TBB Hukuk Komisyonu: Savcı 'Fincancı ifadeye davet edilebilir' dedi ama evine baskın yapıldı

TBB Hukuk Komisyonu: Savcı 'Fincancı ifadeye davet edilebilir' dedi ama evine baskın yapıldı
Ankara Savcılığı ile cuma gün görüşen TBB Hukuk Komisyonu şu bilgileri verdi: "Savcı, 'Uygun zamanda davet edilecek' dedi. İfadeye çağrılmadan evine baskın düzenlendi."

Remzi BUDANCİR


DİYARBAKIR - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor. Diyarbakır başta olmak üzere bölgede bulunan barolar, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları Fincancının serbest bırakılmasını istedi.

TTB MK Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması ile ilgili Diyarbakır Barosu, İHD, eğitim sendikaları ve meslek örgütlerinin katılımı ile Diyarbakır Tabip Odası’nda basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan okudu.

Fincancı’nın katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalardan sonra iktidar ve yandaş medya tarafından başlatılan linç kampanyası sonrasında hakkında soruşturma açılarak gözaltına alındığını hatırlatan Turan, gözaltı işlemi olmadan önce Türkiye Barolar Birliği (TBB) hukuk bürosunun ilgili savcılık ile görüştüğü bilgisini paylaştı.

BAŞSAVCILIK GÖZALTI SÜRECİNİ BAŞLATMIŞ

Avukat Turan, Fincancı hakkında soruşturma başlatıldı yönünde bilgilerin sosyal medyada yer almasının üzerine TTB Hukuk Bürosu'nun 21 Ekim’de Ankara Başsavcılığı ile görüşme yaparak “Sosyal medyadan soruşturma başlatıldığını öğrendik. Talep halinde Dr. Şebnem Korur Fincancı uygun bir zamanda ifade için gelebilir” dediğini anlattı. Turan, “Bunun üzerine, savcılık tarafından, ifade için uygun bir vakitte davet edileceği bildirilmiş olmasına rağmen, başsavcılık, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması sürecini başlatmıştır. Dahası bu süreci bir karalama kampanyasına dönüştürmüştür. İfadeye çağrıldığında icabet edecek iken bu biçimde gözaltına alınması kabul edilemez” dedi.

'İNSAN HAKLARI SAVUNUCULUĞUNA SALDIRIDIR'

Prof. Dr. Fincancı’nın bilim insanı ve insan hakları savunucusu olarak her zaman yaşamın ve yaşatmanın yanında yer aldığı ifadelerini kullanan Turan, yapılanların sadece düşünce ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlali değil, aynı zamanda insan hakları savunuculuğuna yönelik bir saldırı olduğunu söyledi.

TRT DEDE-BABA YADİGÂRI KOLEKSİYON GÖRÜNTÜSÜNÜ SERVİS ETTİ

İktidar çevrelerinin yargıya müdahale niteliğindeki açıklamaların ardından gözaltı kararı alındığını ifade eden Turan, şunları söyledi:

"Bu çevrelerin uzun zamandır TTB’ye ve tüm emek-meslek örgütlerine yönelik artırdığı baskının son aşamasını oluşturmuştur. Nitekim iktidar, Meslek Örgütleri Yasası’nda bir değişiklik için kamuoyunda yaratılan bu gündemi kullanacağını da açıklamalarıyla itiraf etmiştir.

Gözden kaçmayan bir diğer husus, gözaltı işlemi sırasında kamu yayıncılığı yapması ve haberlerini buna göre oluşturması gereken TRT’nin, hocamızın evinde bulunan baba/dede yadigârı koleksiyon parçalarını yayımlama biçimidir. İlgili haber, kriminal unsur üretmek için kolluğun düştüğü çaresizliği hepimize göstermiştir. Görüntülerin sunuluş biçimini açıkça kınıyoruz. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları tüm emek ve meslek örgütleri olarak kabul etmediğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın, ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

13 BARODAN TEPKİ

Fincancı’nın gözaltına alınmasına bir tepki de bölge barolarından geldi. Diyarbakır, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Dersim, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak ve Van Baroları tarafından yapılan ortak basın açıklamasında Fincancı’nın İnsan hakları savunucusu, hekim ve bilim insanı olduğunu hatırlatıldı. açıklamada, “Başlatılan soruşturmaya rağmen iktidar ve bir kısım siyasi parti yetkililerinin konu hakkında yargıya doğrudan müdahale niteliğinde açıklamaları ve tehditleri devam etmiştir. Hedef gösterilme, kriminalizasyon ve keyfi yargısal taciz ile birlikte bugün itibariyle çağrı usulüyle ifadeye davet edilebilecekken Şebnem Korur Fincancı’ya sabah erken saatlerinde gözaltı işlemi uygulanmıştır” denildi.

'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KEYFİ YARGI PRATİĞİYLE İHLAL EDİLDİ'

Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’ne taraf devletlerden birisi olduğunun hatırlatıldığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Türkiye altına imza attığı sözleşme ve belgeler ile bir parçası haline geldiği evrensel insan hakları hukuku, insan hakları savunucularının korunmasını demokratik bir toplumun olmazsa olmaz esaslarından biri olarak kabul eder. Yargı makamlarının hukuki dayanaktan yoksun, temel hakları ihlal edici ve öngörülemez pratiği yasal güvencelerin de ihlalini beraberinde getirmektedir. Şebnem Korur Fincancı’nın hekimlik ve hak savunuculuğu kimliğiyle değerlendirmelerinin suçlama konusu yapılması ve ceza soruşturmasının yürütülmesi ve gözaltına alınması ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının keyfi yargı pratiğiyle ihlal edildiğini göstermektedir."

'SAVCININ GİRŞİMİ STK VE MESLEK ÖRGÜTLERİNE GÖZDAĞIDIR'

Açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Şebnem Korur Fincancı’nın görevden alınması amaçlı yaptığı başvuruya da tepki gösterildi. Bu girişimin meslek örgütlerine ve sivil topluma açık bir gözdağı olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Biz Barolar olarak; Şebnem Korur Fincancı ile dayanışma halinde sürecin takipçisi olacağımızı; Şebnem Korur Fincancı’nın hak savunucusu ve hekim olmasından kaynaklı değerlendirmelerinin suç oluşturmadığını vurguluyor ve bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Öne Çıkanlar