yetkili sendika var. Birisiyle oturup, süreci ilerletiyorsun. Ama diğerini tanımıyorsun. Buna da diyorsun ki ‘prensip gereği’.
Şunu söylüyorlar, ‘zaten bu işkolu değişecek. Değişiklikle birlikte yeniden bir süreç yaşanacak.’ İki farklı sözleşme istemiyorlar. Biz de şunu savunuyoruz; Şu anda bir işkolu değişikliği yok. Yetki verilmiş. Mevcuttaki durum devam ettirilmediği takdirde farklı bir mağduriyetin devamı sağlanmış olacak. Şu anki işkolu geçişi yapılan yerlerde Bakanlık yetkiyi bize vermesine rağmen işçileri girdi-çıktı yaparak muvazaalı bir durum oluşturup işkolunu değiştirdiler.
Bir işkolundaki sendikanın varlığı sorunu ortaya çıkıyor. Genel-İş’i ele alırsak 60 yıllık bir sendika, kurumsal olarak bir yere oturmuş ama Güvenlik-Sen dediğimizde daha yedi yıllık, küçük bir sendika. Profesyonel çalışanları olmayan aynı zamanda taşeronda örgütlenip gelen bir sendika. Bu sendikanın varlığını ortadan kaldırdığında. Yetki sorunu çıktığında diğer işçileri örgütleyemeyeceksin" şeklinde konuştu.
‘SINIF DAYANIŞMASINI SADECE SLOGANDA DEĞİL GERÇEK HAYATTA GÖRMEK GEREKİYOR’
Benzer durumun başka belediyelerde de yaşandığını aktaran Aslan, sadece Genel-İş’in muhatap alınmasına ilişkin, "Sonuçta DİSK’e bağlı bir sendikanın örgütlü olduğu bir yerde DİSK’e bağlı başka bir sendika yetki alıyorsa ve bu sürece itiraz edilmemesi gereken noktada itiraz ediliyorsa bu soru işaretidir. Bir bütünsek, örgütlenme seferberliği ilan etmişsek bu durumda nasıl olacak örgütlenme seferberliği? Sadece bizde değil DİSK Enerji- Sen, DEV Sağlık-İş, Sosyal-İş’i vesaire var. Sınıf dayanışmasını sadece sloganda değil gerçek hayatın içinde bütün işçilerle yan yana görmek gerekiyor" dedi.
‘ARKADAŞLARIMIZIN İRADESİNE KET VURMAYI DOĞRU BULMUYORUZ’
Beşiktaş Belediyesi’nde İşyeri Baştemsilcisi Barış Yılmaz ise belediye başkan yardımcılarının güvenlik işçilerine istifa edin Genel-İş’e geçin baskısı yaptığını belirterek, " SODEMSEN yetkililerinin sadece tek bir sendika ile görüşmek istemesi Güvenlik-Sen’e haksızlıktır. İşçi arkadaşlarımızın Genel-İş’e geçirilerek tekelleşme yaşanması konusunda bir irade ortaya konulduğunu görüyoruz. Güvenlik arkadaşlarımızdan iki başkan yardımcısının size şu kadar maaş veririz ama Genel-İş’e geçin söylemlerini etik bulmuyoruz. Bununla ilgili CHP’nin ilgileneceğini umuyoruz. Arkadaşlarımızın iradesine ket vurmayı, devam eden TİS sürecini askıya alarak değersizleştirmeyi ve arkadaşlarımızı manipüle edilmesini doğru bulmuyoruz.
Şu anda Genel-İş’in SODEMSEN’le yürütmüş olduğu TİS görüşmesi devam ederken maaşları, ikramiyeleri veya sosyal ödemeleri belli değilken nasıl oluyor da bu söylemler kullanılıyor. Genel-İş’teki işçi arkadaşlarımız idare ve sendika ile olan bağları ne kadar etkilenecek? Bu işçi arkadaşlarımız bunu bilmezken, belediye başkanları aynı şekilde diğer işçi arkadaşlara bunları ifade edebiliyor mu? Bunu tiyatro olarak görüyoruz ama biz buna sessiz kalmayacağız" dedi.
Yılmaz SODEMSEN’le olan muhataplık sorununu ise, "Beşiktaş’ta yetki tespiti başvurumuzda bu salgın koşullarında cevap almak çok kolay olmadı. 13 Temmuz’da yetki belgemiz geldi. Dolayısıyla Bakanlık yetkili olduğumuzu tescil etti. 2019 yılında KHK gibi bir iklimde idaremizle sendikamız arasında bir TİS varken ve bunun gereği yerine getiriliyorken. Bugün ne oldu da Güvelik-Sen’i bir noktada kapatıp Genel-İş’in içerisine dâhil etme anlayışı hakim oldu?
‘İŞVEREN SENDİKASINI VE İŞVEREN VEKİLİNİ GÖRMEK İSTİYORUZ’
Biz toplantıda işveren sendikasını ve işveren vekilini görmek istiyoruz. Bizler masaya geliyoruz ama maalesef muhataplarımız şu anda yetki almış olan Güvenlik- Sen’i görmezden gelmesi, yok sayması özel güvenlik işçisi emekçi arkadaşlarımızı da çok ciddi handikaba sokuyor. Genel-İş’in iç hukukuna dair biz hiçbir zaman müdahale ve yorumda bulunmadık. Ama en azından DİSK içerisinde bir sendikanın tekelleşmesini asla istemiyoruz.
Bunu devam ettirmek birazda SODEM-SEN’in elinde. Ama biz takvimimizi işletmek durumundayız. Şu anda arabuluculuk dönemindeyiz. Gelirler mi gelmezler mi bilmiyoruz. Ama biz Yüksek Hakem Kurulu’na da gitmiş olsa, idaremizle özlemini duyduğumuz bir TİS’in imzalanacağına dair umudumuzu her zaman koruyoruz" şeklinde anlattı.
SODEMSEN: BAKANLIK SEHVEN BİR YETKİ BELGESİ VERMİŞ
SODEMSEN Genel Sekreteri Cahit Korkmaz ise bakanlığın genelgesi ile verdiği yetkinin çelişkili olduğunu belirterek, "15 Haziran’da yayınlanan bir genelge var. Bu genelge doğrultusunda belediye şirketlerinde çalışan güvenlik arkadaşlarımızın büyük bir bölümü ana işkolundaki sendikalara geçiş yaptılar, daha doğrusu nakledildiler. Bakanlığın verdiği yetki belgesine karşı çıkmıyoruz. TİS prosedürü ne gerektiriyorsa o devam ediyor. Bakanlık bir taraftan sehven bir yetki belgesi vermiş. Diğer taraftan genelgeye göre de bu arkadaşlarımızın asıl işkoluna nakledilmesini koşul olarak koymuş. SODEMSEN olarak temsil ettiğimiz işverenlere ileride sorun yaşamamalarına yönelik bir görevimiz var" açıklaması yaptı.