Unutulan soykırımın gölgesinde 10 Yıl: 'İnsanlık izliyor, Ezidi Soykırımı hâlâ devam ediyor'

Unutulan soykırımın gölgesinde 10 Yıl: 'İnsanlık izliyor, Ezidi Soykırımı hâlâ devam ediyor'
Gazeteci Eyüp Burç, Şengal'de yaşanan soykırımın 10. yılında Ezidilerin taleplerinin ve acılarının hâlâ görmezden gelindiğini belirterek, "İnsanlık izliyor, soykırım hâlâ devam ediyor. Kendi güvenliğimizi sağlamadan yaralarımızı saramayız" dedi.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek - Ezidilerin, 2014 yılında maruz kaldıkları soykırımın üzerinden 10 yıl geçti. IŞİD saldırıları ile Şengal’de başlayan bu trajedi, yüz binlerce Kürt Ezidi’yi kamplara ve yabancı ülkelere sürükledi. Onların topraklarına geri dönüşleri sürekli engelleniyor ve yaşam koşulları her geçen gün daha da zorlaşıyor. Ezidilerin taleplerini ve yaşadıklarını, trajedinin tanığı ve savunucusu olan gazeteci Eyüp Burç, Artı Gerçek'e anlattı.

'SOYKIRIM HÂLÂ DEVAM EDİYOR'

Ezidilere yönelik soykırımın üzerinden 10 yıl geçti. Bu süre zarfında neler değişti?

“Değişen pek bir şey yok, maalesef. Soykırım hâlâ devam ediyor. Yüz binlerce Ezidi, Şengal’de değil, kamplarda ya da yabancı ülkelerde yaşamak zorunda bırakıldı. Onların topraklarına geri dönüşü engelleniyor. 10 yıldır kamplarda yaşayan insanların travmaları hâlâ taze. Şengal, sürekli saldırı altında ve bu saldırılar çevre ülkeler tarafından planlanıyor. Türkiye başta olmak üzere, bölge ülkeleri Şengal’i bir tehdit olarak görüyor ve saldırılar devam ediyor. Bu, Ezidilerin travmalarını daha da derinleştiriyor ve onların normal bir hayata dönmelerini imkânsız hale getiriyor.

'BAĞDAT-ERBİL ANLAŞMASI BOŞ VAATLER VE HAYAL KIRIKLIKLARI'

9 Ekim 2020'de yapılan Bağdat-Erbil anlaşması hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Bu anlaşma, hiçbir Ezidi kurum ve kişilerin temsil edilmediği, Irak merkezi hükümeti ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi yetkilileri arasında imzalanmış bir anlaşmadır. Ezidi halkı, aydınları ve ben, bu anlaşmanın ölü doğmuş olduğunu söyledik. Verilen vaatler boş çıktı, hiçbir şey yapılmadı. Sözde Şengal yeniden inşa edilecek, tazminatlar ödenecek, güvenlik sağlanacaktı. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Bu anlaşma, Ezidilerin sadece kâğıt üstünde var olan haklarını koruyacak gibi görünüyordu ama pratikte hiçbir şey değişmedi. Ezidiler, hâlâ aynı güvensizlik ve belirsizlik içinde yaşıyor”

'SAHADA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMİYOR'

Son günlerde bu anlaşmanın tekrar hayata geçirilmesi konuşuluyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

“Evet, son günlerde Bağdat-Erbil anlaşmasının tekrar hayata geçirileceği konuşuluyor. Türkiye bu anlaşmayı savunuyor ve Almanya, Ezidilerin geri dönüşünü sağlamak için çalışıyor gibi görünüyor. Ama bu sadece bir aldatmaca. Sahada hiçbir şey değişmiyor ve Ezidilerin kaderiyle oynanıyor. Almanya, 2014'te yaşananların soykırım olduğunu kabul etti ama bu kabul sadece lafta kaldı. Ezidilerin yaşam koşulları iyileştirilmediği sürece bu tür anlaşmaların hiçbir anlamı yok. Ezidilerin talepleri hâlâ duyulmadı ve ihtiyaçları karşılanmadı.Bu anlaşmanın tekrar gündeme getirilmesi sadece bir göz boyamadır ve sahadaki gerçekliği değiştirmiyor”

eyup-burc.jpg
Ey

'EZİDİLERİN ÜÇ ÖNEMLİ TALEBİ VAR'

Ezidilerin talepleri nelerdir?

“Ezidilerin üç önemli talebi var: yapılanların soykırım olarak tanınması, bir soykırım mahkemesinin kurulması ve Ezidilerin kendi kendilerini yönetme ve kendi güvenliklerini sağlama hakkının tanınması. Şengal ve Şehan bölgelerinde özerk bir yapı oluşturulması gerekiyor. Ancak bu talepler, uluslararası alanda tamamen göz ardı ediliyor. Ezidilerin kendi kendilerini yönetme hakkı, Irak Anayasası'na da aykırı değil. Ancak ne yazık ki bu talepler de göz ardı ediliyor. Ezidilerin kendi güvenliklerini sağlamadan, topraklarına geri dönmeleri mümkün değil. Uluslararası toplumun bu talepleri dikkate alması ve gereken adımları atması gerekiyor”

'KAMPLARDAKİ EZİDİLERİN GERİ DÖNÜŞÜNÜ ENGELLİYORLAR'

Türkiye'nin Şengal bölgesindeki politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Türkiye'nin hava saldırıları ve güvenlikçi politikaları, Şengal’i insansızlaştırmak için planlanmış gibi görünüyor. Bu saldırılar, Ezidileri topraklarından uzaklaştırmak için yapılan bilinçli bir hamledir. Türkiye'nin 'ikinci Kandil yaratmayacağız'; bahanesiyle yaptığı bu saldırılar, Ezidilerin geri dönmesini
imkânsız hale getiriyor. Türkiye'nin saldırıları, Şengal'den geçen kalkınma yolu projesi ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin bu politikaları, Ezidilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor ve onların güvenlik içinde yaşamalarını imkânsız hale getiriyor”

'EZİDİLER ULUSLARARASI TOPLUMDAN DAHA FAZLA DESTEK BEKLİYOR'

Ezidilerin uluslararası topluma yönelik beklentileri nelerdir?

“Ezidiler, uluslararası toplumdan daha fazla destek bekliyor. Soykırımın tanınması, bir soykırım mahkemesinin kurulması ve Ezidilerin kendi kendilerini yönetme hakkının tanınması, uluslararası toplumun desteğiyle gerçekleşebilir. Ayrıca, Şengal’in güvenli hale getirilmesi ve Ezidilerin topraklarına geri dönmesi için uluslararası bir güvenlik çemberi oluşturulması gerekiyor. İnsanlık suçunu işleyenlere karşı bir tribünün oluşmasını sağlamak mümkün. Ezidilerin taleplerinden bir tanesi de budur. Bir mahkemenin kurulması, fail olanlar, tetikçiler, tetiği çekenler, çektirenler vb. birçok gizli saklı gücün ortaya
çıkarılması cezaların verilmesi. Bu talepler, Ezidilerin haklı ve insani talepleridir ve uluslararası toplumun bu talepleri göz ardı etmemesi gerekiyor.

'İNSANLIK BU SOYKIRIMI 10 YILDIR SEYREDİYOR'

Geleceğe yönelik umutlarınız ve beklentileriniz nelerdir?

“Ezidilerin kendi topraklarına dönmesi ve kendi güvenliklerini sağlaması, soykırımın sona ermesi tek çözüm. Ama bu taleplerin uluslararası alanda kabul görmesi gerekiyor. Bu trajik durum devam ettiği sürece, Ezidilerin soykırımı devam edecek. Soykırımda dahili olanların ortaya çıkmasını sağlayacak tek
mekanizma uluslararası soykırım mahkemesinin kurulmasıdır. İnsanlık, bu soykırımı 10 yıldır seyrediyor ve hiçbir şey yapmıyor. Bu durum kabul edilemez. Bir daha bu gibi bir soykırımın yaşanmaması için Ezidilerin kendilerini yönetmesi ve kendi güvenliklerini kendilerinin sağlaması gerekiyor. Çünkü; bugüne kadar Ezidileri yönetenler ve koruyanlar ne yönetebildiler ne de koruyabildiler. Ayrıca, Ezidilerin kendi kendilerini yönetme ve kendi güvenliklerini sağlama hakları tanınmalıdır. Ezidilerin geleceği için hayati öneme sahiptir. Çözümün de tek yolu, yaraların da sarılmasının tek yolu katliamın 10. Yılında Ezidixan özerk bölgesinin oluşması ve buna saygılı olunması. Hala bulunamayan binlerce kadın ve kız çocuğumuz var, köle pazarlarında satılmış ya da köleleştirilmiş. İnsanlığın gözü önünde jenosit yaşandı. Uluslararası toplumun bu talepleri göz ardı etmemesi ve Ezidilerin haklarını tanıması gerekiyor. Ancak bu şekilde Ezidiler, soykırımın yaralarını sarabilir ve güven içinde yaşayabilir”

"Ezidilerin sesi olmak ve bu trajediyi duyurmak zorundayız. Uluslararası toplum bu duruma artık kayıtsız kalmamalı. Ezidilerin acıları son bulmalı."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar