KESK 4 bölgede miting yapacak: İktidar ülkeyi uçurumun kenarına getirdi

KESK 4 bölgede miting yapacak: İktidar ülkeyi uçurumun kenarına getirdi
KESK, "İşsizliğe, yoksulluğa hayır! Emekten, halktan yana bütçe istiyoruz" diyerek 18 Aralık 2021'de Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 tarihinde ise İstanbul ve Ankara’da miting yapacak.

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK- Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), yoksulluğun gün geçtikçe artması, ekonomik krize tepki amaçlı Aralık ayı içerisinde 4 bölgede yapacakları mitinglere dair bilgilendirme toplantısı düzenledi. Mecidiyeköy'de bulunan  Eğitim-Sen 3'Nolu Şube binasında düzenlenen basın toplantısında, "İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında hepimiz kaybediyoruz" vurgusu yapıldı. 

Basın metnini okuyan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, toplumun derin bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu ve gün geçtikçe daha da yoksullaştığı ifade ederek, bir avuç azınlık dışında artık kimsenin dayanacak gücünün kalmadığını vurguladı. 

'EKONOMİK DARBE'

Ülkenin olağanüstü günlerden geçtiğini belirten Bozgeyik, iktidarın emeğe, emekçilere, çiftçilere, esnafa, kadınlara, gençlere, halka karşı adeta ekonomik darbe gerçekleştirdiğini söyledi. Bozgeyik, iktidarın göz göre göre ve sonucunu bildikleri ekonomik politikalarla emeği ucuzlattığını; işsizliği, güvencesizliği arttırdığını, yaşam koşullarını dayanılmaz hale getirdiğini belirtti. 

"İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında hepimiz kaybediyoruz" diyen Bozgeyik, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’e göre yüzde 19,89, bağımsız araştırmacılara göre yüzde 50 civarındadır. 2021 için geçerli olan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 iken 2022 yılında rekor bir artışla %36,2 yapıldı. Bu zam, cebimizdeki yangının 2022 yılında daha da büyüyeceği, temel yaşam giderlerimizi karşılayamaz hale geleceğimizin habercisidir. Ücretlerimiz enflasyonun altında ezildi. Maaşlarımız ve alım gücümüzü eridikçe eriyor.

 'MAAŞ ARTIŞI ŞİMDİDEN HÜKMÜNÜ YİTİRDİ'

TİS görüşmelerinin bağıtlandığı 22 Ağustos 2021 tarihinde, yani daha 3 ay önce, Merkez Bankası döviz kuruna göre 8.4572 TL olan dolar dün itibariyle 12.6595 TL olmuştur. TL dolar karşısında Ağustos ayından bu yana %49,6 değer kaybetmiştir. Enflasyon artışı da dikkate alındığında yandaş konfederasyonla 2022 yılı için yüzde 5.+ yüzde 7, 2023 yılı için yüzde 8 + yüzde 6 olarak yapılan maaş artışı şimdiden hükmünü yitirmiştir.

 'GENÇLER BARINACAK YER BULAMIYOR'

Ev kiralayamaz, kiraladığımızı da ödeyemez olduk. Bin bir emekle büyüttüğümüz gençler barınacak yurt bulamıyor. Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı.

HAKSIZ HUKUKSUZ ŞEKİLDE İHRAÇ EDİLDİLER'

Patronlar istediği zaman keyfi olarak işten çıkarıyor, iktidar sorgusuz sualsiz ihraç ediyor! Sadece geçen hafta çoğu Diyarbakır Eğitim-Sen üyesi onlarca KESK’li OHAL’in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nın geçici 35'inci maddesine dayanılarak haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edildiler. Bu arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilenlerin tümü Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kararlarıyla hayata geçirilen eylem ve etkinliklere katılmalarına dairdir. İktidar açıkça sendikal faaliyetleri kriminalize ederek uygulanamaz hale getirmek istiyor.

'KESK'E YÖNELİK İHRAÇ, GÖZALTI, TUTUKLAMA, MOBBİNG'

Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının olduğu dönemlerde KESK’lilere yönelik ihraç, gözaltı, tutuklama, mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Bu son ihraçların da bu amaçla planlanarak yapıldığını düşünüyoruz. İhraç edilen arkadaşlarımızın ağırlıklı olarak geçmişte ya da şu an şube yöneticilerinden, KESK organlarında yer alanlardan seçilmiş olması düşüncemizi haklı kılmaktadır. İktidar, polis devleti uygulamalarıyla kendisi gibi düşünmeyen, politikalarına rıza göstermeyen her kesimi hedefe koyuyor, sistematik yıldırma politikasıyla biat etmeye zorluyor. 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesinin hukuka, uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırılığını bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, ihraç edilen bu arkadaşlarımızla her türlü dayanışma içinde olacağımızı ifade ediyoruz. Görüleceği üzere, sadece siyasi ve ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıyayız. Adalete olan güven tarihin en dip noktalarında seyrediyor. Yandaş medya dahi bu gerçekliği artık gizleyemiyor."

YARGI KARARI HAYATA GEÇİRİLMİYOR

Yargının, iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar aldığını, istisna düzeyinde çıkan kararların ise hayata geçirilmediğini dile getiren Bozgeyik, "Barış Akademisyenlerine ilişkin AYM’nin ve sonrasında ağır ceza mahkemelerinin beraat kararlarının OHAL komisyonu tarafından ciddiye alınmaması ve başvuruların reddedilmesi bunun somut örneklerindendir" dedi. 

'İŞSİZLERİN SAYISI 10 MİLYONU GEÇTİ'

Bozgeyik, hukuksuzluğun tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline geldiğine dikkat çekti. İktidarın bir yandan istihdam yaratacak yatırımlar yapmadığı, bir yandan ise çalışanların işsiz kalmasına yol açacak politikaları hayata geçirdiğini kaydeden Bozgeyik, "İşsizlik aldı başını gidiyor. İşsizlerin sayısı 10 milyona yaklaştı. Gençler ve kadınlarda işsizlik oranı daha fazla.

'İŞSİZLİK PARASI ALAMIYORUZ'

İşsiz kaldığımızda ise İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlik parası alamıyoruz. Çünkü fondaki paralar sürekli patronlara aktarılıyor. 2017-2021 yılları arasında Fon’dan işverenlere doğrudan aktarılan destek ve teşvikler, yine işverenlere eğitim programları için ayrılan 10 milyar TL eklendiğinde 62 milyar TL’yi geçiyor. 

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2020 yılında kayıtlı işçilerin yüzde 42’si asgari ücretle çalışıyor. Yani 2020 verilerine göre 15 milyon 203 bin 423 kayıtlı çalışan işçiden 6 milyon 390 bin 19’u açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor" diye konuştu. 

'4 MİLYON EMEKLİ AÇLIK SINIRINDA YAŞIYOR'

Bozgeyik, " 9 milyonu aşkın yaşlılık aylığı alan emekli ile 4 milyon civarındaki hak sahibi emekliler de açlık sınırında yaşıyor. Görüldüğü ve yaşandığı üzere nüfusun büyük bölümü insanca yaşam koşullarının çok uzağında açlık sınırının çok yakınında yaşam mücadelesi veriyor!

Bildiğiniz üzere Asgari Ücret Komisyonu 1 Aralık’ta, yani yarın toplanıyor. Bu görüşmelerden açlık sınırında yaşayan milyonlar için insan onuruna yaraşır bir ücretin belirlenip belirlenmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Mesele kaynak olmaması değil, iktidarın ve sermayenin tercihleridir. Bize olmayan kaynaklar, silahlanmaya savaşa gidiyor. O nedenle, barış hepimizin acil talebi.

'ZENGİNLİKLERİNE ZENGİNLİK KATIYORLAR'

Bize olmayan kaynaklar hazine garantili KOİ projeleri aracılığıyla yandaş müteahhitlere gidiyor! Bize olmayan kaynaklar TÜGVA, TÜRGEV, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi vakıflara ve cemaatlere gidiyor. Bize bir maaş bile çok görülürken, kaynaklar birkaç maaş birden alan iktidarın bürokratlarına, eşe-dosta gidiyor! Biz fakirleşirken onlar zenginliklerine zenginlik katıyor.

'DAYANACAK GÜÇ KALMADI'

Bir avuç azınlık dışında artık kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Nefes alamaz hale geldik. Bıçak kemiğe dayandı. Toplumsal öfke ve tepki giderek büyüyor. Bakınız son günlerde tüm illerde çeşitli protestolar gelişmeye başladı ve iktidar ciddi şekilde ürktü. Ne zaman iktidarı kaybetme korkusu yaşasalar hemen baskıya, algı operasyonlarına, gündem saptırmalarına, kutuplaşma yaratacak politikalara başvuruyorlar.

''HÜKÜMET İSTİFA' SLOGANININ SUÇ KATEGORİSİNE EKLEDİLER'

Krize karşı yapılmak istenen birçok eylem ve etkinlik ya yasaklanıyor ya da kitleselleşmesinin önüne geçmek için her türlü yola başvuruyorlar. ÜLkeyi uçurumun kenarına getirdiler ama 'istifa' sesini duymak bile istemiyorlar. Dünyada olmayan bir şey icat ederek 'hükümet istifa' demeyi suç kategorisine eklediler. Alın size yeni bir katalog suç! Tüm protesto gösterilerinde ne zaman 'hükümet istifa' sloganı atılsa müdahale ediyorlar, gözaltına alıyorlar!

ARALIK AYINDA 4 BÖLGEDE MİTİNG

Buradan bu vesile ile bir kez daha söyleyelim, baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz. Krizi biz yaratmadık, faturasını ödemeyeceğiz. İktidar derhal istifa etmeli, erken seçim kararı almalıdır. Bunu sadece buradan değil meydanlarda da söylüyoruz, söyleyeceğiz. Bu çerçevede konfederasyonumuz 'Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza' şiarıyla 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara olmak üzere 4 ilde bölge mitingi yapacaktır. Bölge mitinglerimizde sadece kamu emekçilerinin değil krizden etkilenen tüm kesimlerin seslerini duyurmasını ve taleplerini dile getirmesini amaçlıyoruz" dedi. 

KESK, "İşsizliğe, yoksulluğa hayır! Emekten, halktan yana bütçe istiyoruz" diyerek 18 Aralık 2021 tarihinde Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara’da miting düzenleyecek.

Öne Çıkanlar