Sinan Ateş Davası'nda ara karar: 10 kişi tahliye edildi, Kılavuz'un dosyaya alınması talebi reddedildi

Sinan Ateş Davası'nda ara karar: 10 kişi tahliye edildi, Kılavuz'un dosyaya alınması talebi reddedildi
Sinan Ateş davasında mahkeme 10 kişinin tahliyesine karar verdi. Tetikçi Tolgahan Demirbaş'ın MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alınmasının dosyaya girmesi talebi reddedildi.

Seda TAŞKIN


ANKARA - Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi ile ilgili dava 5’nci gününde Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti 10 kişiyi tahliye etti.

Sinan Ateş davasında tahliye edilenler ve haklarındaki suçlamalar şöyle:

- Tetikçi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı’yı olay yerine getiren ve kaçıran motosikleti Vedat Balka’ya satan Mehmet Yüce;

- Azmettirici olduğu iddia edilen Doğukan Çep’in yakalandığı otelin sahibi Erdem Karadeniz

- Özyağcı’yı Ankara’ya getiren özel harekat polislerinin kullandığı aracın sahibi Osman Bayraktar

- Cinayet öncesi Özyağcı, Balkaya ve Suat Kurt’un Ankara’da kaldıkları evin sahibi Zekeriya Asarkaya

- Cinayetten sonra Tolgahan Demirbaş’ın gittiği ve Markopaşa restoranın sahibi Aytaç Ataç

- Taksciler Caner Günay ile Umut Ersoy

- Alemdağ Spor Kulübü Başkanı Alper Atay, Çep’in cinayet akşamı kaldığı otelin ayarlandığı iddiasıyla yargılanan Alper Atay,

- Özyağcı’nın Ankara’da kaldığı evi ayarladığı iddiasıyla yargılanan Hakan Saraç

- Azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanan Doğukan Çep’e cinayet öncesi para gönderdiği iddia edilen eski MHP İstanbul İl Yönetici Ufuk Köktür yurtdışı yasağıyla tahliye edildi.

Mahkemenin diğer kararları şöyle:

  • Eksik bilgi ve belgelerin savcılıktan istenmesine karar verildi.
  • MHP'li Serdar Öktem'in HTS kaydı alınması talebi reddedildi.
  • Tolgahan Demirbaş'ın MHP'li vekil Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alınmasının dosyaya girmesi talebi reddedildi.
  • Serdar Öktem, Mustafa Ensar Aykal'ın cep telefonu şifrelerinin adli yardım suretiyle ABD’den istenmesi talebi doğrultusunda Adalet Bakanlığı'na müzekkere yazılmasına karar verildi.
  • Sanık avukatlarının Sinan Ateş’in otopsi işlemleri esnasındaki videolu görüntü talebi de reddedildi. Otopside sadece fotoğraflı görüntü alındığı belirtildi.
  • Cinayetten şüpheli 17 sanık için ayrı yapılan soruşturma dosyasının ana dosyayla birleştirilmesi talebi reddedildi.
  • Sanık avukatlarının Sinan Ateş, Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik’in emniyet, jandarma ve MİT tarafından haklarında istihbarat raporlarının olup olmadığını araştırılması talebi reddedildi.
  • Tetikçi Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt hakkında, Selman Bozkurt’un yaralanmasına ilişkin suç vasfının değişebileceğini belirten mahkeme heyeti başkanı, sanıklar ve avukatlarına “tasarlayarak kasten adam öldürmeye teşebbüs” suçundan ek savunma hakkı verdi.
  • İddianamede “kasten adam öldürmeye teşebbüs” ile suçlanan sanıklar ile avukatları, önceki beyanlarını tekrarladıklarını belirtti.

Duruşma 19 Temmuz 2024 tarihine ertelendi.

Geçtiğimiz pazartesi görülmeye başlanan davanın ilk üç duruşmasında 22 sanık ve 19 sanık avukatı savunmalarını yaptı. Dördüncü duruşmada sanık avukatları savunmalarını tamamlarken, şikâyetçilerin ifadeleri de alındı.

‘PLAKA BANTLIYDI, BİRİNDE KASK YOKTU’

Bugünkü duruşmada ilk sözü tanık motokurye Yusuf Mert, siparişe giderken şahıslara denk geldiğini belirterek, “Onlarda da motor vardı. Süren kişide kask vardı ancak yolcuda kask yoktu. Plakada 35 E yazıyordu diğer kısmı bantlıydı. Daha sonra Konya yoluna çıktılar. Silah sesi duymadım” dedi.

Tanık Yavuz Süleymanoğlu ise mahkemede verdiği ifadesinde, Aytaş Ataç’ı tanıdığını söyleyerek, Ataç’ın işlettiği dükkana müşteri olarak gittiğini söyledi. Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün orada bulunduğunu söyleyen Süleymanoğlu, “Bana Sinan Ateş’in öldürüldüğünü söylediler. Adını ilk defa duydum. Aytaç, Tolgahan Demirbaşı aradı. Sonrasında bulunduğumuz mekandan beş gibi çıktık” dedi.

Aytaç Ataç’ın avukatı, Süleymanoğlu’na çiftliğine gidip gitmediğini, çiftlikten haberi olup olmadığını sordu. Süleymanoğlu, “Oradan yumurta alıyordum. Orada mangal yapmışlığımız da var. Biz oradayken gelip giden tanımadığım arkadaşlar da oluyordu” dedi.

‘ELİNDE SİLAHLA MOTORA BİNİP KAÇTILAR’

Tanık Gönül Ergin ise SEGBİS aracılığı ile ifade verdi. Ergin, o gün doktor randevusu olduğunu ve doktordan çıktığı esnada arabasına bindiğini ve esnada silah seslerini duyduğunu anlattı. Silah seslerinin nereden geldiğini öğrenmek için etrafa baktığını anlatan Ergin, yaşanılanları şöyle anlattı:

“Seyir halinde bakınırken, şahısın sol elinde biraz büyük bir silah olduğunu gördüm. Oradan elinde silahla kafasında maske olmadan bir kişinin motorla bekleyen kasklı birinin arkasına binerek hareket ettiğini gördüm. Motorun plakasının son 3 rakamı kapatılmıştı. Elindeki silahla motora bindi, daha sonra kask taktı. Daha sonra Konya yoluna doğru devam etti. Vurulan şahsın kim olduğuna dair bilgim yok. Daha sonra polisi arayarak, durumu anlattım. O anda kaçan şahısların resimlerini çektim. Daha sonra olay yerine gittim, komiserin numarasını alarak çektiğim resimleri yolladım.”

'ÇOK SERİ BİR ŞEKİLDE EN AZ 9-10 KERE ATEŞ ETTİ'

Daha sonra Tanık Ahmet Keçik ifade verdi. Keçik, Sinan Ateş’i hem ülkü ocaklarından hem de üniversiteden tanıdığını belirterek, cinayetin yaşandığı günü şöyle anlattı:

“Ben ofise gittiğimde Sinan Ateş abdest aylıyordu. Cuma namazına gittik. Cuma namazında Selman Bozkurt ve rahmetli vardı. Daha sonra ofisin yakındaki camiye gittik. Yaya olarak gidip döndük. Mahallede bir restoran vardı orada şahıs aracın arkasındaydı ve aniden karşımıza çıktı. Aniden ateş etmeye başladı rahmetliye. Çok seri bir şekilde en az 9-10 kere ateş etti. Doğrudan Sinan Ateş’i hedef aldı. İlk gövdeye ateş açıldı ve namaz kılarken secdeye kapanır gibi yere kapandı. Ateş ettikten sonra bir araç vardı onun sağ tarafına yöneldim. Onun arkasına geçtikten sonra silah sesleri devam ediyordu.”

‘RAHMETLİNİN SİLAHINI ALIP HEDEF ALMADAN ATEŞ ETTİM’

Silah sesleri esnasında kaçtığını ve Selman Bozkurt’u görmediğini belirten Keçik, “Aracın arkasına saklandıktan şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Yerde yatarken belindeki silahı gördüm, onu aldım. Rahmetlinin silah sahibi olduğunu biliyordum ama o gün yanında olup olmadığını bilmiyordum. Rahmetlinin belindeki silahı gördüm ve kendimi savunma ihtiyacı duydum. Ateş eden şahsı hedef almadan ateş ettim. Kaçtığını gördükten sonra rahmetliyi kontrol ettim, tepki vermiyordu. Daha sonra Selman’a baktım o da yaralıydı. Hem benim hem onun elinde silah vardı. Orada insanlar bize yardım etmek için geliyordu. Rahmetli çok kan kaybediyordu. Daha sonra polisi aradım. Yaralarını bastırarak tampon yaptım ve ambulansın gelmesini bekledim” dedi.

Tetikçi Eray Özyağcı, mahkemedeki ifadesinde bacaklarını hedef aldığını iddia etmişti.

‘KİMİNLE KALACAĞINA DAİR BİLGİ VERMEDİ YANINDA BİR ARKADAŞI VARDI’

Daha sonra ifade veren tanık Gökhan Türkmen ise, “Ben şahsın vefat ettiğini haber sitelerinden öğrendim. Onun haricinde konuyla alakalı bir bilgim yok” dedi. Alper Atay’ı beş yıldır tanıdığını ve Sancaktepe’de bulunan otelinde futbolcuların konaklaması için yönlendirme yaptığını söyledi. Türkmen, Çep’i ise tanımadığını söyledi. Türkmen, Alper Atay ile olan görüşmesine ilişkin ise şu açıklamalarda bulundu:

“Alper beni görüntülü aradı. Otoparkçılarla arasında bir problem olduğunu ve karakolluk olduğunu söyledi. Benden oda talebi de oldu. Odayı kimin için istediğini bilmiyorum. Oteldeki doluluğun yüksek olduğunu ve sadece otoparkçıların kaldığı odayı verebileceğimi söyledim. Alper’in odada kalıp kalmadığını bilmiyorum. Odada kiminle kalacağına dair bilgi vermedi ama yanında bir arkadaşı vardı. 31 Aralık gecesi, ben şehir dışındayken otelden aranıp, otelin otoparkında bir kavganın olduğu söylendi. Alper benden odayı kimin ve ne için talep ettiğini bilmiyorum.

MAHKEME BAŞKANI TEŞHİS ETMESİNİ İSTEDİ, O KİŞİ OLMADIĞINI SÖYLEDİ

Olaydan önce ve sonrasında otelde bulunmadığını belirten Türkmen, “Bana çok sayıda fotoğraf gösterildi. Çok sayıda kişi gösterildiği için yanılmış olabilirim. Daha önceki ifademde yanılmış olabilirim. Mahkeme başkanı teşhis etmesi için Caner Günay’ı gösterdi bunun üzerine Türkmen, gördüğü kişinin bu kişi olmadığını söyledi.

Mahkemede tüm tanıkların hepsi dinlenmesinin ardından duruşma saat 14.00’e kadar ara verildi.

ARA KARAR AÇIKLANDI: MHP'Lİ SERDAR ÖKTEM'İN HTS KAYDI ALINMASI TALEBİ REDDEDİLDİ.

Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Eksik bilgi ve belgelerin savcılıktan istenmesine karar verildi. MHP'li Serdar Öktem'in HTS kaydı alınması talebi reddedildi. Tolgahan Demirbaş'ın Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alınmasının dosyaya girmesi talebi reddedildi. Adli rapor ve keşiflerin artması yönünde talep de reddedildi. Serdar Öktem, Mustafa Ensar Aykal'ın cep telefonu şifrelerinin adli yardım suretiyle ABD’den istenmesi talebi doğrultusunda Adalet Bakanlığı'na müzekkere yazılmasına karar verildi. Sanık avukatlarının Sinan Ateş’in otopsi işlemleri esnasındaki videolu görüntü talebi de reddedildi. Otopside sadece fotoğraflı görüntü alındığı belirtildi. Cinayetten şüpheli 17 sanık için ayrı yapılan soruşturma dosyasının ana dosyayla birleştirilmesi talebi de reddedildi.

10 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

22 sanıklı davada 10 kişi tahliye edildi. Tahliye edilen isimler şöyle: Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy, Alper Atay.

NE OLMUŞTU?

30 Aralık 2022 tarihinde Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde Sinan Ateş uğradığı silahlı saldırı sonucunda ölmüştü.

Ateş'in ölümüyle ilgili hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, tutuklu 22'si hakkında iddianame düzenlenerek dava açıldı. Haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturmanın ayrı dosya üzerinden sürmesi kararlaştırıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yer alan 22 sanık hakkında, Ateş cinayeti soruşturması kapsamında çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edildi.

Tetikçi Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un müşterek fail olmak; Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın suça azmettirmek; Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay ve Mustafa Ensar Aykal'ın ise suça yardım etmek gerekçesiyle cezalandırılmaları isteniyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar