ABD'nin 'terör raporu'nda Türkiye'ye eleştiri: Özgürlükler kısıtlanıyor

ABD'nin 'terör raporu'nda Türkiye'ye eleştiri: Özgürlükler kısıtlanıyor
Raporda, Türkiye'deki savcıların 'terör tanımını' çok geniş tuttuğu eleştirisi tekrarlandı.

ABD Dışişleri'nin 'küresel terörle mücadele' hakkındaki yıllık raporunda Türkiye'ye geniş yer ayrıldı. Türkiye'nin 'terörle mücadele faaliyetlerine' ilişkin kapsamlı değerlendirmede, ülke içinde 'terörün çok geniş bir şekilde tanımlanarak özgürlüklerin kısıtlandığı' eleştirisi getirildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl Kongre’ye sunmak üzere hazırladığı ve ülkelere göre 'terör faaliyetlerinin' değerlendirildiği raporda, Türkiye’ye geniş bir yer ayrıldı. 

‘SAVCILAR TERÖRÜN TANIMINI GENİŞLETTİ’

Amerika’nın Sesi’nden Begüm Dönmez Ersöz’ün derlediği habere göre, raporun Türkiye bölümünde PKK ve YPG'ye yönelik harekatların yanı sıra 'IŞİD’le mücadeleye katkılar' ve 'terörün finansmanı' konusundaki eksikliklere değinildi. İç siyaset açısından ise ‘hükümetin kapsamı geniş terörle mücadele yasası uyarınca bazı özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü kısıtlamayı sürdürdüğü’ yorumu yapıldı. Savcıların, terör ve ulusal güvenliğe yönelik tehdit kavramlarına ilişkin tanımı genişleterek aralarında gazeteciler, muhalif siyasetçiler, aktivistler ve hükümeti eleştirenlerin olduğu geniş yelpazeden kişileri haklarında açılan soruşturmalar kapsamında yargıladığı belirtildi.

‘SADECE ÜÇ AYDA 10 BİNDEN FAZLA SOSYAL MEDYA HESABI KAPATILDI’

‘Türkiye’de terörün geniş bir tanımı olduğu ve bu tanımın anayasal düzene ve devletin iç ve dış güvenliğine karşı suçları da kapsadığı’ ifadeleri kullanırken, yılın sadece ilk çeyreğinde 10 binden fazla sosyal medya hesabının terör propagandası yapıldığı gerekçesiyle yargıya intikal ettirildiği de belirtildi. Raporda, 3 bin 600 kullanıcının sosyal medya faaliyetleri sebebiyle soruşturmayla karşı karşıya kaldığı kaydedildi.

Hükümetin Fethullah Gülen yapılanması ya da 'terör bağlantılı' oldukları gerekçesiyle, çoğu zaman yetersiz delil sunarak hem Türkiye vatandaşlarını hem de ABD vatandaşlarıyla ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyonunda görevli Türkiyeli personel dahil olmak üzere Türkiye’de yaşayan yabancı ülke vatandaşlarını gözaltına almaya ve tutuklamaya devam ettiği de raporda vurgulandı.

Raporda Türkiye’nin PKK ve YPG’ye karşı harekatlarının yanı sıra IŞİD’le mücadele sürecine katkıları, 'terörün finansmanı' konusunda Türkiye’deki mekanizmaların etkinliği ve Gülen yapılanmasıyla bağlantılı soruşturmalara da yer verildi. ‘Sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle mücadeleyi sürdürdüğü’ belirtilen Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ta IŞİD ve diğer örgütlere katılmak isteyen yabancı savaşçılar açısından hem kaynak hem de transit ülke olduğu kaydedildi. Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki 'terörle mücadele operasyonları' için hava sahasına ve üslerine erişim sağlamayı sürdürdüğü belirtildi.

'İADE EDİLEN YABANCI SAVAŞÇILAR'

Raporda Türkiye’ye ilişkin paylaşılan verilere göre, Ankara 2011’den bu yana 100’ün üzerinde ülkeden gelen 7 bin 800 yabancı savaşçıyı iade etti. IŞİD üyesi olduğundan şüphelenilen kişilerin ve aile bireylerinin iadesi için başlatılan çabalar kapsamında 2019 yılının kasım ayı ortası ve aralık ayı başı arasındaki dönemde Ankara’nın 'terörizm' gerekçesiyle 70 kişiyi ya sınır dışı ettiği ya da ülkeye girişine izin vermediği de belirtildi.

‘TERÖRÜN FİNANSMANI MEKANİZMALARINDA EKSİKLİK’

Raporun ‘Terörün Finansmanıyla Mücadele’ bölümündeyse, Türkiye’nin kara paranın aklanmasıyla mücadele için oluşturulan Mali Eylem Görev Gücü’nün ve IŞİD’in Yenilgiye Uğratılması Koalisyonu’nun mali ayağı olan IŞİD’in Finansmanıyla Mücadele Koalisyonu’nun üyesi olduğu hatırlatıldı.

2019 yılı Aralık ayında Mali Eylem Görev Gücü’nün Türkiye’nin bu kurumun standartlarına uyumu ve kara para aklamayla mücadele mekanizmalarının ne kadar etkili olduğunun değerlendirildiği bir rapor yayımladığı ve bu raporda Türkiye’ye ilişkin ciddi eksikliklerin tespit edildiği vurgulandı.

Bu eksikliklerin giderilmesi için Mali Eylem Görev Gücü’ne bağlı Mali Suçlar Soruşturma Kurulu’nun bir eylem planı başlattığı ve yıl sonunda bu eylem planı çerçevesinde atılan adımların Mali Eylem Görev Gücü tarafından değerlendirileceği belirtildi.

ABD Dışişleri’nin raporunda genel olarak öne çıkan konular ise IŞİD’le mücadele kapsamında Irak, Suriye, Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerinin yanı sıra Hizbullah, Hamas ve El Kaide örgütleri bağlamında İran oldu. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar