Çakarlı araç sahibinin bıçaklı saldırısına uğrayan Aras: Hastaneye yetiştirilmeseydim ölebilirdim

İstanbul Hadımköy'de yol vermediği iddiasıyla Muhammed Enes Uysal tarafından 5 yerinden bıçaklanan Dadaş Aras 6 gündür hastanede tedavi görüyor. Aras, kendisini hastaneye yetiştiren araç olmasaydı kan kaybından ölebileceğini söyledi.

Geçtiğimiz hafta Hadımköy'de seyir halindeyken çakarlı bir minibüs kullanan Muhammed Enes Uysal'ın bıçaklı saldırısına uğrayan ve o anları cep telefonuna kaydeden Dadaş Aras, yaşadıklarını  Mezopotamya Ajansı’ndan Ferhat Çelik'e anlattı. 

Aras, olay anını şöyle özetledi:

"Olay seyir halindeyken oldu. Ben sol şeritteydim, sağa geçtim. O araç gelip beni solladı. Ben tekrar onun arkasına geçerek onu solladım. Araçta yanan sirenleri görünce ben tekrardan sağa geçtim ve yavaşlamaya başladım. O da soluma gelerek, ‘Bana neden yol vermiyorsun’ diyerek küfür etti. Bende ‘Sen kimsin’ deyince polis olduğunu söyledi. Onun üzerine ‘Ne küfür ediyorsun polis küfür eder mi’ diye sordum. O da bana ‘Sana gösteririm nasıl polis olduğumu’ diyerek, gaza bastı ve yolun ortasında benim aracımın önünü kesti. Arabadan indi küfürler, hakaretler ederek yanıma geldi. Tekrardan kimliğini sordum. 'Sen kimsin' dedi. Bunun üzerine bende telefonu çıkardım ve yaşananları videoya almaya başladım. Videoya almaya başlayınca bana küfür etmeye ve tehdit etmeye başladı. Arabadan indim ve çakarın yandığını göstermek için videoya aldım. Ardından video kaydını durdurdum ve aracıma doğru yönelmeye başladım. Arkamı dönüp yürümeye başladığımda ensemden bir ses duydum ve afalladım. Bir baktım sırtımdan bıçaklıyor. Dönmeye çalıştım bu sefer göğsümden bıçakladı."

'HASTANEYE YETİŞTİREN ARAÇ OLMASA ÖLEBİLİRDİM'

O sırada duran bir araca binerek olay yerinden uzaklaşan Aras, "Hastaneye o beni yetiştirdi yoksa kan kaybından ölebilirdim" dedi.

Aras, şunları kaydetti:

"Araca bindiğimde bilincim daha tam kapanmamıştı. Sonra baktım beni bıçaklayan kişi ‘Telefonu ver lan, telefonu ver lan’ diye bağırıyordu. Bindiğim aracın şoförü aracın kapısını kapatarak, beni hastaneye götürdü. Giderken baktım o şahıs benim arabamın içini karıştırıyor. Ardından bilincimi kaybetmişim. Uyandığımda ise kendimi hastanede buldum. Bindiğim araçta ve hastanede hep ‘3 çocuğum var, lütfen beni hastaneye yetiştirin’ diye sayıklıyormuşum. Beni aracına alanlar ilk başta çevrede bulunan özel bir hastaneye götürmüşler. Orada pansuman yapılmış. Ardından ambulans geldi beni alıp Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirdi. 6 gündür de burada tedavi görüyorum."

ANNESİ ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNDÜ

Aras’ın annesi Aysun Aras, oğlunu o şekilde gördüğünde öldüğünü zannettiğini belirterek, "O an çok kötü oldum. Hiçbir annenin bu şekilde bir evlat acısıyla karşılaşmasını istemiyorum. Bu saldırganın cezasını çekmesi gerekir. Bu çocuk terör estiren bir kişi. Bu tür şeyler başkalarının başına da gelebilir. Şu an şükrediyorum, çocuğumun yaşadığı, nefes aldığı için. İnşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur ve hiçbir anne böyle bir acı yaşamaz" diye konuştu.  

AVUKAT: DOSYANIN ÜSTÜNÜN KAPATILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
 
 Aras’ın avukatı Bünyamin İnce de olayı ilk günden beri takip ettiklerini, soruşturmanın genişletilmesi kapsamında çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

"Müvekkilim sağlığına kavuştuğu andan itibaren bizler tekrardan savcılığa gidip ifade vereceğiz" diyen İnce, şöyle konuştu:
 
"Etrafta bulunan sürücüler olmasaydı müvekkilim belki şimdi hayatta olmayacaktı" diyen İnce, şöyle devam etti: "Bakıldığı zaman zaten şüpheli müvekkilimi öldürme kastıyla hareket etmiş. 5 defa bıçağı müvekkilimin vücuduna saplıyor. Buna ilişkin çalışmalarımız da ileriki günlerde devam edecek. Gerek video gerekse de görüntüleri biz savcılığa sunduk. Savcılık makamı bunları inceliyor. O nedenle bu dosyanın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz, dosyanın takipçisi olacağız." 

NE OLMUŞTU?

21 Ağustos'ta yaşanan saldırı sonrası 6 ayrı suç kaydı bulunan Muhammed Enes Uysal, kayıplara karışmıştı. "Polise versen ne olacak" diye tehditler savuran Uysal geçtiğimiz Avcılar'da yakalanmış ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.