İHD'nin 'Barış Nöbeti' sürüyor: 'Tecrite son verin, ağır hasta mahpusları serbest bırakın'
DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) 'Herkes İçin Barış' talebi ile başlattığı barış nöbetini sürdürüyor. Bu haftaki Barış nöbeti eylemi "Toplumsal Barış İçin Tecridi Kaldırın Hapishanelerdeki Hak İhlalleri Son Bulsun" talebiyle İHD Diyarbakır Şubesinde gerçekleşti. Barış nöbetine ilişkin basın açıklamasını okuyan İHD Merkezi Hapishane Komisyonu Eş Sözcü Avukat Yusuf Erdoğan, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti.
'İHLALLER CUMHURİYETLE YAŞIT'
Türkiye hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerinin neredeyse Cumhuriyet tarihi ile yaşıt olduğunu belirten Yusuf Erdoğan, bu ihlallerin giderilmesi konusunda bugüne kadar iktidara gelen hiçbir hükümetin kalıcı politikalar geliştirmemesinden kaynaklı sorunun daha da derinleştiğini söyledi.
Cezaevlerinde yaşanan ihlallerin en önemli nedeninin devletin iç barışını sağlamak konusundaki isteksiz davranışlarından kaynaklandığına işaret eden Erdoğan, “Özellikle Kürt Meselesinin uzun yıllardır çözümsüz bırakılması, devletin aşırı güvenlikçi politikalarda ısrarcı olması, hak ve özgürlükler konusunda mücadele eden kişi ve kurumların illegalize edilmesi Türkiye hapishanelerinde tutulan mahpus sayısının ve yaşanan ihlallerin her geçen gün artmasına neden olmaktadır” dedi.
'İNSAN HAKLARI İHLAL MERKEZİNE DÖNDÜ'
Türkiye hapishanelerinin yaşanan ihlallerden dolayı birer “insan hakları ihlal merkezlerine” dönüştüğünü vurgulayan Erdoğan, “Hapishanelerde tecrit ve izolasyon, işkence ve kötü muamele, sosyal hakların engellenmesi, sürgünler, hasta mahpusların tedavi haklarının engellenmesi, idari gözlem kurulu kararları ile tahliyelerin engellenmesi, şüpheli ölümler gibi yaşam hakkını ortadan kaldıran birçok ihlal meydana gelmektedir” ifadelerini kullandı.
'HERHANGİ BİR ADIM ATILMIYOR'
Mahpusların haklarına saygı gösterilmesi ve haklarını kullanırken ayrımcı bir politika ile karşılaşmamasının devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Erdoğan, cezaevlerinde uygulanan tecrit politikasının 'işkence yöntemi' olarak gördüklerini söyledi. İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi başta olmak üzere Türkiye’de yeni kurulan S Tipi, Y Tipi ve Yüksek Güvenlikli Hapishanelerde birçok ağır ihlallerin yaşandığını vurgulayan Erdoğan, “Bir işkence yöntemi olarak tecrit, devletlerin hapishanelerde özellikle politik mahpusları “ıslah” etme ve bu yolla toplumun bütün muhalif kesimlerine yönelik bir gözdağıdır” tespitinde bulundu.
İmralı Ceza İnfaz Kurumunda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’a yönelik uzun zamandır tecrit uygulandığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"33 aydır aile ve avukatlarının görüş için yapmış olduğu başvurular kabul edilmiyor. Bu mutlak tecrit, devletin uymakla yükümlü olduğu hem kendi iç hukuk mekanizmasına hem de uymakla yükümlü olduğu Uluslararası sözleşmelere aykırıdır. İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki tecrit ve diğer hak ihlalleri ile ilgili Avrupa İşkencenin Önleme Komitesi’nin (CPT) birçok kez tespitleri ve tavsiye kararları olmasına rağmen yetkili makamlar tarafından tecridin kaldırılmasına dair herhangi bir adım da atılmamıştır. Derneğimiz tarafından İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etmek için ve hapishanedeki uygulamaları tespit etmek amacıyla defalarca Adalet Bakanlığına başvuruda bulunulmuştur. Ancak yetkililer tarafından yaptığımız başvurulara herhangi bir dönüş yapılmamıştır."
'TECRİTE SON VERİN, AĞIR HASTA MAHPUSLARI SERBEST BIRAKIN'
Hapishanelerde uygulanan tecrit ve izolasyon uygulamalarının kaldırılması talebi ile hak ihlallerine karşı mahpuslar tarafından birçok kez açlık grevi eylemleri gerçekleştirildiğini söyleyen Erdoğan, 2020 ve 2021 yıllarda cezaevlerinde başlayan açlık grevlerini örnek gösterdi. Son olarak 27 Kasım 2023 tarihinde İmralı Hapishanesinde devam eden tecrit uygulamalarının son bulması ve Kürt sorununa demokratik çözüm talebiyle birçok mahpus tarafından dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldığını hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Geçmişte birçok kez denenen ve mahpusların yaşamlarını yitirmelerine neden olan açlık grevleri konusunda mahpusların taleplerinin Devlet ve iktidar yetkilileri tarafından dikkate alınarak; başta İmralı hapishanesinde devam eden tecrit uygulamalarına derhal son verilmeli, aile ve avukatlarının görüş talepleri acilen kabul edilmelidir.
Türkiye’de onurlu bir barışın tesisi, hapishanelerde tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmesi ile başta ağır hasta mahpuslar olmak üzere; politik nedenlerle hapishanede tutulan mahpuslara yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kalkmasıyla mümkündür. İnsan Hakları Derneği olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; tecrit işkencesine son verin, ağır hasta mahpusları serbest bırakın, idari gözlem kurullarını kaldırın, barış hemen şimdi diyoruz!”
'ONURLU BARIŞ TECRİDİN KALDIRILMASI İLE MÜMKÜN OLUR'
İHD Adana Şubesi'ndeki barış nöbetine sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve insan hakları savunucular katıldı. İHD Adana Şubesi Başkanı Yakup Ataş, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik çözümü için 27 Kasım'da cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine dikkat çekerek, "Türkiye’de onurlu bir barışın tesisi, hapishanelerde tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmesi ile başta ağır hasta mahpuslar olmak üzere politik nedenlerle hapishanede tutulan mahpuslara yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kalkmasıyla mümkündür" dedi.
'MAHPUSLARIN TALEPLERİ DİKKATE ALINMALI'
İHD Antep Şubesindeki barış nöbetinde konuşan HD Şube Başkanı Bahri Oğuz ise "Geçmişte birçok kez denenen ve mahpusların yaşamlarını yitirmelerine neden olan açlık grevleri konusunda mahpusların taleplerinin devlet ve iktidar yetkilileri tarafından dikkate alınarak; başta İmralı hapishanesinde devam eden tecrit uygulamalarına derhal son verilmeli, aile ve avukatlarının görüş talepleri acilen kabul edilmelidir" diye konuştu.
(ARTI GERÇEK)
İHD'den siyasi mahpuslar için çağrı: İnfaz yakmalara ve keyfi uygulamalara son verilsin
İHD'den Çukurova cezaevleri raporu: Kürtçeye yasak, siyasi mahpuslara karşı sistematik hak ihlalleri
İHD’nin çocuk hakları raporu: Kürt illerinde en az 191 çocuk gözaltına alındı, üç çocuk tutuklandı
İHD Ankara Şube: 29 yıldır soruyoruz, Nihat Aydoğan nerede?
İHD'nin acil tahliye listesinde bulunuyor: Parmakları mazgala sıkışan mahpus hastaneye götürülmedi