Akit yazarından Filli Boya’ya boykot tehdidi
Yandaş medya referandum yaklaştıkça "hayır"cıları her gün düzenli olarak topa tutmaya ve tehdit etmeye devam diyor. Gazeteciler, sanatçılar, politikacılar derken hükümete yakınlığı ile bilenen Yeni Akit Gazetesi’nin bu sefer de hedefinde iş dünyasından bir isim yer aldı.
Gazetenin köşe yazarı Zekeriya Say bugün yayınlanan yazısını Filli Boya’ya ayırarak "Dikkat edin de; ‘ Filli Boya’ , ‘ Zilli Boya’ olmasın!.." başlığını tercih etti.
Say’ı bu yazıyı yazmaya yönelten Filli Boya’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı reklam filmi olmuş. Reklam filmi yayınlandığı 8 Mart’tan bu yana "evet"çilerin oldukça tepkisini çekmişti.
AKP’LİLER REKLAMDAN RAHATSIZ
Filli Boya reklam filminde, Anadolu’nun farklı yerlerinde yaşayan kadın ve erkeklere "kadının toplumdaki yeri önemini" soruyor. Kendi kelimeleriyle kadınları anlatan Anadolu insanları sıcak tavırlarıyla dikkat çekse de AKP’liler reklamdan rahatsız oldu.
Kadın politikalarıyla da çoğu zaman eleştirilen AKP’li yönetici ve bakanların "kadınlarla" ilgili açıklamalarına adeta cevap taşıyor. Reklamda eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 2014’de yaptığı "kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak" açıklamasına, Ömer Tuğrul İnançer’in TRT’de katıldığı bir programda " hamile kadının sokağa çıkması hiç estetik değil" sözlerine ve de AKP hükümetinin feminist örgütler tarafından en çok eleştirilen kadınların çalışma hayatından geri çekilmesine yönelik politikalarına cevap veriliyor.
Üstelik Karedenizli yaşlı bir teyzenin " Benim burada konuşmam, çalışmam, her şeyimi Atatürk’e borçluyum" sözleri tepkilerin dozunun artmasına sebep oldu.
Aslında reklam filmine ilk tepki Zekeriya Say’dan önce yine hükümete yakınlığı ve IŞID’i öven karikatürleriyle dikkat çeken Misvak dergisinden geldi. Dergi, Filli Boya’yı küfürlerle resmetti. Şirket dergiye dava açacağını bildirdikten sora ise karikatür apar topar yayından alındı.
Misvak dergisinin ardından Yeni Akit yazarı Zekeriya Say da bugünkü köşe yazısında reklama şu satırlara yer verdi;
"Filli Boya’nın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için çektiği, Anadolu insanını ve Atatürk’ü istismar ettiği reklamı çok konuşuldu."
Ancak Say reklam filmine yönelik eleştirisini sadece bu iki cümleyle sınırlı tutmuş ve tüm eleştiri oklarını Filli Boya’nın sahibi Gözde Akpınar’ın şahsına fırlatmış.
Şirketin Alman ortağından bahsederek Almanya- Türkiye gerilimini işaret edip; "Almanlar bilindik disiplinleriyle ‘hayır’ için çalışır da, içimizdeki ortakları boş durur mu? Onlar da ‘hayır’ın bir yerinden tutmak için, adeta ‘ticari risk’ alarak, seferberlik ilan etmiş durumdalar" diye yazmmış.
Say, Gözde Akpınar’ın babasıyla olan ilişkisinden, okuduğu okula, kişisel hesabından attığı twitlere kadar kişisel hayatını kendi yorumuyla gözler önüne sermiş.
Yazının sonu ise Gözde Akpınar’ın "hayır"cılığı hedef gösterilerek tüm "evet"çileri Filli Boya’yı " ihanetçi" sözleriyle boykota davet edilerek bitiyor.
"Yeniden Diriliş ve İstiklal Mücadelesi verdiğimiz şu günlerde, Milli değerlerimizi istismar eden, seçtiklerimize hakaret eden kim olursa olsun, yaptıklarının hesabını verecektir. Unutulmamalıdır ki; ‘boykot’ halen etkili bir araç olarak önemini muhafaza etmektedir. Türk halkı;‘Filli Boya-Milli Boya’demez, ‘muhalefet’ kisvesine bürüdüğünüz ‘ihanet’in hesabını sorar."
Say’ın bu tavrı aslında oldukça dikkat çekici. Çünkü adeta "bu ne perhiz ne lahana turşusu" dedirtecek cinsten.
AKP’liler son günlerde Avrupa’da iptal edilen "evet" toplantılarının "ifade özgürlüğünün engellenmesidir" cümlesini dillerine pelesenk yapmışken "hayır" diyeceği yolunda izlenim edinilen bir iş insanına karşı boykota çağırmak pek de tutarlı görünmüyor.
Açıkça veya dolaylı yollarla "hayır" diyeceğini açıklayanlar; "hain", "terörist", "15 Temmuz bombacısı" ilan edilip tutuklandıktan sonra bugün ilk kez Say aracılığıyla da ticari varlıklarını tehdit edecek "boykot" çağrısıyla karşı karşıya kaldı.
