Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay: Toplum bu hukuksuzluğa sessiz kalmasın

Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay: Toplum bu hukuksuzluğa sessiz kalmasın
AYM kararına rağmen tahliye edilmeyen milletvekili Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay, Artı Gerçek'e konuştu. Baba Atalay, "Toplumun bu hukuksuzluğu görerek demokrasi ve hukuk mücadelesine omuz vermesi lazım" dedi.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA - Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' kararına rağmen tahliye edilmeyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay, Artı Gerçek'e konuştu. Mustafa Atalay, "Mahkeme hak ihlali yapar duruma geldiyse nerede hakkımızı arayacağız? Toplumun bu hukuksuzluğu görerek demokrasi ve hukuk mücadelesine omuz vermesi lazım" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' kararına rağmen Gezi Davasında tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ı tahliye etmedi. Mahkeme, dosyayı Yargıtay 3. Dairesi’ne sevk etti.

'HAKKIMIZ NEREDE ARAYACAĞIZ?'

Yaşananları Artı Gerçek'e değerlendiren Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay, "Vatandaş hak ihlali yaşadığında, haksızlığa uğradığında mahkemeyebaşvurur, mahkeme hak ihlali yapar duruma geldiyse nerede hakkımızı arayacağız? Tam da tuzun koktuğu bir süreci yaşıyoruz" dedi.

'TOPLUM SESSİZ KALMASIN'

Toplumun haksızlığa ses çıkarması gerektiğini söyleyen Atalay, "Yaşanan hukuksuzluk toplumun vicdanını rahatsız etmektedir ama toplumun bu hukuksuzluğu görerek demokrasi ve hukuk mücadelesine omuz vermesi lazım. Toplum sessiz kalıyor. İkili görüşmelerimizde, evimizde, iş yerimizde, birbirimizlekonuşurken rahatsızlığımızı belirtiyoruz, sosyal medyada dile getiriyoruz amabunu dışarı aksettirip en doğal hakkımız olan demokratik eylemlere dönüştürmüyoruz. Gittikçe çemberi daraltıyorlar. Başkasına yapılınca ses çıkmıyor, onun yanındakine yapılınca ses çıkmıyor ama evinde sessiz oturanlarada geliyor sıra. Mülkiyet hakkı bile tehlikeye giriyor. Çocuklarımızın eğitimine müdahale ediyorlar. Cumhuriyet kazanımlarına, değerlerine toplu bir saldırı var. Bu nedenle demokrasiye,hukuka, cumhuriyet ve kazanımlarına sahip çıkmak lazım. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmamız lazım. Ben bütün bunları bir baba olarak da söylüyorum, Can’ın mücadele arkadaşları olarak da söylüyorum, bir sosyalist olarak da söylüyorum: Toplum sessiz kalmasın. İkili konuşmalarla kendisini rahatlatmasın. Örgütlü bir şekilde, demokratik yollardan, tepkilerini açığa vursun. 29Ekim’de toplumun cumhuriyete sahip çıktı gibi kanunlara, hukuka, demokrasiyede sahip çıkmak için demokratik haklarını kullansınlar" diye konuştu.

'KAMUOYUNUN TEPKİSİ DARALAN ÇEMBERİ KIRAR'

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Gezi Davasından tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın AİHM kararlarına rağmen cezaevinde tutulduğunu, Gülten Kışanak’ın uzun tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmediğini hatırlatan Atalay, "Ama şunu da söyleyeyim, Sivas Madımak Katliamında müebbet ceza almış kimi sanıkların yaşlılık postuna büründürülerek affedildiğini görüyoruz. Bir nevi toplum üzerinde yarılmayı,bölmeyi hedefleyip, kendilerini güçlendirmeye çalışıyorlar. Kamuoyu tepkisinigösterirse bu daralan çemberin kırılacağını düşünüyorum" dedi.

'MİLLET İTTİFAKI PARTİLERİNİN BU HUKUKUZLUĞA TEPKİLERİ YOK'

Muhalefet partilerine seslenen Atalay, şunları söyledi: "İktidarı, Cumhur İttifakı'nı bir tarafa bıraktım ama 2 bin 400 maddelik güçlendirilmiş parlemento ve demokrasi oluşturmak isteyen Millet İttifakı'ndaki partilerin Can Atalay örneğinde yaşanan tüm bu hukuksuzluklara hiçbir tepkileri yok. Herkes makam ve koltuk derdinde. Dün Çağlayan Adliyesi'nde de gördük bu muhalefet partilerinden temsilen bile olsa kimse yoktu. Cumartesi günü Ankara Anıt Park’taki mitingte temsilen bir iki kişi gördük. Onun dışında ciddi bir destek yok. 'Susma sustukça sıra sana gelecek' diye bir slogan vardı, kamuoyu bunu göze alsın, ülkede gittikçe çember daralıyor. BugünŞerafettin Can Atalay’a yapılan yarın, bir gün Meclis'teki 599 milletvekilininherhangi birine yapılmayacak diye bir garantisi yoktur. Bunu Cumhur ittifakı'ndaki milletvekillerine de söylüyorum. Kendi liderleri 'ama', 'fakat' dediğinde önce çizgi dışına atıyorlar, sonra da daha ileri giderse de kılıcısallıyorlar. Demokrasi, demokrasi; hukuk, hukuk, hukuk."

NE OLMUŞTU?

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı Davası'nda 25 Nisan 2022'de Osman Kavala, 'cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi ise 'yardım' suçlamasından 18 yıl hapis cezasına mahkum etti.

YARGITAY EYLÜL AYINDA CEZALARI ONADI

Can Atalay, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde TİP'ten Hatay Milletvekili seçildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay'ın yasama dokunulmazlığı nedeniyle yargılamasının durdurulması ve tahliye edilmesi talebini reddetti. Daire, 28 Eylül 2023'te Osman Kavala, Can Atalay, Mine Özerden, Çiğdem Mader, Tayfun Kahraman'ın cezalarını onadı.

AYM'DEN İHLAL KARARI

Anayasa Mahkemesi, Can Atalay'ın bireysel başvurusunu 5 Ekim'de Genel Kurul'a sevk etti. 12 Ekim'deki görüşme bir üyenin dosyaya hazırlanamaması gerekçesiyle ertelendi.Yüksek mahkeme, 25 Ekim'de Can Atalay'ın bireysel başvurusunu karara bağlayarak 'seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı' ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının’ ihlal edildiğine hükmetti.

13. AĞIR CEZA KARARA UYMADI

AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar verdi. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM kararına uymadı ve dosyayı Yargıtay 3. Dairesi’ne sevk etti.

Öne Çıkanlar