Alevi örgütlerinden Erdoğan'ın cemevi adımına tepki: Sindirme ve asimilasyon çabası
Remzi BUDANCİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta yaptığı Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurulacağı açıklamasına Alevi derneklerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Musa Kulu ve Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) Başkanı Selman Yeşilgöz, Alevilerin taleplerini, Erdoğan'In atılacağını açıklanan adımların ne anlama geldiğini Artı Gerçek’e değerlendirdi.
'NAHAK’IN İKTİDARDA OLDUĞU DÖNEMİ YAŞIYORUZ'
Sözlerine “Nahak’ın iktidarda olduğu bir dönemi yaşıyoruz” sözleri ile başlayan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu, Nahak’ın hak olanı söyleme kemali ve cesaretinden uzak olanlar olduğunu hatırlattı. Alevilik inancının Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde bir başkanlığa bağlanmasını 'inkar' politikası olarak nitelendiren Kulu, “Bizim varlığımızı, inancımızı, dilimizi, kültürümüzü yok sayan, bizi bir mezhebin veya bir dinin bir parçası, veyahut ta Kültür Bakanlığında Kültürel bir şeymiş gibi tanımlayanlar aslında hak ve hakikati inkar üzerine kurmuşlardır. İktidarların hepsi böyledir” dedi.
'SİNDİRME VE ASİMİLE ETME ÇABASI VAR'
Aleviliğin kendine özgü, bütün hakikatini kendi itikat ve inancıyla yaşayan, bu itikat ve inancı yaşarken kendi dili ve kavramlarını kullanan bir inanç olduğunu hatırlatan Kulu, Aleviliğin semavi dinlere benzemeyen bir inanç olduğuna dikkat çekti. Bunu tüm Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çok iyi bildiğini ifade eden Kulu, son adımı "Alevilere karşı inkar ve zulüm" olarak nitelendirdi:
“Bu hakikati görmezden gelmek, sindirebilmek, asimile edebilmek için muazzam çaba sarf ediyor. Tarih boyunca böyle olmuştur. İlk erkin ortaya çıktığı, devlet sisteminin ortaya çıktığı günden beri hakikati öldürmek için iktidarlar kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan herkesi yok etmeye çalışmıştır. Bu gün tarihin tekerrürü gibi karşımıza çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın yaptığı şey insanlığa yol gösteren bu inancı, bu rehberliği ortan kaldırıp biat toplumu yaratma düşüncesinden başka bir şey değildir. Biz 25 milyon nüfusa tekabül eden, farklılıklarda olsa hakikati aynı olan Alevilere karşı yapılan bu girişimi inkar ve zulüm olarak görüyoruz. Bunun başka bir tarifi yok”
'ALEVİLER KENDİNİ NASIL TANIMLIYORSA ÖYLE YAŞAMALI'
Bir inancın Kültür Bakanlığı bünyesinde bir müdürlüğe bağlamanın 'zulüm' olduğunu söyleyen Kulu, Alevilerin kendini tanımladıkları biçimde, kendi inançları doğrultusunda yaşamaları gerektiğini vurguladı:
“Bu ülkede yaşayan, vicdanı, ahlakı olan herkes şunu bilmeli ki, Alevilik İslam’ın, ya da başka bir dinin içinde tanımlanan ya da kanunlarla ve yasalarla sınırlanan bir inanç değildir. Bu ‘bizim ölçütlerimize, kalıplarımıza uyarsanız size yaşama hakkı veririz’ demektir. Bunun başka bir tarifi yoktur. Hiçbir din, hiçbir kitap, hiçbir devlet, hiçbir yasa Aleviliği tanımlayamaz. Aleviler nasıl kendini tanımlıyorsa, nasıl inanıyorsa öyle yaşamalı, onu yaşamalı, kendi hakikati ile hayatın içinde olmalıdır”
'RIZA ANAYASASI OLUŞTURULMALI'
Yapılması gerekenin Alevilik hakikatinin, inancının, toplumsallığının kabul edilerek bunun güvence altına alınması olduğunu vurgulayan Kulu, bunu sağlamanın yolunun ise yeni bir yasa, “Rıza Anayasası” olduğunu söyledi.
Eşit yurttaşlık temelinde yeni ‘Rıza Anayasası’ ile bu ülke demokrasi ve barışın geleceğini ifade eden Kulu şöyle konuştu:
“Kendisine aydın, demokrat, insanım diyen herkes dünyada son nüvesi kalan Alevilik hakikati inancını yok etmeye çalışan bu zulüm sistemine karşı sözü olmalı. Her Alevi’de kendi hakikatini yaşama arzu ve isteğini en yüksek perdeden dile getirmelidir. Asla bu zulme biat etmemelidir. Bu ülkede vicdan olan herkesin sorumluğu budur. Nasıl ki biz herkese her inanca saygı duyuyorsak, aynı saygıyı bekliyoruz"
'SEÇİMLERE YÖNELİK BİR HAMLE'
Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) Başkanı Selman Yeşilgöz, Alevi toplumunun, Alevi toplumu adına görüş belirten inanç kurumlarının uzun zamandır dile getirdikleri taleplerin devam ettiğini hatırlattı. Erdoğan’ın açıklamasını samimi bulmadığını ifade eden Yeşilgöz, “Bunu seçimlere yönelik bir hamle olarak görüyorum” dedi. Her seçim döneminde bu tür açıklamalar yaptığını hatırlatan Yeşilgöz, “Seçimlerde toplumun bu tip taleplerini dile getiriyorum adı altında toplumu yanıltmaya, toplumdan yükselen taleplerin önüne geçmeye yönelik samimiyetsiz bir düşünce olarak görüyorum” dedi.
'ALEVİLİĞİ İNANÇ, CEMEVLERİNİ İSE İNANÇ MERKEZİ OLARAK TANISIN'
Eşit yurttaşlık taleplerinin olduğunu hatırlatan Yeşilgöz, “Eşit Yurttaşlık hakkı şudur: Kendi adıma kararı ben veririm, benim taleplerimi tanıyacaksın. Uzun zamandır Kürt halkına yönelik bu red ve inkar politikasının aynısı inançlar üzerinden red ve inkarla devam ediyor. Bu sadece bugünkü iktidarın yaptığı uygulama değil. Yüz yıldır bu ülkede iktidarlara gelenler, bu ülkeyi yönetenler her şeyi kendilerine hak görüp ‘toplum adına biz karar veririz’ mantığıyla topluma kendi rol modellerini öneriyorlar. Artık topum yüz yıl önceki toplum değil. Hak ve özgürlüklerine sahip çıkma noktasında epey mesafe kat eden bir noktaya gelindi. Alevi toplumu artık devletin kendilerine biçtiği rolde kalmayı düşünen bir toplum değil” ifadelerini kullandı. Yeşilgöz, cemevlerinin inanç merkezi olarak kabul edilmesini istedi.
Devletin, sistemin ya da iktidarın bütünüyle kendisine bağlı bir yapı oluşturmayı hedeflediğini söyleyen Yeşilgöz, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı örnek gösterdi. Diyanetin başına kim gelirse gelsin bir memur, emir eri gibi davrandığını söyleyen Yeşilgöz, “Kültür Bakanlığı bünyesine kurulacak Alevi Bektaşi Müdürlüğü de bir nevi kendilerine bağlı Diyanet Başkanlığı statüsündeki kişiyle, kendilerine bağlı, kendilerinin istediği görüşü dile getirme yönünde bir çabadır. Devlete bağlı bir statüye getirme anlayışıdır. Alevi toplumu buna hiçbir zaman destek vermeyecektir" dedi.
Erdoğan: Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurma kararı aldık
Davutoğlu'dan başörtüsü açıklaması: 'Aile' ve Alevilerle ilgili düzenlemeleri ayrı ayrı getirin
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Arslan: Bu, Alevi kurumlarına kayyım atamak demektir
Erdoğan açıkladı: Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruyoruz