Basın meslek örgütleri: Dindar Karataş'ın gazeteciliğine tanığız
Erzurum'da 26 Kasım'da tutuklanan gazeteci Dindar Karataş, yarın ilk kez hâkim karşısına çıkacak.
Van’da 24 Kasım'da gözaltına alınarak, götürüldüğü Erzurum’da 26 Kasım'da "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Dindar Karataş'ın ilk duruşması yarın görülecek. Erzurum 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi gazeteci meslek örgütleri, Karataş'ın serbest bırakılmasını istedi.
ALTAN: GAZETECİLİK YARGILANACAK
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Dindar Karataş’ın gazeteciliğine tanık olduklarını ve sahada önemli haberlere imza atan bir gazeteci olduğunu söyledi. Karataş’ın yaptığı haberler ve röportajların iddianameye suç delili olarak eklendiğini belirten Altan, "Biz bunların suç olmadığını söylüyoruz. Gazetecilik suç değildir. Bu nedenle Dindar Karataş’ın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu duruşmada Dindar Karataş değil gazetecilik yargılanacak. Gazeteciliğin ve Dindar Karataş’ın yargılanmasını kabul etmiyoruz" dedi.
Tutuklu gazetecilerle dayanışmanın önemine değinen Altan, meslek örgütlerinin gözünün ve kulağının Erzurum’da olmasını isteyerek, "Tekrardan söylüyoruz gazetecilik suç değildir. Dindar Karataş suç işlememiştir ve bir an önce serbest bırakılmalıdır" diye konuştu.
EREN: DAYANIŞMAYLA ARKADAŞLARIMIZI ALABİLİRİZ
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, Karataş’ın yaptığı haberler nedeniyle tutuklanan ve yargılanan yüzlerce meslektaşlarından sadece biri olduğunu belirtti. Yargılanan, hapishanelerde tutulan gazetecilerin neredeyse tamamına yakınına "terör" ya da "iltisak" gibi suçlamalar yönetildiğini hatırlatan Eren, "Basın- İş olarak tutuklu yargılanan tüm meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" diye konuştu.
Dayanışmayla gazetecilerin serbest bırakılıp ifade ve basın özgürlüğüne sahip çıkılabileceğine vurgu yapan Eren, şöyle devam etti: "İktidar kendisine itiraz eden herkesi 'teröristlikle' suçluyor. Boğaziçi örneğinde olduğu gibi toplumun her kesiminde işçilere, öğretim görevlilerine, öğrencilere, aydınlara, siyasetçilere böyle bakılıyor ve bu artık tahammül edilemez bir duruma geldi. Toplum olarak hep birlikte demokrasiye, basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkarsak ancak tutuklu meslektaşlarımızı dışarı alabiliriz. Gazetecilik yargılanmalarının tümü düşmelidir. Yarın ki yargılamada umarım Dindar arkadaşımız hakkında tahliye kararı verilir."
DURMUŞ: GAZETECİLİK SUÇ OLARAK GÖSTERİLİYOR
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise Türkiye’de hukukun tarafsızlığını yitirerek keyfi kararlar verildiği bir dönemden geçildiğini söyledi. Bu durumdan en fazla nasibini alanların da gazeteciler olduğunu belirten Durmuş, "Dindar, yaptığı haberler nedeniyle gözaltına alınarak tutuklandı. Telefonu 6 ay boyunca hukuksuz bir şekilde dinlendi ve haber kaynakları ile yaptığı görüşmeler suç delili sayıldı. Dindar’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.(MA)